Erkan AKBALIK

Erkan AKBALIK

[email protected]

1839’DA MANİSA’DA ÇITIR PITIR GECESİNDE YAŞANAN BİR OLAY

22 Mart 2018 - 08:56 - Güncelleme: 22 Mart 2018 - 09:56

1839’DA MANİSA’DA REGAİP KANDİLİNDE YAŞANAN BİR OLAY

            22 Mart 2018 Perşembe gecesi Regaip Kandili. Kelime anlamı olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. Kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey anlamına da gelir. Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi ifa edilir. Bu geceyi ibadet ile geçirip tövbe eden müminlerin arzularının verileceği ümit edilir.  

            Bu günün Manisa için ifade ettiği mana çok daha fazladır. Manisa, Saruhanoğulları tarafından Bizans’a karşı verilen mücadelelerden sonra bugün fethedilmiştir. Bu gece Manisa’da “Namaz Gecesi” ya da “Çıtır Pıtır Gecesi” olarak anılır. Türkiye’de sadece Manisa’da bu şekilde ifade edilir ve kutlanır.  

            İnanışa göre Saruhan Bey, Bizanslılardan Manisa’yı almak için şehrin doğusunda ordusu ile birlikte mevzilenmişti. Karanlık bastıktan sonra kaleye yapacağı saldırıda bir savaş taktiği geliştirir. Ordusunun daha kalabalık ve şaşalı görünmesi için keçilerin boynuzlarına mumlar yakmış ve kaleye doğru sürmüştür. Kaleden bakan Bizanslılar üstlerine karşı büyük ve kalabalık bir ordunun saldırıya geçtiğini düşünmüşlerdir. Bu taktik, Saruhanoğullarına ciddi bir üstünlük sağlamıştır. Bizanslılar moral olarak yıkılmış ve akabinde sabaha kadar süren çarpışmalardan sonra batıya doğru kaçmışlardır.

            Fetih esnasında yaşanan bu olay, Manisa’da Regaip geceleri kutlamalarını özgünleştirmiş ve yeni bir gelenek doğurmuştur. Bu kutlama geleneğinin ayrıntıları Manisalılarca bilindiği ve daha önce defalarca yazıldığı için detaya girmeyeceğim. Süregelen kutlamaların vazgeçilmez unsurlarından birisi kendine özgü patlayıcılardır. Çok eski yıllarda tüfek, tabanca gibi gerçek silahlar ile havaya atışlar da yapılırmış. Fakat sonraları genellikle çıtır pıtır, torpil, kız kaçıran, maytap, mantar tabancası ve bunlar gibi bazı zararsız patlayıcılar ile kutlamalar yapıla gelmiştir. 1970’li Yıllarda anarşi olaylarından dolayı yasaklandığı dönemler olmuş sonrasında tekrar hayata geçirilmeye çalışılsa da önceki yıllardaki heyecan yakalanamamıştır.

            Patlayıcılar ile yapılan kutlamalarda, doğal olarak, bazen ufak tefek bazen de ciddi yaralanmalara sebep olan olaylar yaşanırdı. Bu yaralanmalar genellikle yanık şeklinde zuhur etmekteydi. Kutlamalar esnasında zaman zaman yaşanan kavgalardan da zarar görenler olmuştur. Gençler tarafından daha çok muhataplarını korkutmak amacıyla atılan patlayıcılar, korkanların yakınları ile patlayıcı atanlar arasında kavgalara sebebiyet verdiği az yaşanmış olay değildir.

