KAPILAR
Ardı ardına açılan kapanan kapılar, türlü renk ve çeşit desenlerde, farklı malzemeden imal edilmiş kapılar. Ülke kapıları, şehir kapıları, cümle kapıları, sokak kapıları, avlu kapıları, sığınak kapıları, barınak kapıları, içten kapananlar, üstten kapananlar, kapanmayanlar ve dahi daima açık kapılar ya da açıklıkları, açıkları kapatan kapılar, hayatımızı renklendirip şekillendiren kapılar…
Bir mânia gibi karşımıza dikilen kapılar, engel üzerine engel teşkil eden kapılar. Bazen koruma görevi üstlenen bazen de çıkışımızı kısıtlayan, bazen de felaketimiz olan kapılar. Büyük olayların büyük oyuncuları, yangında, depremde, izdihamlarda, paniklemelerde, infiallerde kimilerine korunak, kimilerine barınak, kimilerine mezar olan kapılar…
Üzerlerine türküler yakılmış, şarkılar bestelenmiş kapılar. Şiirlere konu olmuş bazı demlerde yetmemiş bir hikâyenin kesiti haline dönüşmüş kapılar, anlaşılmadığını hissedip romanın tafsilatında defalarca kendinden bahsettirmeyi bilmiş kapılar. Gönül kapıları, gönlü güzellerin açık kapıları, kapanıkken bir dokunuşla açılan kapılar, kapalı zannedilen açık kapılar, önümüzden açılan ardımızdan kapanan efsunlu kapılar…
Eski şehirlerin istikametini, yönünü, komşusunu, çıkışını, girişini raptı u zapt altına alan kapılar. Semtlerine mahallelerine, caddelerine, sokaklarına isim olan kapılar. Üzerinden atlanılmayan kapılar, kanatlarını kavuşturma becerisi gösteremeyen kapılar. Tek kanatlı kırık kapılar…
Talihimizin döndüğü eşiğin adı kapılar, nasibimizin geliş yolu kapılar, dualarımızın, teselligahlarımızın son varış noktası kapılar, bir kapıyı kapatırken diğerini açanın kapıları, tokmaklı kapılar, trakalı kapılar, sürgü ile tutturulan kapılar, Çanlı kapılar, çıngıraklı kapılar, ipli kapılar, ipsiz kapılar…
Gireni çıkanı biteviye bıkmadan usanmadan denetleyen kapılar, şimdilerde menteşesiz tutturulan kapılar, anahtar vurulmadan açılan kilitlenen kapılar. Dokunmatik olanından otomatik olanına kadar her malzeme ile üretilen baskı kapılar.
Açıkları kapatan, ardında gizemleri barındıran kapılar, dile geldiklerinde söylediklerine kalemler-kâğıtlar yetmez kapılar, kırık kapılar, çıkık kapılar, takık kapılar, batık kapılar, yatık kapılar, her yere her şeye şıppadak yakışan kapılar, hüznümüzü neşeye gark eden kapılar, kısmetsizliğimizi kısmete havale eden yardımsever kapılar…
Tarihimizin derinliklerinde karşılaştık onlarla, az değil çok vakitler geçirdik her biriyle, memnuniyetimizin göstergesi, hala durmaktayız, yan yana onlarla. Renk renk, desen desen, şekil şekil, büyük küçük, kibar kaba, zarif nahif, ince kalın, kendine has özelliklerle donanmış yol arkadaşlarımız kapılar. Milletimize yeni bahtlar açması dileğiyle…
03/06/2018 Muammer AZMAK