21. yüzyılın ilk çeyreğinde tekraren zor süreçler yaşıyoruz. Geçmişte olduğu gibi Emperyalist ülkeler haçlı zihniyetini hayata geçirmek için yeni oyunlar oynuyorlar.
Bu sıkıntılı dönemimizde içinde Azerbaycan, Macaristan, Pakistan’ın da olduğu birkaç devlet dışında bizi destekleyen yok.
Ülkücü milliyetçilerin yarım asırdır söylediği “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” inancının doğruluğunun tespiti yapıldı
Bir başka gerçek daha ortaya çıktı ki, Türk devletleri sıkıntıda olan Türklere ister konjonktür gereği isterse de yüreklerinde öyle bir duygu taşımamalarından kaynaklı destek vermediler/veremediler. Ama şu unutulmamalıdır ki Türk milleti ve kendini Türk hissedenlerin ezici çoğunluğu nerede bir Türk varsa onun dertlerini kendine dert, sevinçlerini de ortak sevinç olarak kabul etmektedir.
Tarihte Türk milletini esaret altında bulunduran iki devlet vardır. Ruslar ve Çinliler. Bu üzücü olayların olduğu zamanlar Türkün güçsüz olduğu dönemlere denk gelir.
Bu iki milletle olan mücadelelerimizde bir başka enteresan tarafı da savaşla üstün olduğumuz halde siyasette, kültürde, ekonomide ki yetersizliğimiz sonucu masa başında ki kaybımızdır.
***
Çinlilerle Uygur Türkleri arasındaki mücadele ve tek taraflı zulüm işlemi uzun yılardır devam etmektedir. Uygur Türkleri esaret ten kurtulmak için bir çok defa istiklal mücadelesi yaptılar ve bazen başarılı oldular ve devletlerini kurdular ama çok uzun soluklu olmadı.
1933 yılında Hacı Hoca Niyaz’ın, 1940 yılında Osman Batur liderliğinde Hürriyet mücadelesi başlattılar kısa süreli başarı da kazandılar ve sonra kaybettiler.
En son 2009 yılında Urumiçi’ de Hürriyet için mücadele başlattılar ama maalesef Çin zulmü şiddetini artırarak devam etmektedir. Uygur Türk’ü bu insanlık dışı zorbalıklarla inim inim inlemektedir.
Türk insanı, Türk milliyetçileri olarak Uygur Türk’ünün yanındayız. Acıları açımızdır. Devlet olarak maalesef Filistinlilerin yanında olduğumuzun yarısı kadar da olsa yanlarında olduğumuzu dillendiremiyoruz.
Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, doğrudur. Türk Devleti olarak da zulüm gören acı çeken inleyen soydaşlarımızın yanında olunmalıdır. Yanında olabilmemiz içinde milli düşüncelerle donatılmış, ekonomik, kültürel, siyasi sosyal donatılarla donanmış, savunma sanayinde ben varım diyebilen güçlü devlet olmamız gerekmektedir.
Bu gelişmişliği yakalayamadığımız, dünyada hatırı sayılan, sözü dinlenen büyük devlet olamadığımız için Türk devleti, zulüm gören, acı çeken, jenosit uygulanan soydaşlarının yanında olamamakta, destek verememektedir.
Uygur Türkü kardeşlerim, duam tüm Türk devletlerinin yukarıda sözünü ettiğim özelliklere sahip büyük ve güçlü bir devlet olup, sizin ve dünya üzerinde farklı coğrafyalarda yaşayan Türklerin ümidi destekçisi ve koruyucusu olmalarıdır.
Kaynak: Anayurt Gazetesi