İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler. İnsanların ilk temel ve hayati önem arz eden ihtiyaçlarını anneleri-aileleri karşılar. İnsanı dünyaya getiren anne, kendi kendine temel ihtiyaçlarını karşılayıncaya kadar çocuğun tek dayanağıdır. Öğretmenler ise, toplumsal yaşama katılma ve hayatın bir kenarından gücü yettiğince tutunmaya çabalama sürecinde, toplumun geçmişten geleceğe taşıdığı değerler bütünü ile sahip olduğu birikimi bireylere aktararak insanı yetiştirir. Böylece toplum içerisinde bir rol, yer ve konum kazandırır.
Toplumu doğurmak doğru bir söyleyiş olur mu bilmem ama ayrı bireylerden toplumu oluşturmak hem de sağlıklı bir şekilde, geleceğini planlayarak oluşturmak bakımından öğretmenin ikinci bir annelik vazifesini ifa eylediğini rahatlıkla iddia edebiliriz. Bu manada öğretmenlik, annelik kadar kutsaldır hatta daha uçuk bir düşünceyle kendisinden olmayan öteki diye sayılabilecek bir varlığın hayatı doğru algılamasını gerçekçi temellendirmeye dayanmasını belirli-asgari de denilebilir- bir birikime ulaşmasını amaçları doğrultusunda yol almasını sağlayacak bilgi ve donanımı aktarması noktasından bakıldığında azımsanmayacak bir erdeme sahip gözükmektedir.. Toplumumuzdaki öğretmeni yüceltme gayretleri, eğitimcileri değerlendirme anlayışı, öğretmenliğin bu maddi olmasa da manevi değerinin hep farkında olunduğunun bir göstergesi sayılabilir..
Öğretmenlerimiz, eğitimcilerimiz, hocalarımız, yaşam koçlarımız öğretme -eğitme olgusunu da katmak gerekir- süresinin tamamında, bazı zamanlarda sevki tabi ile, bazen insani kaygılarla, bazen de inancı, ideali, sevdalarıyla, öğrencilerine yaptıkları yönlendirmelerini, kazanım elde ettirme gayretlerini, ücret karşılığı yapılan bir işin çok daha fevkinde, çok çok daha ötesinde bir fedakârlık ile ortaya koyarak çalışmaktadırlar. Öğrenicilere karşı ortaya konulan gayretkeşlikler sıradan bir memur- aydın sorumluluğu ile ifadelendirildiğinde eksik kalır. Ülkemizde öğretmeni önemseyişin bazen laf sınırını aşmaması sebebiyle o, eşinden, çocuklarından, saygınlığından ve yaşam kalitesinden belki de bilemediğimiz göremediğimiz birçok konuda öz verilerde bulunmak zorunda kalmaktadır.
Eğitim camiasının ana malzemesi insandır. Bu malzemeyi işleyecek, daha kullanılabilir yapacak usta ise öğretmendir. İnsanı ele alan işleyen sanatkârın hassasiyetinin, ihtimamının, özenişlerinin, alet işler el övünür kavlince teknolojik donanımla desteklenmesinin gereği göz ardı edilmemelidir. Bireysel yönelişlerin ifade edileceği anlatmaya ve göstermeye dayalı etkinliklerin sergileneceği özgün, sınırlı alanların oluşturulmasında ivme kazandırma çabaları ötelenmemeli ertelenmemeli. Ustanın hislenişlerine önem verileceğinin işaretleri, onur kırıcı davranışlardan arındırıldığında meslek haysiyetinin daha da yüceltilmesi gerçekleştirilecektir.
Toplumun geleceğinin sağlıklı olması geleceğin temel dinamiklerinin hazırlayıcısı öğretmenin donanımlı, bilgili, ilgili, kültürlü, ön görülü, ufuk açıcı, yeniliğe açık, çağın gereklerini yerine getirici, milli değerlerinin şuurunda, çalışmayı ibadet aşkıyla yapabilme şevkine sahip, nitelikli insan ve eğitilmiş beyin gücünün yetiştirilmesi hedefine odaklanmış ve benzeri nitelikleri taşıyanlardan – donanımlı olmayanlar eksiği olanlar daha uygun alanlara yöneltilmeli - olmasına öncelik verilişiyle, denetim mekanizmasının bilimsel –objektif -şeffaf ölçütlerle güncellenmesi ile garanti altına alınacaktır.
Hali hazırdaki gelişmelere paralel olarak göstergelerde nitelikli öğretmene gelecekte de çok büyük ihtiyaç olacağını işaret etmektedir. Eğitimcilere bu açıdan bakıldığında, geleceğin öğretmenin de dünyayı daha iyi tanıyan ve tanımlayan alanında kendini yetiştirme ereği, ileriyi yakalama gayreti, ülküsü ve bilinci içinde, bilgili ve teknolojik alandaki gelişmeleri yakından izleyen özünü sürekli geliştiren özelliklere sahip olması gerektiği gerçeğini ön plana çıkarmaktadır. Bu gün gerekli olan bilgi ve birikim, gelecekte de çok gerekli olacaktır. Bilgiye ulaşabilmenin yolu da eğitimden, ve onun en önemli unsuru olan öğretmen ve öğretmenlikten geçmektedir. Nitelikli genç yetiştirmek, nitelikli eğitimle; nitelikli eğitim, nitelikli öğretmenle mümkündür! Toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Nitelik ve değerimizin artması temennisiyle… 11/03/2011
Muammer Azmak
Bu haber 443 defa okunmuştur