Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

KURSLAR

16 Kasım 2014 - 21:57

KURSLAR

Dershanelerin kapatılma sürecinin başlatılmasından sonra, doğacak boşluğun telafi edilmesi noktasında atılan ilk adım olan okullarda açılan ücretsiz kurslar, yaklaşık üç haftadır başladı ve kör-topal devam ediyor. Bireysel olarak öğrencilere bir hayrımız, faydamız olur düşüncesiyle biz de işin bir ucundan tutalım dedik. Lakin görünen o ki bunun pek yararı olmayacak gibi gözükmektedir.

Evvela fark edilmeli ki bu kurslara kayıt olma safhasında bir acelecilik yapılmış ve ilk olarak sağlıklı tercihler alınmadan günübirlik istekler ile yola çıkılmıştır. Çünkü ders sonrası meydana gelen aşırı yorgunluk ne öğretmen adına ne de öğrenci adına düşünülmemiş. Havanın kararması, geç vakitlere kalınması, veli bilgilendirme eksikliği, herhangi bir yaptırım olmaması ve benzeri engeller dikkatlerden uzak tutulmuştur.

 

 

Sonrası okulların yeterli sayıda yardımcı elemanının olmaması hesabıyla ortaya çıkan eksiklikleri hiç hesaba katılmamış. Çalışma saatinin dışında eleman yokluğu, çalışılan dersliklerin kirlenmiş haliyle ertesi güne merhaba demesine zemin olmuş, böylece normal eğitimin en azından bir kısmı kirli sınıflarda hizmet verme durumunda kalmıştır.

Kurslara katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu isteksizlik yağmurlarına tutulmuş gibi en küçük bahaneyi kullanıp devamsızlık yapmaya çaba sarf ediyorlar. Başlangıçtaki eksik rehberlik ve bilgilendirmenin bu bağlamda rolünün büyüklüğü inkâr edilmez bir gerçek. İş ve işlemlerin yürütülmesinde karşılaşılacak her problem ile ilgili öngörülerin tespit edilip paydaşlarla paylaşılması gerekirdi. Özelde ve çevreden alınan duyumlarda bunun eksikliği açıkça vurgulanmaktadır.

 

 

Okulların ısınma sorunu geçmişten günümüze kadar olumlu manada gelişim gösterse de halen var, havalar soğumaya başladı ancak birçok okulda doğalgaz başta olmaz üzere, yakacak sıkıntısı ve dahi bedelini ödeme noktasında sıkıntı var. Merkezden gönderilen ödeme miktarları gün içi tüketime göre belirlenmiş. Bunun üzerine siz fazladan ortalama dört saatlik bir ilave yapınca neredeyse yüzde elliye yakın maliyet arttırmış olursunuz. Sorunu dile getiren okul yöneticilerine ‘yerel imkânlarla idare edin’ tavsiyesi ne kadar yeterli olacaktır bilinmez.

Kursa katılan öğrencilerin başarı durumu ortanın altında, normal şartlarda dershaneye gitme planı olmayan, dershaneye gitme imkânı bulunmayan ya da derse ilgisi az olan öğrenciler, çoğunluğu oluşturmaktadır. Bu durumda derslerde yüksek başarı gösteren öğrenciler halen mevcut olan dershanelere gidiyorlar, maddi durumu iyi olanlar da özel ders alıyor demektir. Karşılıksız kurslara katılan öğretmenlerin görüşüne göre ilk dönem bitmeden bu öğrencilerin büyük bir kısmı kurslara devam etmeyi bırakacak noktasındadır.

 

 

Sosyal faaliyetlerin birçok okulda neredeyse sıfır noktasında olduğu bir eğitim-öğretim faaliyetinin, bir rahatlama zamanı oluşturmadan ‘yine ders, yine ders’ algısını tekrar gözden geçirmesi daha doğru olacaktır kanaatindeyim. Bu noktada hayata sefer eyleyen öğrencilerin hayfı olmayacaktır belki ama ya diğerlerinin hali nedir demek gerekir…

Bütün bunlar ve benzeri sorunların üzerinden kalkılmayacağı düşüncesi elbette zihnimizde yok. Ancak bazı oluşacak hallerin öngörülmeden yola çıkılması, kervan bir şekilde yolda dizilir anlayışını sürdürmek yanlışlığı, hem maddi hem de manevi kayıplarımızın çoğalmasının müsebbibi olmaktadır.

Yaparak yaşayarak öğrenmenin en iyi öğrenme olduğunu uygulayarak tecrübe etmiş bir birey olarak hayata doğrudan hazırladığımızı iddia ettiğimiz çocuklarımızı-öğrencilerimizi dershane, kurs, etüt, kişisel gelişim dersleri ve benzerleri ne olursa olsun, mutlaka dört duvar arası hapishanelerin dışında, cazibe merkezi olacak yerlerde, hayata geçirmeliyiz.

Okulda geçirilen zamanı azaltıp daha iyi ortamlar hazırlayarak onların kendi yetenekleri doğrultusunda var olan bireysel becerilerini arttırmalarını sağlamak, daha mutlu daha başarılı olmalarını kendiliğinden ortaya çıkaracaktır. Mış gibi yapmamak dileğiyle… 14.11.2014 Muammer AZMAK