Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

OMZUMUZDAKLERİN HANGİSİNİ DİNLEYELİM?

05 Şubat 2015 - 22:15

OMZUMUZDAKLERİN HANGİSİNİ DİNLEYELİM?

 

Belki okullarda okuduğumuz bilgilerle hayatta bir daha karşılaşmamız mümkün olmayabilir. Örneğin bir cebir problemi, bir Everest tepesinin yüksekliği, veyahutta tarihteki bir olay üzerinde hiç aklımıza gelmeyecek konular olarak yer alacaktır. Ama DİN  - İNSAN –ALLAH ilişkisi ölümümüze ve ondan sonraki hayatımızı da ilgilendiren bir konu durumundadır. Bundan kaçmak isteseniz, unutmak isteseniz de mümkün değil. Çünkü başlangıcı olan her şeyin mutlaka bir sonu da olacaktır. Yetmiş yıl önce beni kucağında büyüten annemi, ben de geçen hafta  kendi kucağımda ebedi istinatgahına tevdi ettim.

Zalim denilen gidiyor, zenginim diyor gidiyor, paşayım, padişahım diyen gidiyor, müdürüm, amirim, sağlıklıyım diyen gidiyor. Bu gidenleri duydukça içimiz ürperiyor. Bir gün bu sıranın ister istemez bize de geleceğini düşünüyoruz. Onun için;

ALLAH’a inanmakla kaybedeceğimiz bir şey yoktur. İman, inanç insana bir yük değildir. Ama imansız bir yüreğin sineye yük olduğunu rahmetli Akif söylüyor. Çünkü tarihte tümüyle inanmayan bir topluluğa ve topluma rastlamak mümkün değil.  Ünlü bir tarihçi : “ Dünyayı dolaşınız! Dünya üzerinde yolsuz, okulsuz, elektriksiz, doktorsuz, kültürsüz, edebiyatsız köyler ve kentler bulabilirsiniz ama MABETSİZ ve MABUTSUZ köyler ve kentler bulamazsınız”   diyor.

 İnanmamak insanın felaketi olabilir. Olanları da dünyada görüyoruz. Çünkü var olduğuna göre imansızın durumu ne olacak?  Allah’a inananlar ne kazacak?

1-    Allah’a inananlar daha dünyada iken kazanmaya başlıyor. İnandığı için hayatına çeki düzen veriyor, kötülüklerden  uzak duruyor,  ibadetlerini yaparak, bu dünyada kazanmaya başlıyor.

2-    Allah’a inanmakla namuslu yaşamış, dürüstlüğü ilke edinerek mutlu olmuştur. Hem de inandığı Allah’ın emirlerine uyduğu için, O’nun vaat ettiği cenneti kazanmış olur.

3-     Ateistlerin iddiasına göre ALLAH yoksa bile inanan insanlar bunları yapmakla ne kaybetmiş olur?

4-    İnananların dediği gibi ALLAH varsa ki ona tarih boyunca insanlar inanarak gelmiştir. O zaman Ateistin hali ne olacak? İnkâr ettiği Rabbi’nin huzuruna nasıl çıkacak?

5-    Üstelik münkir insan kendi keyfine göre yaşadığı için nasıl ve ne şekilde mutlu olabileceğini ve ne ile mutlu olacağını bilmediği için gönül ve manevi huzuru yakalaması mümkün olmayacak. Dünyada sevdiği hiçbir şey ona ilelebet gönül huzuru veremez. Çünkü bu dünyada   “ KALPLER ANCAK ALLAH’I ANMAKLA HUZUR BULUR”

