Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

HOŞ GELDİN

28 Temmuz 2011 - 23:13

 

Dünyaya geldiğin günden beri her yıl Müslüman dünyasını mutlu ettin. Sevindirdin, başkalarını sevindirmelerine vesile oldun. Bereketlendirdin sofralarını, umutlandırdın gönüllerini, şenlendirdin gündüzlerini ve gecelerini. Alışkanlığın üzere yine on gün önce geliyorsun belki de yılın her günü, her ayı, her mevsimi ayrı bir lezzet, ayrı bir sıkıntı, ayrı bir keyif, ayrı bir hava koklasın diye Müslümanlar.

 

Hoş geldin. Hoşluklar getirdin muhakkak. Ziyaretlerimizi mübadeleli olarak arttıracağız. İzzet ve ikramlarımız canları bezdirecek hale gelecek bazı zamanlar. Susuzluğumuz suyun kıymetini, açlığımız tokluğun kıymetini, halsizliğimiz dermanın kıymetini, bizlere tekrar sıcak, samimi davranışlar ile tekrar tekrar gösterecek. Bu hallenişler bizim yeni yönelişlerimizin yol haritasını oluşturacak temel kaynaklar olacak. Katlanmayı, sabretmeyi, tefekkür etmeyi, şükretmeyi pekiştirecek.

 

Hoş geldin. Hoşluğun ateşlerden uzaklaştırır. Zaman yangın zamanı fakat seni tutanlar yangınlardan halas olur. Hem ellerini, hem dillerini, hem de gönüllerini sana çevirenler, seni kendisinin olgunlaşması vesilesi kılanlar ateşlerin hararetinden bihaber olurlar. Bu yangınlar, bu yakışlar yok etmek, kül etmek için değildir. Bunlar hem olgunlaştırır hem erginleştirir, hem de sakinleştirir.

 

Hoş geldin. Hoşluk yollarına yönlendirdin. Dünyanın beni işgal etmesini sonlandırdın. Beni benimle bir araya getirdin, buluşturdun. Efendisinden uzaklaşmış gönülleri geri döndürdün, ricat ettirdin. Güvenli limanlara tekrar sığınmalarını sağladın. Eksiklerini, yanlışlarını görmelerini, telafi etmelerini, asıl olan vazifelerini ihmal etmemelerini sağladın. Yanlış davranışlardan uzaklaştırdın, doğru olanlara yakın eyledin. Kulluğun lezzetine lezzet kattın. İbadet ve itaati keyiflendirdin.

 

Hoş geldin. Mal, mülk, dünya kaygısına kapılıp giden gönüllere dur dedin, düşün dedin, kul olduğunu unutma dedin. Sessizce dinledin, anladın onları, ilham verdin yüreklerine iyilik ve merhamete dair. Bir misafir gibi geldin bir hükümdar gibi gidersin birçoğunun diyarından umarım. Madde deryasında yok olmaya yüz tutmuş ruhları, mana deryalarında yüzen kardeşleriyle buluşturursun umarım. Umarım ateş denizine dönen dünyayı, ışık denizine döndürürsün.

 

Hoş geldin. Hilal yüzlüm, sen hilal ile belirdiğinde ben diriliğimin inceliklerini hatırlarım. Senin olan zaman, benim olduğunu sandığım yeri sarar, çevreler ve tamamen kaplar. Ben ne yöne dönsem seni görür, seni bulurum. Sen benim tabiatım olursun, ben tabi olurum. Sonsuzluğun müjdesi gibisin beni de gaflet uykularından uyandır. Uyarıcı, tebliğci, uygulayıcı olmama vesile ol. Döndürme sabit kıl.

 

Hoş geldin. Hoş bir ikaz ile uyandırdın. Kendi nefsimizin istek ve arzularından başka yapılacak işler olduğunu gördürdün. Yoksulların gönlüne girdirdin. Yetimlerin kalplerini serinlettirdin. Hatalarımızdan arındırdın. Kirlerimizin temizlenmesini sağladın. Gönüller kazandırdın. Gönüllerimizde kalıcı ol. Her dem seninle olmamızın başlangıcı ol.

 

Hoş geldin. Açlık ile incelttiğimiz bedenlerimizde ruhlarımızın enginliğini gösterdin. Susuzluktan kavrulmuş dudaklarımızda zikrin lezzetini hissettirdin. Avareleşmiş bedenlerimize hiza istikamet verdin. Beni nefsimin karşısına çıkardın, yüreklendirdin. Yapabileceğimi, başarabileceğimi gösterdin. Nefsi şamarlamayı, azgınlıklarına dur demeyi öğrettin. Midenin boşalmasının kalbin doygunluğu olduğunu fark ettirdin.

 

Hoş geldin. Tesellilerin ile gönlümü, bereketin ile hanemi, terbiyen ile benliğimi hoşnut ettin. Uyumasın gözümüz, doğru olsun sözümüz, her iki cihanda da, inşallah ak olsun yüzümüz.

Besmeleyle çıkalım yola 
Selam verelim sağa sola 
Güzel ülkemin güzel insanları 
Ramazanınız mübarek ola.                                   
28/07/2011