Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

KÜTAHYA’DA EĞİTİM VE ÖĞRETİM

15 Aralık 2015 - 22:21

KÜTAHYA’DA EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Son on beş günümü Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin davetlisi olarak gittiğim Kütahya’da geçirdim. 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla sabah oturumumda Eğitim Fakültesinin genç öğretmen adayları ile beraber oldum.  Gençlerle geçirdiğim yarım günün tadına doyamadım. Hele Konuşmam esnasında Lisemiz eski öğrencilerinden Eğitim fakültesinde Akademisyen, Yard. Doç. Dr. Cenk Yoldaş beyin sürprizi beni, beni dinleyen gençleri ve akademisyen hocalarımızı inanılmaz derece de duygulandırdı ve gözlerimden akan yaşa mani olamadım. Yıllar önce Manisa Lisesi öğrencisi iken, babasının rahmetli olduğu, kendisiyle yakından ilgilenen amcasının da hastalığı nedeniyle ailenin tam hüzün yılını yaşadığı anları bilmediğim halde kendisine saman kağıdına   yazılı   olarak verdiğim  okulun “ Şeref Öğrencisi”  belgesini  çerçeveli olarak bana sunup “ Hocam  tam okulu  bırakma anımda  verdiğin bu saman  kağıda yazılı belge beni buralara getirdi” diyerek  elimi öpüp bana vermesinin bende  meydana getirdiği duygu yoğunluğunu bu satırlara  dökmem mümkün değil. Zamanla öğrencilere verdiğim bu belgelerin önemini biliyordum. Çünkü bazı kız öğrencilerim de bu tür belgeleri gümüş çerçeve yaptırıp gelinlik sandığına koyduklarını da duyuyordum. Cenk Yoldaş’ın bu sürprizinden sonra fazla konuşamadım. Ve genç öğretmen adaylarına   “   Sevgili genç meslektaşlarım ben sizi bir cümle ile mesleğimizin sırrını söyleyeyim. “Son sözüm; yarın sınıflara girdiğinizde öğrencilerinizi bugünün küçükleri olduğu için seveceksiniz, yarının büyükleri olduğu için de saygı duyacaksınız.  Buraya kahvesini içerek geldiğim İlinizin Valisi Sayın Şerif YILMAZ Beyefendi de Vakıflar yurdunda kalarak Manisa Lisesinde okuyan dar gelirli bir köylü çocuğu idi.  Yakın dostum olan ağabeyi de bugün Ankara’da bürokrasinin en yüksek tepesinde. Ülkemin en sevdiğim tarafı sepetinde pamuğu olan, bilgili maharetli, işini en iyi yapan insanlar hak ettiği yere gelirken hiç kimse önünü kesemiyor. Örnek mi? İşte mezrada doğan, mezrada okuyan  on bir kardeşli Sayın Mehmet Şimşek,  Sayın başbakanımız, eski ve yeni Sayın Cumhurbaşkanlarımız,  ana muhalefet liderimiz Sayın Kılıçdaroğlu. Hepsi de ya işçi, ya köylü, ya memur çocuğu. Bu memlekette zengin çocukları da parti kurdu ama zoru görünce hepsi de sıvışıp gittiler. Sınıfa girdiğinizde her öğrencinin alnında şu yazı vardır. ‘ “Öğretmenim beni iyi tanı ben önemli bir insanım’ Bu yazıyı okursanız hem işiniz kolaylaşır, hem de ileride onur ve gurur duyabileceğiniz öğrencilerle karşılaşırsınız. Zaten devletimizin anne- babaların da bizden istediği budur.” diyerek konuşmamı bitirdim. Konuşmamın gençler üzerindeki tesirini gençlerden gelen birçok mesajdan  şu üçüyle  paylaşmak istiyorum.

“ Merhaba hocam. Ben Dumlupınar üniversitesi fen bilgisi öğretmenliği 3. sınıf öğrencisiyim. Öğretmenler gününde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde vermiş olduğunuz konferans çok ama çok güzeldi. Fakat zaman yetmedi keşke sizi daha çok dinleme fırsatım olsaydı. Lütfen tekrar gelin üniversitemize. O kadar güzel şeyler anlattınız ki dinlemeye doyamadım sizi.Allah sizden razı olsun. Allah'a emanet olun.”

