Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

KAYGI

24 Mart 2017 - 19:34 - Güncelleme: 25 Mart 2017 - 07:38

KAYGI

Duymak istemediğimiz kelamlardan birisidir, dillendirenlerden ise endişelenmek telafisiz davranışlardan biri haline gelmektedir. Oysa kaygılanmak zihni faaliyetlerin yoğunluğuna bir işaret alameti olarak ele alınsa bizim peşine düşüp daha fazla düşünce kaynağına ulaşmanın fırsatı olacaktır.

Kaygılanmamak insanın duyarsızlığının delili olarak algılanabileceği gibi aynı zamanda ilgisizlik ve umursamazlığın kenarında dolaşmanın da işareti kabul edilebilir. Daha nice engin söylemin gölgesinde kalıp gerçekliği var olan ama inanmakta zorlandığımız kaygılardan uzaklaşmakta pek kolay mümkün olamamaktadır.

Bir lahmacun yemenin dayanılmaz ağırlığını düşünmeden önce baskın karakteri soğanın dillere destan ıtriyatından etkilenmeyen kaç kişi vardır civarda. Hele ayıp olur, hoş olmaz, uygun bir zamanda ifadeleri sizin kurban edilişinizin ilamından başka bir şey değildir. Kurtuluşun yolunu bulmak adına çekilen fikir ıstırabı, insanı düşünür yapmaya yeter de artar bile.

Muhteşemliğin ötesinde işlevsel özelliklere sahip -pantolonun değil- ayak paçanın randımanlılığını tekraren arttıran; acı biber, sirke, sarımsak, üçlemesini gerçekleştirerek tam tekmil kıvamına varmak, bilindiğinden çok zor bir karar olmaktadır erbapları nezdinde. Hele cesur yürek olup ne olursa olsun moduna girdiyseniz dönülmez akşamın ufkundayız şarkısını mırıldanıyorsanız, artık sizi ne karanfil ne diş fırçalamak kurtarma kahramanlığını gerçekleştiremez.

Marifetli ellerin bütün maharetini sergileyerek ortaya çıkardığı ve bir kaşığa kırkını sığdırdığı mantının sefasını sürebilmenin yolu, akşamın alaca karanlığını gözlemekten geçer. Lakin tansiyon sıkıntısını baş tacı etmiş bir yakınınızın varlığı tasaların en derinine yuvarlar sizi. Yalnız iştahınız kesilmez, dertlere karılmak korkusu gönül iklimlerinizde dolanır da dolanır.

Adındaki ala hecelerinin ikisini de biraz çekerek seslendirdiğinizde ortaya çıkan faziletli ifadeyle örtüşen güzel balığın tazesinden, mutfağınızda, tereyağlı, kızartılmış bir taam eylerseniz. Mahallenin kedilerini bir araya getirmenin kolaylığı yanında, üstünüze sinen nefasetinin kalıntısını yok etmenin telaşı, ayrıca mekan içi hava muhalefetinin defi kabilinden çabalar, sizin yeme isteğinizin dip yapmasının vesilesi olur.

İster kırmızı çalın yüzüne isterseniz beyaz karıştırın içlerine, her nasıl yaparsanız yapın kızartmanızı sizi derhal verecektir ele. Yağın yanmasından etrafa sıçramasına kadar kısmını küçük badirelerle atlatmak illa mümkün olabilir. Lakin sunum aşamasını başarılı kılmak için hazırlanacak sos ve üzerine serilecek beyaz örtü enginlere sığmayacak kadar endişelendirecektir sizi.

Azıcık aşım, kaygısız başım, meşhur kelamı sığınacağınız bir liman olarak ilk elde kulağa hoş bir avaz keyfi vermekten öteye geçmemektedir. Evvelinde kısa sürede yeknesak bir durum oluşturmakta ardından biteviye giden asfalt yol gibi insanı yoldan çıkarmakta, nihayetinde ise gönül iklimlerinde dolaşan istek ve arzuların insafına terk etmektedir.

Haydi, gel de kaygılanma şimdi. Etrafa verdiği rahatsızlıktan dolayı özür dileyen belediye çalışanın içten duyduğu kaygı bile sizinkinin gölgesinde kalmaktadır. Çalışmayıp beklediğimi bulamadım diyen öğrenci bile sizden daha az kaygılıdır. Galiz bir sövgüden sonra özür dilemeyen insanların tasası sizden çok azdır. Yeni gelişen davranış ‘her yere araba park edilir’ endişe açısından sizin elinize su dökemez. Kaldırımları babasının malı zanneden bazı esnafın aymazlığında kaygıdan eser yok. Milli olduğunu iddia edenlerin her alanda milli olmayana gösterdiği hürmet karşısında lal olmamak ne mümkün…

O halde endişeye mahal yoktur, her şey kontrol altında… Kaygısı olmayan sevgilerimle…

14.03.2017 Muammer AZMAK