Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

ÖĞRENCİM DAĞITTI BEN DE TOPLADIM

12 Ocak 2015 - 22:48

ÖĞRENCİM DAĞITTI BEN DE TOPLADIM

             Hocam: “geçenlerde Adriyetik denizinde bir feribot battı. Bir takım insanlar hala bulunmadı.  Muhtemelen denizde kayboldu. Kaybolan bu insanları balıklar yese, balıkçılar bu balıkları avlayıp pazarlarda satsalar, bu balıkları yüzlerce, binlerce  insanlar yese, binlerce adamdan biri yanarak, biri donarak ölse, bu denize düşen  insanları Allah nasıl toplayıp diriltecek ve ahrette nasıl hesap soracak? “

 Öğrencime bu güzel sorusundan dolayı teşekkür ettim.   Kendisine şunu söyledim. Öğrenmenin yarısı öğretmene iyi bir soru sormakla başlar. İranlı Nobel ödüllü prof.Dr. Meryem MİRZAKHANİ’ye sorarlar. “Bu ödülü nasıl aldım?”  Meryem Mirzakhani’nin verdiği cevap çok enterasandır. “Her gün okul dönüşü eve geldiğimde annem sorardı  “ Kızım bugün öğretmenine güzel bir soru sordun mu?” derdi.   Evet, ben de bu ödülü hergün okulda öğretmenlerime güzel  bir soru  sorarak aldım” cevabını verir.  Öğrencimin sorusuna tekrar tekrar teşekkür ettim ve kitapla ödüllendirdikten sonra öğrenciye, bu soru peygamberimize de aynen sorulmuş.  Münafıkların ileri gelenlerinden Ümeyye Bin Halef elindeki kuru bir kemiği ufalayarak “ Muhammet, Muhammet! bu kemikler mi diriltilip hesap sorulacak” dediğinde. Yüce Peygamberimiz: “o kemikleri yaratan tekrar diriltmeye kadirdir” cevabını verir.

 

            Sevgili öğrenciler!  Ben yine kafanızda daha kalıcı olması bakımından  arkadaşınızın Adrayetik denizinde kaybolup dağılan  insanları  Mahmut TOPTAŞ Hocanın  ŞİFA TEFSİRİ   ile toplamaya çalışalım.: dedim. “ Hepimiz  ana rahmine düştüğümüzde gözle görülmeyecek kadar küçüktük.  Manisa Gediz ovasının üzümü, Kırkağaç’ın kavunu,  Akhisar’ın zeytini, Adana’nın karpuzu, Trakya’nın beyaz peyniri,  Karaman’ın bulguru, Konya’nın unu, Afyon’un sucuğu Afrika’nın muzu bizde toplandı ve bu hale geldik. İnsanoğlunun Ankara’dan  radyo vericisi ile verdiği sesi, İstanbul’dan, Amerika’dan, Avrupa’dan verdiği TV. ses ve görüntüleri evin bir köşesindeki bir kutunun düğmesine basarak topluyor da Allah Adriyetik denizinde dağıttığın insanları toplayamaz mı” dediğimde öğrenci “ Evet toplar hocam” dedi. Ve devamla kendisine :  “ Hiç birimiz başımızdaki saçların tellerinin sayısını bilemeyiz. Saymaya kalkarsak bizi Alaybey mahallesinde bulunan hastaneye götürürler. Biz bilemeyiz ama Allah bilir. Bildiğini nerden bilelim derseniz, derim ki saçınız büyüyorsa onların gıdasını veren biri var. Saçlarımız ağarıyorsa ağarana ak, karasına siyah boya gönderen biri var. Ve O, hangisi beyaz boya, hangisi siyah boya istiyor onu bilir ve ona gönderir. “ Rahimlerde bize dilediği gibi şekil veren O’dur. Ondan başka hiçbir İlah yoktur. O Aziz’dir, Hâkimdir.” Başımızdaki saç tellerini, onların gıdasını bilir ve gönderir. Denizin dibindeki küçücük canlıların gıdasını ayağına gönderir. Ama anarahmi, denizin derinliklerinden daha zor görülen bir yerdir. Meninin beş milyonda biri rahime  ulaşıyor. orada yer tutuyor, gelişiyor. Babasının ve ananın özelliklerini taşıyor. Yerde ve göktekileri bilen rahimlerdekine şekil veren odur. Bülbülden bülbül yavrusu, maymundan maymun yavrusu, insandan insan yavrusu doğuyor. Doğan her çocuk ilk babası Adem gibi topağın özelliklerini taşımaktadır. Bugün toprakta ne tür mineral varsa aynısı insan vücudunda da  vardır. Dünyanın nasıl dörtte üçü su, dörtte biri kara ise, insan vücudunun da dörtte üçü su, dörtte biri topraktır. Topraktan geldik, yine toprağa gidiyoruz. Bugün mucize arayanlar toprağa baksın. Çeşitli sebze ve meyve tohumları yan yana topraktan çıkıyor. Ama ne renkleri, ne tatları birbirine karışıyor. Aynı meyveleri veya yaptığımız yemeği ağzı açık buzdolabına koysak hepsinin kokusu birbirine karışır yiyemeyiz. Ama topraktan yan yana biten sebzelerin ne kokusu ne tadı birbirine karışıyor. Kap kara topraktan enfes kokulu çeşitli kokuda, çeşitli renkte çiçekler, sayısız renkte ve sayısız tatta meyveler. Hepsinin mayası kapkara toprak. Ama Cenab-ı Hak bize doğrudan toprak yedirmiyor, dolaylı olarak süsleyerek çeşitli renklere tatlara çevirerek yediriyor. Dünya yaratıldığında kütle olarak  kaç tonsa, şimdi yine o kadardır. Üzerinde 7 milyar insan yaşıyor ama ağırlaşıp dengesi bozulmuyor. Çünkü 7 milyar insan da topraktan yaratılıyor yani topraktan yetişen şeylerle vücuda geliyor.  Her insan ölünce de topraktan aldıklarını tekrar toprağa veriyor. Buna rağmen Allah’ı bulamayan göremeyen varsa kendi yaratılışına baksın yine de bulamazsa; onlara da Derviş Yunus imanı herkese nasip olmayan bir rıza lokmasına benzeterek  “ BU BİR RIZA LOKMASIDIR YİYEMEZSİNİ DEMEDİM Mİ?” diyor.

