Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

EĞİTME

01 Şubat 2020 - 22:58 - Güncelleme: 01 Şubat 2020 - 23:33

EĞİTME

Eğitim sistemimizin devamlı şekilde yapılan köklü değişim uygulamaları olmamalı, onun yerine aksayan yönler takviye edilmeli. Her seferinde sil baştan yapmak şevk ve heyecanı alıp götürmektedir. Temel eğitim verildikten sonra eleme başlamalı, elenenlere alternatif eğitim programları geliştirmeli, bir üst basamağa çıkanlar yollarına devam etmeli, illa herkesi temel eğitimden fazlasına taşıma gayretkeşliği olmamalıdır.

Zanaat ve sanat ayrımının farkına varmalı, eğitme ve öğretme alanları buna göre düzenlenmeli, tiyatro bölümü kurup sahne uygulamaları yapılmıyorsa topal yürünüyor demektir. Meslek lisesi tanımlaması yapılmakla birlikte kendi mesleği ile ilgili -ne alan bilgisi ne de uygulama becerisi olmayan- ara eleman yetiştirme mümkün değildir. Uygulama mekânları güncelleştirilmekle birlikte zenginleştirilmeli ve üretime yöneltilip paydaş yapılarak heves arttırılırken aynı zamanda tecrübe kazandırılmalı.

Sanat programlarında sanatkârlar sahaya sokulmalı salt kitabi bilgi tecrübe ile harmanlanmalı hatta kar – zarar ortaklığı ihdas edilmeli ve tarafların hayata erken atılmaları temin edilirken kazanmanın lezzetinden hissedar edilmelidir. Sadece naslardan meydana gelen öğrenicinin marifetlerini sergileyemediği vaazlardan mümkün mertebe uzaklaşılmalı. Öğrenci hazır bulunuşluğunu teşvik edecek uygulamalara yer verilmeli.

Serbest zaman dilimlerinde sosyal etkinliklere yöneltmek bir kuru ifade olmaktan çıkarılmalı, ancak uygulama alanları yaratılmadığı takdirde havanda su dövmekten öteye gitmeyeceğini de göz ardı etmemeliyiz. Harcanan emeklerin, hazırlıkların takdire ihtiyacı olduğu gerçeğinden yola çıkarsak marifetlerin mutlaka sergilenmesi gereği olmazsa olmaz durumunda öneme sahipliği es geçilmemeli.

Herhangi bir eylem gerçekleştirmeden sadece -mum gibi- biblo fonksiyonunda öğrenci olma vaktinin geride kaldığının farkına varamamak - çiçek ol- emir ile söylem ve eylemleri kısıtlanan bireyin ne kadar alıcılarının açık olduğuna kanaat getirilir ki? Bireylerin çoğunluğu bilgiyi kendi becerisiyle elde etme sevdasında iken bir o kadarı bilgiye sırtını çevirmekle meşgul olduğu anda sizin söylemlerinizin kıymeti harbisi ne kadardır? Bir kez daha değerlendirilmeden tedricen hayatımızdan çıkarılmalıdır.

Zaman oldukça hareketliliği teşvik ederken sizin statik, durağan, kıpırdamaya dahi izin vermeyen hele özel yetenekleri açığa çıkarma girişimlerine ket vurma, set çekme çabalarını genel geçer kural olarak gündemde tutmanız bile verilen emekleri akamete uğratmaktan öteye gitmez.

Sahada gözlemlenenlere kulak asmak gerekir. Alttan gelen baskıları baskılamak bir süre daha sonuç verir istenilen yönde. Sonunda çatırdayarak dağılacağı ve beklenenden daha fazla zarar açacağı kaçınılmazdır.

Öğrenicilerin isteklerine yakınlaşması, çalışmanın gerekliliğinin farkına varmaları, eğiticilerin en iyi katkıyı vermeleri, idarecilerin de iyi organizatör olmaları ile mümkün olacağının farkında olarak başarılacağını göz ardı etmemeliyiz. Başlangıcında olduğumuz yeni dönemin eğitme işlemleri içinde paydaş olanlara güzellikler getirmesi temennisinden öteye geçilerek somut gelişmelere yol olması hatta paydaşların madden, manen doyuma ulaşacağı kazanımların yeni başlangıcı olmasını canı gönülden arzuluyorum…

Bireysel kaygıları toplumsal zarar noktasına taşıyarak felaket tellallığı ile yol almak isteyenlerin caydırıcı, kötümser, engelleyici tavırlarının son bulması; men etmek yerine teşvik etmenin ön plana çıkarıldığı ve sınırlamaları hukuki boyutların içinde bırakmayı başarabildiğimiz güzel günleri görmek dileğiyle hoş geldin ikinci yarıyılımız.  

Muammer AZMAK

29/01/2020