           “ Sayın Kadir Hocam, sizin gibi büyüklerimize çok ihtiyacımız var. Sizin öğrenciniz olabilmeyi o kadar çok isterdim ki. Çünkü bizim gerçekten, sizin gibi değerli, bilgili ve mütevazi insanlara çok ihtiyacımız var. Ama öğrenciniz olamasam bile sizi dinleyebilme şansım oldu en azından. Sayfanızdan bazı yazılarınızı okudum hocam gerçekten çok ibret verici, çok anlamlı ve gerçekten çok güzel yazılarınız. Hocam, arkadaşlarımızla Dekanımızla, Cenk hocamızla da iletişime geçip sizi tekrar  davet etmelerini rica  edeceğiz. Ne olur bize tekrar zaman ayırın. Allah razı olsun sizden hocam. Ellerinizden öpüyoruz.( M. Karaman)”


“ Siz hakkıyla eğitime gönül vermiş ve başarılı bir öğretmensiniz.24 Kasımda ki konuşmanız bizler için çok yararlı oldu.  Eğitim Fakültesi öğrencileri olarak siz tekrar fakültemizde ağırlamak istiyoruz.”(C. Soylu)”

                 Eğitim Fakültesinde gençlerin yanında çok değerli genç akademisyen hocalarımızla da  tanıştım. Dekan Sayın Atalay KÜÇÜKBURSA,  Dekan Yard. Doç.Dr.  Sayın Nurgül YILMAZ ile Doç. Dr Sayın Aytunga OĞUZ hanımefendiler, öğrencim Yard. Doç.Dr. Cenk YOLDAŞ ve diğer hocalarımız. Hepsi de birbirinden değerli gençler. Bana üniversiteyi gezdirdiler. Gerçekten üniversite yerleşke itibariyle bir biblo.  Şunu gördüm;  beş on kuruş bir anlam ifade etmiyor ama kumbara dolduğunda bir anlam ifade ediyor. Emekli arkadaşlarımızın her biri birer kumbara. Deneyimlerini gençlerle paylaşmaları hem kendileri hem de gençlere yararlı olmaları açısından çok  önemli.  Gerçekten gençlerin bizim tecrübelerimize ihtiyacı var. 

Öğleden sonraki Kütahya E Tipi cezaevi konferansımı başka bir yazıya ayırmak istiyorum. Esas beni etkileyen sevindiren de Kütahya Milli Eğitim Müdürlüğü oldu.

            Günün akşamı baba dostumun oğlu Kütahya Milli Eğitim Şube Müdürü Sayın Veli Darova kardeşim vesilesiyle emekli öğretmenler için verilen yemekte, Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Çoşkun ESEN beyefendi, siretinin  aydınlığı suretine yansıyan nezih ve nezaketiyle dikkatimi çekti. Yanındaki kadrosu da oldukça yetenekli gençlerden oluşuyordu.  25 Kasım ile 4 aralık arasındaki programım dolayısıyla Kütahya merkez, Tavşanlı,  Emet, Altıntaş ve Gediz olmak üzere otuza yakın okulun öğrencilerine  “ Eğitimde Hedef ve Kendine Güven, ile Başarılı Başarısız Öğrencilerin İtirafları” konusunda ikiden az olmamak şartıyla günde üç oturum seminerlerim oldu. Bu vesile ile merkez ve ilçedeki okulları ve müdürleri yakından görme ve tanıma imkânım oldu. Genel intibaım:

1-Yarım asırdır eğitimin içinde biri ve profesyonel eski bir dershaneci olarak dershanelerin bıraktığı boşluğu okulların kapatamayacağı düşüncesinde idim.  Diğer illeri bilmiyorum ama Kütahya merkezde ve ilçelerde özellikle Tavşanlı, Gediz, Emet ilçelerinde bu işin başarı ile yürütüldüğünü gözümle gördüm. Hem okullarda okuyan öğrenciler, hem de mezun öğrenciler için Halk eğitim ve okullarda çok güzel planlama yapılmış, görüştüğüm bazı öğrencilerin de  bu kurslardan son derece memnun  olduğunu söylediler, sevindim.