 

             Yazımı, yüce peygamberimizin bir sözü ile bitirmek istiyorum“ EY ADEM OĞULLARI HEPİNİZ ADEMDENSİNİZ. ÂDEM İSE TOPRAKTANDIR “

Not: Bu yazımdan bir gün sonra  Annem için  Karar anı 09.01.2015 Cuma gecesi saat 24.50 de  gerçekleştiSeminerlerimde gençlerle paylaştığım iki karar anını bir hafta önce siz dostlarımla paylaşmıştım. Bugün de Allah’ımızın hükmünü ve kararını annemle paylaştım. Her insanın hayatında iki an vardır ki: O iki an her şeydir.

1-    Ne olacağımızı seçmekte özgür olduğumuz özgür olduğumuz: ŞİMDİKİ AN

2-    Ve seçimimizin olmadığı  ve kararın  Allah’a ait olduğu: ÖLÜM ANI

Birincisinde hepimize Allah doğru karar vermeyi, ikincisinde de hepimize Cenab-ı Hak iman selameti nasip etsin. Cumartesi günü Allah’ın emaneti olan annemi  kendi kucağımla  kabrine koyarak Allah’a emanet ettim. Bir zamanlar Annem beni kucaklamıştı. Ahir ömründe de ben annemi kucaklayarak ebedi istinatgahına tevdi ettim. Cenab-ı Hak mağfiretiyle anneme muamele etsin. Gafur sıfatıyle  annemin taksiratını afetsin.  Mekânını cennet etsin.

Cenazeye iştirak eden dostlarımla, telefonla arayıp taziyelerini bildiren tüm dostlarıma teşekkür ediyorum.

DOSTLARIM! SEVDİKLERİNİZİN KIYMETİNİ BİLİN. ALLAH, ANNE BABALARINIZLA, TÜM SEVDİKLERİNİZLE HAYIRLI HUZURLU, BEREKETLİ ve ALLAH’IN HOŞNUT OLACAĞI BİR ÖMÜR TÜKETMENİZİ CENAB-I HAKTAN NİYAZ EDİYORUM. DUALARINIZI EKSİK ETMEYİN. SİZLER SAĞOLUN.

www.kadirkeskin.net

[email protected]