Mehmet Tayfun MOĞOL

Mehmet Tayfun MOĞOL

[email protected]

ORDA BİR SAAT KULESİ VAR UZAKTA

18 Ağustos 2019 - 18:24

ORDA BİR SAAT KULESİ VAR UZAKTA                                                                                        08.08.2018

Mexico city ve Osmanlı yazımda Tarihimizde Osmanlının hakim olduğu coğrafyalarda yaptırdığı güzel saat kulelerinden bahsetmiştim.Manisaya da bir kule yaptırılmış. Güzelyurt’tan Muradiye yönüne giderken Turgutlu-İstanbul (Muradiye-Menemen kavşağı)yol kavşağında hafif rampada konuşlandırılmış bir kulemiz var artık. Karşıdan baktığımızda bir yerlerden kopyalanmış gibi basit bir yapı çıkıyor karşımıza. Etrafında seyrek dikilmiş palmiyeler var Fas, Cezayir, Tunus’a benzer Afrikalı bir atmosfer yaratılmış. Kule bu ülkelerde görebileceğiniz ucuz basit bir mimari yapıda. Kaidenin üzerinde tornadan çıkmış zigon sehpa ayağı gibi 8 adet sütun var. 4.Katında aynı bacakların kısası kullanılmış. Tepesinde Dünya benzeri bir küre ve üzerinde sola bakan alem var. Üçüncü katta saat, 2. Katta Manisa B.Ş.Belediyesinin logoları var. Zarafet ve güzel bezeklerin bulunduğu tarihi saat kulelerini anımsarsanız hayal kırıklığına uğramamanız mümkün değil. Ortaokul ve lisede sanat tarihi dersi gören ve görsel zevkleri olan hiç kimsesin bunu beğeneceğini sanmıyorum. Estetik kaygılardan uzak sadece peyzaj unsuru olarak yapılmış. II.Abdülhamit zamanında ahalinin vakti bilmesi için yaptırılmalarına ağırlık verilen kuleler artık günümüz şartlarında aynı işlevi görmeyecektir. 110 yıl önceki dünya şartlarına göre şekillenen fikirlerden soyutlanıp günümüz Türkiye’sinin Sosyal, kültürel, sanatsal ,eğitimsel ihtiyaçlarına göre halktan toplanan vergileri kullanmak daha adil olacaktır. Bulunduğu kavşak yaya yürüyüşüne elverişli olmadığı için sadece araba ile geçenler görebilir. Meskenler uzak olduğu için onlarında saati görmeleri zor. Bulunduğu yörenin mimari yapısı modern stilde dizayn edilmiş.Renkli cam alüminyum malzeme ile bina giydirmeleri çağdaş çizgide. Bu modern çizimlerin arasında Arabic stilde bir kompozisyon moda olan şark akımlarını anımsatıyor.

Kuleler yerleşim birimlerinin merkezinde insanların görebileceği açık alanlarda yapılmalıdır. Toplumların sosyal hayatını etkileyen kahramanlık, spor, müzik, eğitim başarılarının nişanesi olarak dikilmelidir. Örnek olarak Kafkasya cephesi, Hicaz-Yemen cephesi, Suriye -Filistin Cephesi, Makedonya-Galiçya-Romanya cephesi, Çanakkale Cephelerinde gazi ve şehit olan kahraman komutanlarımız  bu tür anıtsal yapılarda kompoze edilebilir. Her kahraman figürünün altına QR Karekod konarak cep telefonu ile yaşamı ,başarıları okumayı pek sevmeyen insanımıza teknoloji yardımı ile anlatılabilir.

Son yerel seçimlerden sonra görüldü ki; Türkiye’de yerel yönetimlerin genelinde siyasi rant için “Ben yaptım oldu”mantığı ile hareket edilmektedir. Bu memleketin son 20 yılda yetiştirdiği Mühendis, Mimar, ressam, heykeltraş, sanat tarihçi, fotoğrafçı, seramik ve cam sanatçısının yanısıra bunları yetiştiren hocaları, ustaları saymakla bitmez. Daha eski üstadlara hiç değinmedim. Bu çalışkan insanların fikri alınmadan danışılmadan girişilen her işin sonu hüsranla bitmektedir. Ülkemizin yetiştirmek için emek, para, zaman harcadığı kişilerin eğitimleri ve tecrübeleri heba olmaktadır.