6-    Kaldı ki insanlık tarihi de gösteriyor ki insanın yaratılışında inanmak ihtiyacı fıtratının gereğidir. Allah insanı yaratırken kendisine inanma ihtiyacı üzerine yaratmıştır. Bu ihtiyaç tarih boyunca bütün baskı ve şiddete rağmen hiçbir zaman yok edememiştir. Bedenimizi gıdalarla beslediğimiz gibi ruhumuzu da iman gıdası ile besleriz. İman gıdası beslenen ruh bu dünyada kendini belli eder. Peygamberimizin buyruğuna göre” Dikkat ediniz! Dikkat ediniz! İnsanın vücudunda bir lokmacık et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün vücut iyi olur, bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o, et parçası kalptir.” ( Buhari-39)

7-    İmanla ibadetin hem bu dünyada, hem öbür dünyada insanda kendini belli eder. Daha küçük yaşlardan beri abdestli namazlı bir yüzle bu   tezgahta hiç bezi olmayan 80 – 90 yaşında iki insanın yüzünü karşılaştırsanız aradaki farkı görebilirsiniz. Kur’an-ı Kerimde “ Onların yüzlerinde secde izi vardır” buyrulur.    Yine başka bir ayette  (Al-i İmran-106)de “ Yüzler vardır, ağarır, yüzler vardır kararır” buyruluyor. Hiç bu dünyada ağarmaya başlayan yüz öbür dünyada kararır mı?

 Allah hepimize her iki dünyada iman selameti ile yüz akı versin                       

         Seminerlerimde gençlere soruyorum.  Eşinizin size ihanet etmesini ister misiniz?  Topluca  “HAYIR” diye bağırıyorlar. Devam ediyorum. Eşinizin kumarcı, alkolik, yalancı, üçkâğıtçı, düzenbaz, itibarsız bir insan olmasını ister misiniz? Topluca verdikleri cevap “ HAYIR”.  Devamla bu soruları  Çin’liye  de, Alman’a da, Amerika’lıya da sorsam “HAYIR” der.  Size sordum hep beraber “ HAYIR” diye bağırdınız.  Siz ve insanlık kendi içinden neye hayır diyorsa bizi yaratan da ona “HAYIR” diyor.   Bu “ HAYIR” ları işlerseniz ne olur?

1-    Kazandığınız paranın bereketi olmaz. Sizin  “ Hayır” dediğiniz işlerin hepside paralı işler. Alkol para, kumar para,  ihanet para Hayırlara attığınız her adım paradır.

2-     İkincisi de itibar kaybedersiniz. Allah’ın  “ HAYIR” dediği, her insanın da içinden “ Hayır dediği işleri yaparsa aynı zamanda itibar kaybeder. Geçenlerde bir ilimizde otuz bin lira kumar borcu yüzünden kızını satmaya kalkan bir babanın haberi yayınlandı.  Cezaevine girdiğinde bütün mahkûmlar yüzüne tükürmüş, gardiyanlar diğer mahkûmların elinden zor almış, nerde ise linç edilecekmiş. Şimdi ise yalnız başına hücrede kalıyormuş.  Ülkemizde idam cezası yok. Mutlaka bu baba bir gün ceza evinden çıkacak.  Ceza evinden çıktığında bu adamın kızının, annesinin, babasının yanında itibarı olur mu? Elbette olmaz diyeceksiniz. Bir insanın kızının, annesinin, babasının, yanında itibarı olmazsa diğer insanların ondan öte Allah’ın yanında itibarı olur mu?

 İşin özeti: Allah hiç birimizi bu dünyaya yalnız göndermiyor. Bir omzumuzda melek, diğer omzumuzda şeytanla beraber gönderiyor. Ama hayatta hangisini dinleyeceğimizin kararını bize bırakmış.  Meleği dinlerseniz gökten taş yağsa başınıza düşmez. Ama omzunuzdaki şeytanı dinlerseniz bu dünyada ne kazandığınız paranın bereketi olur, ne de insanlar yanında itibarınız olur.  Öbür tarafta neler olacağını da hocalarımız söylüyor. Tercih, karar bizlere ait.

www.kadirkeskin.net

[email protected]