2- Okullaşma oranında hedef aşılmış. İlkokulda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı: 14, ortaokulda 13,7, Lisede 12,8. Türkiye ortalaması ise ilkokulda 17, ortaokulda 29, Lisede ise 39.

3- Tabii okullaşma oranı beraberinde başarıyı getirmiş. TEOG da Kütahya ilinin ortalaması da Türkiye genelinin çok üstünde yerini almış.

4- Bütün bunlardan sonra Kütahya, genç, enerjik,  kıpır kıpır yerinde oturamayan, 24 saat kafasını eğitime odaklayan genç yaşta birikimiyle bir kumbaraya dönüşen Milli Eğitim Müdürü Sayın Çoşkun ESEN, eğitim sever Vali Sayın Şerif YILMAZ  beyefendinin desteğiyle çok önemli bir başarıya daha beraberce imzalarını atmışlar.   Genç müdür, genç kadrosu ile üç yıl önce başlattıkları EFED ( Eğitimde Farklı Etkinliklere Dönüşüm) projesi ile Ege Bölgesi Birincilik ödülünü almışlar.

5- Eğitimde kıyaslama yoluyla hem kendi illerini ulusal sınavlarda diğer illerle, hem de kendi il merkezindeki okullarla da ilçelerdeki okulları kıyaslayarak eğitimde bir rekabet ortamı oluşturmuşlar. Rahmetli  Özal “Rekabetin olmadığı yerde atalet vardır” derdi. Sayın Esen, eğitime rekabeti de kazandırarak okullara bir canlılık getirmiştir.

6- “Eğitimde Yürütme Kurulu” oluşturularak AB Projelerine, TÜBİTAK, “Değerler Eğitimi” “Bu Benim Eserim” “Kitap okuma kampanyaları” gibi projelere de ağırlık verilmiş.

7- Evliya Çelebinin memleketi olan bu yörenin velut şairlerinin, yazarlarının, ressamlarının, sanat adamlarının isimlerinin okullara verilmesinin  yanında mahalli sanatkarlara  okullarda  da yer verilerek, öğrencilere yörenin rol model insanları olarak  tanıtıldığını gördüm.

            Evet, genç meslektaşım Sayın Çoşkun ESEN Beyefendi,   işinin püf noktasını yakalamışsın. Personelinizin sevinçli ve üzüntülü gününü ne kadar önemsediğinizi yakinen müşahede ettim.  İdarecilikte en önemli şey “personelini sevmek, onlara güvenmek ve onlara örnek olmaktır.”  Odanızda  bulunurken  İlçede bir memurun annesinin cenazesine katılamamanın üzüntüsü içinde memurunuzu telefonla arayıp taziyede bulunmanız bence sizin adınıza çok şey ifade ediyordu. Sizin bu insani yönünüzü ayrıca tebrik ediyorum.  Bu insani yönünüz nedeniyle internetten biyografinize girdim. Bulunduğunuz yere basamak atlayarak değil tek tek  tırmanarak  gelmişsiniz. İlköğretim, ortaokul, Lise öğretmenlikleri, şube  müdürlükleri yaparak gelmişsiniz. Meslek hayatınızda gördüğünüz “Yönetim ve Liderlik, İletişim Becerileri, Diksiyon Sanatı, Eğitim Yönetimi, Uzman Öğretmenlik sertifikası, Hizmetiçi”  gördüğünüz kurslar sizi genç yaşta eğitimin kumbarası haline getirmiş.  Bu birikim, komplekse kapılmadan sizde mesleğiniz adına bir özgüven oluşturmuş.  Bilginizi ve bildiğiniz konuyu pürüzsüz  ifadenize gıpta ettim.