            Patlayıcı maddeler ile yapılan kutlamaların çok eskilere dayandığı bilinir. Bu gecelerde çeşitli kazaların meydana geldiği ve yasaklama konusunun her daim gündemde olduğu malumdur. Sizlere konunun tarihte yaşanmış içinde ilginç bir olayın da anlatıldığı örneğini sunmak istiyorum. Belge 1839 yılına aittir (bitiminde sadeleştirilmiş hali mevcuttur) :

            “Saadetlu mekremetlu meveddetmendim paşa hazretleri [1]. Beher sene leyle-i regaibde derun-i Manisa’da olan kaffe-i menazil ve saireden herkes haline göre fişenkler atmak ve çoluk çocuklar esvakta mumlar yakmak ahali-i beldenin pek kadim adetlerinden ise de bu keyfiyet ba’zı mertebe mazarratı mucib olduğu ve hatta geçen leyle-i regaibde Rumeli redif sol kol ağası Lofçalı Mehmed Ağa li ecl it-ticare götürmüş olduğu barutu kenar-ı şehirde füruht ider iken bi kazaillahi taala barut çuvalına fişenk isabetle merhum Mehmed Ağa ile müşterilerden Kebir ve Sağır onbir kimse telef olmuş idügü beyaniyle Fi-maba'd leyle-i mübareke-i mezburede fişenk maddesinin men’i babında emr-i ali istarı iltimasına dair tevarüd iden tahrirat-ı Şerifeleri maal ve merayası ve ol babda takdim kılınan ilam ve mahzar mukarreratı malum-u halisanemiz ve bu misillu mazarrat-ı müntiç olan adetlerin terki lazımeden olduğundan ol veçhile leyle-i mübarek-i mezburede fakat cevami ve mesacid ve merakıd ve sairede leyle-i mezbureye hürmeten mumlar ikadında be’s olmıyacağından onları icrasiyle fişenk endahtı maddesinin men’ialzım olmağla ol veçhile keyfiyeti iktiza edenlere bil-ifade laf-ı hareket vukua getürülmemesi hususuna himmet buyrulmaları siyakında kaime-i meveddet tahrir ve tesyir kılınmıştır. İnşaallahu taala led el-vusul ber veçh-i muharrer himmet buyurmaları me’meldur. Fi.8 Ş. Sene 255  [2]

SADELEŞTİRİLMİŞ HALİ ( kelime ve cümlelerde anlamı pekiştirmek adına düzeltmelerde bulunulmuştur. EA. ) ;

            “Saadetli izzet ikram sahibi dostum paşa hazretleri [1].

            Her sene Regaip gecesinde Manisa içinde olan bütün herkes haline göre fişekler atmak ve çoluk çocuk, çarşıda mumlar yakmak, beldenin ahalisinin pek eski adetlerinden olsa da bu iş aslında çeşitli seviyelerde zarar ziyana sebep olmaktadır.

            Hatta geçen Regaip gecesinde Rumeli redif sol kolağası Lofçalı Mehmed Ağa ticari amaçlı götürmüş olduğu barutu şehrin kenarında satar iken kaza ile barut çuvalına fişek isabet etmesi ile merhum Mehmed Ağa ile müşterilerden büyük ve küçük on bir kimse telef olduğu ifade edilmiştir.

            Bundan böyle adı geçen mübarek gecede fişek maddesinin yasaklanması yolunda bir emir yazılması ricasına dair süregelen yazışmaların anlam ve yansımaları ve o konuda takdim kılınan mahkeme kararları samimi bilgimiz ve bu gibi çeşitli zararlı sonuçlar doğuran adetlerin terk edilmesi gereklidir.

            Bu sebeple, adı geçen mübarek gecede, camiler, mescitler ve kabirlerde bahse konu geceye hürmeten mumların yakılmasında sakınca olmayacağından

            Onların (yazıların, emirlerin) uygulanmasıyla fişek satış maddesinin yasaklanmasının gerekli olmakla (beraber), o yönde ilgililere izah ile itiraz ve hareket meydana getirilmemesi hususuna himmet buyrulmaları dostluğun ayakta tutulması (huzurun muhafazası) yolunda yazılmış ve gönderilmiştir.

             İnşaallahu taala geldiği zaman yazıldığı gibi himmet buyurmaları umut edilir.”

 

Erkan AKBALIK

[1] Halil Kamil Paşa, 1840’lara kadar Aydın Redif Feriki görevini yürüten paşa

[2] 17 Ekim 1839 Manisa Şeriyye Sicilleri 276, S49. (Saruhanoğulları ve Eserlerine Dair Vesikalar, M.Ç.Uluçay, 1946)

Son Yazılar