Mehmet Tayfun MOĞOL

Mehmet Tayfun MOĞOL

[email protected]

ÇOCUK VE DONDURMA

23 Haziran 2019 - 14:26

 

Geçenlerde sıcak bunaltıcı bir  Manisa öğleden sonrasında; Bedesten karşısındaki sokaktan yukarı çıkıyordum. Badanasının renginden dolayı  olsa gerek Kırmızı ev diye anılan   Belediyenin meslek edindirme merkezinin kapısında; iki küçük çocuğa rastladım. Sabahtan beri sokakta oldukları yüzleri ve ellerinden belli olan iki sevimli ve muzip erkek çocuğu. Binanın kapısının koyu gölgeliğinde ellerinde dondurma ile, ayaklarını uzatmış oyunun ve sıcağın yorgunluğunu gidermeye çalışıyorlardı. Dondurmalarını yerken yüzlerindeki haz ifadesi görülmeye değerdi.Çocukluk anılarıma gidince  kendi küçüklüğümüzdeki dondurmalardan ve gölgede oturmanın hazzından farklı olmadığını farkettim. Onların geçmişi hatırlanmayacak kadar kısa olduğundan geçmiş ve yaşanan anın arasındaki farkı bilemiyorlar. Biz erişkinler  nostalji diye bir romantik kavrama takılmış geçmiş günlerimizin özlemiyle bu günleri heba eder dururuz.Bizler geçmişi yaşadığımız için elimizde bugünlerle kıyaslayabileceğimiz bol miktarda anı arşivi  var.Zaman zaman mutlu anıları arşivden çıkarıp o zamanları yad ediyoruz.Yaşamış olmak tecrübe sahibi olmak,mantık süzgecinin daha etkin çalışması acaba bugünlerdeki Dünyamızdan daha az mı zevk duymamıza neden oluyor.

Çocukların yaşamdan tat alma konusunda şanslı. Naif yapıya sahip olduklarından olaylara umarsız ve çıkarsız bakıyorlar. Bizler yaşam sorunlarının  üzerimize çökmediği tatlı neşeli huzurlu günlerin özlemini  duymakta hiçte haksız değiliz. Hele yıllar saçlara ak boyalar sürdüğünde Okul, mahalle, çocukluk arkadaşları bir araya gelince konuşulan mevzuların geneli eski anılar üzerine oluyor.Yüzlerimize ve yüreğimize Çin yemeği gibi acı tatlı karışık duygular  hakim oluyor.

Mutlu anıların sıcaklığında bu günlerin tadına vararak  yaşamanız dileğimle.

Saygılarımla.