Fuat YILMAZER

Fuat YILMAZER

[email protected]

TÜRKİYE’YE KARŞI OLANLAR SAFLARI SIKLAŞTIRIRKEN İDLİPTEKİ GELİŞMEYE DİKKAT

05 Şubat 2020 - 10:15 - Güncelleme: 05 Şubat 2020 - 19:34

TÜRKİYE’YE KARŞI OLANLAR SAFLARI SIKLAŞTIRIRKEN İDLİPTEKİ GELİŞMEYE DİKKAT

Bugünkü yazım Pazartesi günü yayınlanan yazım “Kısa Bir Panaroma” başlıklı yazımın devamı olacaktı. Ama İdlib’te ki gelişmeler, Mehmetlerimizin şehit edilmesi ve çok daha büyük olaylara gebe olma ihtimali yüksek olan bu olaydan sonra bu konuyu işlemeye karar verdim. Söz konusu yazımın ikinci bölümü Pazartesi günkü köşemde olacaktır.

Türkiye günden güne köşeye sıkıştırılmaktadır. Dâhili ve harici politikalarda ortaya çıkan olumsuzluklar Türkiye’yi tehlikeli bir sarmalın içine çekmektedir.

İdlip’te gözlem noktalarına yakın bir yerde, konumu önceden Rusya ya bildirilmesine rağmen rejim güçleri tarafında top ateşiyle Mehmetlerimiz şehit etmiştir.  Tabi ki bu saldırı Rejim güçlerinin cesareti değildir.

Dış politika duygularla yapılmaz akılla ve gerçeklerle yapılır.

 Rusya ile son zamanlarda çıkar ilişkisine dayalı yakınlık Libya meselesi ortaya çıktıktan sonra yerini zarar verme gibi düşmanlığa bırakmıştır. Bilindiği gibi Libya da muhalefeti Rusya desteklemekte, Wagner adlı savunma şirketleri vasıtasıyla da generale destek vermektedir. Türkiye ise Yönetimde bulunan Sarrac’ı desteklemektedir. Çünkü onunla Türkiye’nin çıkarlarına uygun anlaşma yapılmıştır.

Oradaki hadise İdlib’e yansımıştır. Genelde Türkiye hakkında hiçbir zaman iyi düşünmeyen Rusya tarafından burada rejim güçleri serbest bırakılarak bu sonucun ortaya çıkması sağlanmıştır. Ayrıca, Libya gerginliğinden sonra Cumhurbaşkanı’nın Ukrayna’ya gitmesi ve orada yaptığı “Kırım’ın ilhakını kabul etmiyoruz” haklı açıklaması menfur saldırının olmasını çabuklaştırmıştır.

Rusya ile ilgili bundan önceki yazımda da tarihte en çok savaş yaptığımız devlet ve milletin Ruslar olduğunu biliyoruz. Çünkü pek çok yerde sınırdaş veya sınırlarımız yakın olmasının yanında Rusların bize ve bizim coğrafyayla ilgili istekleri bulunmaktadır.

Öyle veya böyle İdlib’te canımız yanmıştır. Yanan canımızın rahatlaması, hiçbir şey olamamış gibi davranılması mümkün değildir. cevapsız bırakılacak bir düşmanlıkta değildir. Mutlaka ama mutlaka cevaplandırılmalıdır. Ama yine soğukkanlı, aklı ve uluslararası hukuk ve uluslararası desteği de düşünerek bu sonuca gitmemiz doğru olacaktır.

Dış politikada zor durumdayız. Emperyalist güçler içinde yaşadığımız bölge ve çevresinde yeni bir düzenleme yapmakla meşguller. Yıllar önce yaptıkları planı ortaya koymaktadırlar.  Bunun bilincinde olarak hareket edilmeli, iktidarı ve muhalefetiyle bunun bilincinde politikalar üretip uygulamaya koymalıdırlar.

ABD, RUSYA ve AB ülkeleri işine geldiği gibi tavır ortaya koymakta, bazı yerlerde bizi yakın gibi görünmelerine rağmen aniden politika değiştirmekte sakınca görmemektedirler. Komşu ülkeler durumuna gelen söz konusu ülkeler Türkiye ile ilgili kendi açılarından anlaşmış olmalılar ki, Türkiye’yi zora düşürücü politikalar uygulamaktadırlar.

Türkiye Akdeniz’de Yunanistan, İsrail, İtalya, Mısır ve yine söz konusu devletlerinde içinde bulunduğu güçlerin teşviki ile sıkıntılı durumdadır.

Bu gerçekler ışığında hareket edilerek devletimize kurulan bu kumpastan fazla zarar almadan kurtulmalıyız. Kurtulacağız da. Çünkü bu milletin adı TÜRK’ tür.

Fuat YILMAZER