Mehmet Tayfun MOĞOL

Mehmet Tayfun MOĞOL

[email protected]

SIVAS'TA CUMA

02 Temmuz 2019 - 10:44 - Güncelleme: 04 Eylül 2022 - 21:30

SIVAS’TA  CUMA                                                                                                             02.07.2019

 

2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta provake edilen bir grup otelde kalan çoğunluğu sanatçı olan insanları imha etmek için Madımak Otelini ateşe verdiler. Bu vahşet orta çağ Avrupasında yaşanan engizisyon kıyımlarının Sivas versiyonuydu.

Hiç bir insan evladı bu şekilde acılar çekerek ölmeye layık değildir. Kolay provake olan şuursuz kitlelerin insanlığa verdiği tahribatı ve geride bıraktığı acıları unutmak mümkün değildir. Gözünü kan bürümüş önü alınamaz topluluklar o an için neyi neden yaptıklarını bile düşünememektedir. Orada zarar vermek yok etmek istedikleri insanların evi, eşi, çocuğu, bekleyeni, özleyeni olduğunu düşünseler empati yapabilseler belki de o güruhun içinde bulunmak istemezler. Ülkemizde ve Dünyada sık sık örneğini gördüğümüz bu ilkel güdülenmenin önüne geçilmelidir. Devleti yönetenler böyle insanlık dışı girişimleri önlemek için irade ortaya koymalıdır. Devlet otoritesinin bu tip toplulukları istihbaratı ile gözaltında bulundurması gerekmektedir. Antropologlar sosyologlar psikologlar bu potansiyel gruplar üzerinde ciddi çalışmalar yapmalıdır.Normal insanların bile Milgram* deneyinde olduğu gibi canileşmesi bu problemlerin ciddiyetini gösterir.

İç ve dış mihrakların bu yöntemle Ülkemize ve insanımıza verebileceği zararları tahmin edebilmek mümkündür. Bu bakımdan caydırıcı cezai müeyyidelerin uygulanması toplum vicdanını rahatlatacaktır.

Provakasyon ihtimali olan her türlü etkinlikte görev alacak antiprovakatif timler yetiştirilmelidir. Bu timler dışardan hislerine etki edilerek güdülen toplulukları sakinleştirerek  yapacakları insanlık dışı eylemlerden caydırmayı  başarabilirler.

Aslında kolluk kuvvetlerinin asayiş tedbirleri ile önlemesi yerine kitlelerin eğitimle bilinçlendirilmesi ve vicdan hoşgörü empati ile davranmaya yönlendirilmesi toplumları her türlü açmazlardan  kurtaracaktır.

Kimsenin kimseyi dininden mezhebinden etnik kökeninden milliyetinden dolayı katletmediği ve barışın özgürlüğün adaletin egemen olduğu bir dünya da yaşamanızı dilerim.

Saygılarımla.

*Yale üniversitesinden Stanley Milgram’ın 1961 yılında başlattığı deneydir. Otoritenin yetki verdiği denekler,başka bir denek grubuna sorular karşılığında elektrik şoku vereceklerdir.Bu deney ilginç sonuçlar vermiştir.Normal insanların, karşısındaki insanın acı sınırı hatta yaşam sınırını zorlayacak şok derecelerini  hiç acımadan verdiği ortaya çıkmıştır.