Mehmet Tayfun MOĞOL

Mehmet Tayfun MOĞOL

[email protected]

TERCİH MESELESİ

01 Ağustos 2019 - 19:07

TERCİH MESELESİ                                                                                                                      31.07.2019

Her yıl olduğu gibi bu yılda üniversite giriş sınavları bitti.Sınav sonuçlarına göre Üniversitelerdeki kontenjanlara yerleşmek ve  tercih yapmak için  29 Temmuz son gündü.Üniversite sınavına başvuran öğrenci sayısı yaklaşık 2,4 milyon kişi.Tercih yapmaya hak kazanan öğrenci sayısı 1.749.000.Örgün eğitim programı kontenjan sayısı 839.490. Örgün lisans programına 394.945 öğrenci,Örgün eğitim önlisans programına 316.037 öğrenci olmak üzere toplam 710.982 aday yerleştirilmiş oldu.

Halen yüksek öğrenim kurumlarında eğitim gören öğrenci sayılarına gözatarsak.   Önlisans 2.830.000, Lisans 4.420.000 , Yüksek lisans 394.00,  Doktora 96.000 olmak üzere toplam  7.740.000 öğrenci

Yüksek öğretim kurumları sayısı:  Üniversite  207 ,  Fakülte  1.833, Yüksek okul  446,  Meslek Y.O. 697 Toplam 3.183 Adet.

2018 Yılı itibarı ile Türkiyenin genç nüfusu tolam nüfusun %15,8 i  Yaklaşık 12.970.000 gencimiz vardır.

Bu yıl üniversiteye başlıyacak olanlarıda ilave edersek( 8.450.000/12.970.000= %65)  Genç nüfusumuzun %65 i Yüksek öğrenim görüyor.

Türkiyede 2019 yılı itibarı ile 81 il , 922 ilçe vardır.

Yukarıda verdiğim istatistiki rakamlar sıkıcı gelebilir ama Genel durumu kavrayabilmek ve  daha reel sonuçlar çıkarabilmek için zorunluyuz.Rakamlara bakarak çok farklı değerlendirmeler yapılabilir.Ancak Toplumumuzda üniversite okuma isteği birhayli fazla olduğu ortaya çıkıyor.Buna mukabil il ve ilçe toplamını okul sayısına oranlarsak her habitat için 3,17 Yüksek öğretim kurumu düşüyor.Siyasi iktidarların halkın yakınmaları sonucu ve AB süreci ile birlikte Y.Eğitim kurumu açma çabaları artmıştır.Siyasi kaygılar sonucu alınan kararlarla okul enflasyonu oluşmuş,kantitatif değerler kalitatif değerleri yenmiştir.

70 ve 80’ li yıllarda devlet kapısına girmek , Büyük firmalarda iş bulmak ve  hayat standartlarını yükseltmek için üniversite tahsiline önem verilirdi.Erkekler için 4 yıllık üniversiteyi bitirmek Askerlik görevini yedek subay olarak yapma imkanı sağlıyordu.Evlilik için Üniversite mezuniyeti tercih sebebiydi.Bir faktörde ailelerin herhangi bir nedenle yapamadıkları mesleki kariyeri çocuklarının başarması için yaptıkları baskılardır.

Bu güne dönersek binlerce gencimiz yapılan sınav ve tercih sonucunda belkide istemedikleri bir eğitimi zorunlu olarak almak durumunda kalacaklardır.İleriki yıllarda ya okul değiştirecekler yada eğitimi yarım bırakacaklardır.8,4 milyonluk nüfusa oranlarsanız meydana gelen kaynak israfı ve de yetişen mutsuz öğrenci maliyeti toplumumuzda ilave sorunlar oluşturacaktır.

Çözüme ailenin eğitiminden  başlamalıdır.Çocuklarımızın kapasitesine ,yeteneğine,becerisine göre orta eğitimden itiberen belirlenen mesleklere  kanalize edilmelidir. Yeni nesil çocuklara ebeveynleri  prens, prenses gibi davranmayı tercih etmektedir.Bu bakımdan okula,arkadaşlarına ve ekip çalışmasına uyumları zor olmaktadır.Okul öncesi eğitime giden çocukların ailelerinin talepleri inanılmaz boyutlardadır.2,5 yaşındaki çocuklarının  yabancı dil öğrenmesi, enstrüman çalması,Tenis oynaması ,eskrim yapması, yüzmesi, satranç oynaması , sayı sayması beklenmektedir.Böyle yetiştirilmeye çalışan çocuğa hangi mesleği yaptırabilirsiniz?

50 yıldır çözülemeyen Yüksek eğitim problemleri yakın zamanlarda da çözülecek gibi değil.Yoğun nüfus artışı sorunu ağırlaştırmaktadır.Elli yıllık süreçte dünyada değişmeyen ne kaldı diye düşünüyoruz.Artık hergün yenilenen bilim ve teknolojiyi içselleştirerek kendi normlarımıza uygun eğitim politikaları üretmek zamanı geldi ve geçiyor.

Tüm üniversite sınavına giren ve tercih yapan genç arkadaşlarıma başarılar dilerim.Şansları açık olsun.

Saygılarımla.

Kaynak:  Tüik  YÖK  Nüfus idaresi 2018 verileri.