            Genelleme yapmadan yazıyorum. Bizim bürokrasinin hastalıklı bir tarafı vardır. Kendileri sönük yıldız olduğu için çevresinde parlak yıldız bulunmasını istemezler. Sönük yıldızlarla çalışarak kendi sönük  ışığını başkalarının görmesini isterler. Siz parlak bir yıldız olarak çevrenize, ışığı parlayan yıldızlardan oluşan bir kadro oluşturmuşsunuz. İl Merkezindeki kadronuz, İlçelerdeki müdürler ve yardımcıları Tavşanlıda Sayın Hüseyin KIRKAŞ, Şub. Müd.  Sayın A. BULUT, Emet’teki Sayın Mustafa GÖRE, Mehmet ALBAYRAK  Altıntaş’da Özkan Bey, Gediz’deki arkadaşlar Sayın Mesut TOPALOĞLU, Sayın Sabri GÖKBAYRAK, kardeşlerim ve gördüğüm okul müdürleri gerçekten yetenekli ve işinin ehli arkadaşlardı. Seminerlerim dolayısıyla bu arkadaşları yakından tanımam Kütahya’da eğitimin bugünü ve geleceği hakkında beni sevindirdi. Rahmetli Ayhan SONGAR hocamız: “ Türkiye’de iki tür bürokrat vardır. Biri oturduğu koltuğu yükseltenler, diğeri ise oturduğu koltukla yükselenler. Ne yazık ki ülkemizin en büyük sıkıntısı oturduğu koltukla yükselen bürokratların çokluğudur” derdi.  Sizi bu genç yaşta, ülkemizdeki 81 il koltuğundan  birine oturup da, oturduğu koltuğu yükselten bir bürokrat olarak görmek, naçizane ben ağabeyinizi sevindirdi.   Bir meslektaşınız olarak sizin adınıza gurur duydum. Size ve kadronuza eğitim çalışmalarınızda büyük destek olan sayın valimizi de yürekten kutluyorum.  Allah önünüzü açık etsin.

             Seminerlerime gelince.  Eğitim Seminerlerimden duyduğum manevi hazzı dile getirmeye sahifem müsait değil.  Bu on beş günden çok güzel intibalarla döndüm. Bana Kütahya’daki okullarla buluşma imkanı veren Siz değerli müdürüme, bana eşlik eden Sayın Veli DAROVA kardeşime, Arge müdürü Sayın Muzaffer KORKMAZ kardeşimle yine Argede görevli güzel kızım Sayın Tuğba KUYUMCU hanımefendiye, özellikle de Şoför Macit bey kardeşime   de çok çok teşekkür ediyorum.

            Okullardaki seminerlerimle ilgili gelen  çok sayıda mesajlardan ikisiyle yazımı noktalıyorum.

“Sayın Hocam Kadir Keskin Beyefendi,
Okumuzda vermiş olduğunuz eğitim semineri çok yararlı oldu. Bizler ve öğrencilerimiz sizi tekrar okulumuzda görmek istiyoruz. Yapmış olduğunuz sunum özellikle öğrencilerimizi ve bizleri çok etkiledi. Tecrübelerinize bizlerin ve öğrencilerimizin çok büyük ihtiyacı var. Keşke herkes bu konuda sizin kadar duyarlı olsa. İnşallah başka programlarda da yine bizim okulumuza zaman ayırırsınız.. Bu tarz ziyaretlerde bulunan kişiler keşke  sizin yaptığınız gibi  faydalı olmaya çalışsalar. Maalesef bazen açık aramaya, kusur bulmaya gelenler bile oluyor. Bizi unutmayın hocam, biz sizi asla unutmayacağız. Seminerinizin öğrencilerimizin hayatında bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Hele günümüz gençlerinin mutlaka sizi dinlemesi gerekir. Sizin Kütahya ya gelmenize vesile olanlara öğrencilerimiz adına teşekkür ediyorum. Tekrar okulumuzda görmek dileğiyle saygılar, selamlar”…"c. "[email protected]" Gönderme tarihi : 30 Kasım 2015 Pazartesi 23:1”

Sayın Hocam öğrencilerimize verdiğiniz eğitim semineri ve sunumunuz çok güzeldi.   Öğrencilerimiz seminerinizden çok memnun kaldılar. İlk defa böyle dikkatlice bir seminer dinlediler.  Sunumunuz çok etkileyici idi. öğrenciler üzerinde çok büyük etki bıraktı Öğrencilere yönelik çok güzel mesajlar verdiniz. Sağ olun sizleri tekrar okullarımızda görmek isteriz( N. Yıldız Emet)

Kadir Keskin

www.kadirkeskin.net

0505 772 44 40