Dr. Ceyhun DEMİRKOLLU

Dr. Ceyhun DEMİRKOLLU

[email protected]

TÜRK’ÜN ARABAYLA İMTİHANI-CUMHURİYET DÖNEMİ III. BÖLÜM 1960-1997

14 Aralık 2017 - 12:18 - Güncelleme: 16 Aralık 2017 - 11:48

TÜRK’ÜN ARABAYLA İMTİHANI-CUMHURİYET DÖNEMİ

III. BÖLÜM 1997-2017

                                                                                   Dr. Ceyhun Demirkollu

                                                                                   Mak. Müh.

 

Önceki yazımızda; Cumhuriyet döneminin 1960-1997 yılları arasındaki otomotiv faaliyetine, bu sayımızda ise Cumhuriyet dönemindeki otomobil macerasının günümüzdeki dönemeçlerinden 1997-2017 yıllarına göz atmaya çalışacağız.

 1997 yılında yine yerli (milli değil!)  üretim olarak Honda Civic ve Hyundai Accent modellerinin üretimine başlanmıştır.

Türkiye bu yıllarda spor otomobil üretmeye başlamıştır. Etox, Anadol STC-16 dan sonra üretilen Türkiye’nin üretmiş olduğu ikinci spor otomobildir. İlk örneklerini görmekteyiz

Diğer spor otomobiller ise, Yonca-Onuk Tersaneleri tarafından üretilen “Onuk Sazan” ve “Onuk S-56″ adlı diğer ilk örnek otomobillerdir.

Ayrıca bir girişimci yine el yapımı olan “Diardi” otomobillerini üretmektedir.

Yine Kayserili öğrenciler, TÜBİTAK tarafından 21-27 Ağustos'ta düzenlenen "Alternatif Enerjili Araçlar Yarışması" için ürettikleri "MTTB-Dava" adlı elektrikli otomobili Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ (TÜLOMSAŞ) tarafından yapılan Türkiye'nin ilk yerli otomobili "Devrim"i fabrikanın bahçesinde bir araya getirmişlerdir

Açıklama: C:\Users\Ceyhun DEMİRKOLLU\Desktop\SKEK ARALIK TÜRKÜN ARABAYLA İMTİHANI CUMHURİYE-T 1997-2017\images.jpg   Açıklama: C:\Users\Ceyhun DEMİRKOLLU\Desktop\SKEK ARALIK TÜRKÜN ARABAYLA İMTİHANI CUMHURİYE-T 1997-2017\images (1).jpg  Açıklama: C:\Users\Ceyhun DEMİRKOLLU\Desktop\SKEK ARALIK TÜRKÜN ARABAYLA İMTİHANI CUMHURİYE-T 1997-2017\indir (1).jpgAçıklama: C:\Users\Ceyhun DEMİRKOLLU\Desktop\SKEK ARALIK TÜRKÜN ARABAYLA İMTİHANI CUMHURİYE-T 1997-2017\1_88_4.jpg

 2007 yılında Gaziantep’te kurulan Müjdeci Kamyonet firması Folkvan markalı kamyonetlerin üretimini ve montajını yapmaya başlamıştır.

Hali hazırda ülkemizde, üretim yapan/yapacak marka ve fabrikalar aşağıda verilmiştir:  

3GEN, ALPİN, ANTOR, Anadolu-ISUZU, ARTRAK, ASKAM,ASYA MOTOR, BAŞAK TRAKTÖR, BAŞKENT TRAKTÖR,BİSAN, BMC, BOZOK TRAKTÖR, DAVA, DMA, DİARDİ, ERKUNT TARIM, ERSENCER, ERTUĞRULLAR, ESTRAK, ETOX, FABAEURO, FİAT, FNSS, FOLKVAN, FORD, GAZ, GÜLERYÜZ, GÜNHAN-ARK, HATTAT TARIM, HAZEY TÜRK, HİDROACAR, HİDROMEK, HOBİMAK, HONDA, HYUNDAİ, LSUZU, İHLÂS, İNDEKS, İSOBUS, KANUNİ, KARINCA/AHS, KARSAN, KUBA MOTOR, LİFAN, MAN, MERCEDES BENZ, MONDiAL, MOTORAN, MOTOSAN, NUROL, ONUK CARS, OSCAR, OTOKAR, OYMAN, PALME, Pİ MAKİNA, RAMZEY, RENAULT, ŞAMİL, SANKO/MST, TARAL, TCV, TEKNİK YAVUZ, TEMSA, TEZ AUTO, TORUKCARS, , TOYOTA, TT MOTOR, TURCOTO, TÜLOMSAŞ, TÜMOSAN, TÜRK TRAKTÖR, TÜRKAR, TÜRKKAR, UTiKAR, YAĞMUR TARIM, YAVUZ MOTORS, YUKi, ÇİMSATA, ÇUKUROVA, ŞAHSUVAROĞLU, WORLD POWER

Türkiye'de otomotiv firmaları imalatlarında değişik oranlarda ithal parça kullanmaktadırlar. Bu oran firmadan firmaya değişmekle beraber bunlar “montaj veya montaj üretim” sınıfına sokulabilmektedir[1].

Örneğin;
            AVİTAŞ MOTORSPORT;   Control 4 ; markalı 4 tekerden çekişli otomobil, isteğe göre üretilmektedir. Yine Dünya Rallikros Şampiyonası'nda kendi kategorisinde yarışmaktadırlar.

VOLKİCAR; Volkicar'da Control gibi yarışa yönelik bir otomobildir. V1 Challenge,   V2 Challenge gibi “tek marka” sınıfında yarışıyor ve Control gibi ihraç da ediliyor.

DERİNDERE MOTORLU ARAÇLAR (DMA); Plus.   Az sayıda elektrikli otomobil imal etti. İsteğe göre üretilmektedir. Çin'de bir otomotiv firmasıyla ortak çalışma içinde bulunmaktadır.

ONUK TAŞIT; Sazan ve S56 olmak üzere iki modeli var. Fuarlarda sergilenmektedir.  Sazan LM modeli  Baume&Mercier –Istanbul Classic-HillClimb etkinliğinde diğer klasik ve modern  otomobillerle birlikte yer almıştır.

Yukarıda bahsedilen otomobiller; Türkiye’de tamamen ithal edilen parçaların birleştirilmesiyle (montaj), büyük bir bölümü de farklı oranlarda yerlilik oranına sahip olarak imal edilmektedir.

% 100 yerli bir firma olan BMC, % 45'ini büyük olasılıkla dış firmalarına satarak krizi aşmaya gayret göstermektedir.

Son dönemde Üretimden çekilen veya kapanan firmalar / markalar;

ALTINBOĞA, GÖZÜKARA, OTOSER, PANCAR MOTOR, UZEL, OTOYOL, ÖZMAKTAŞ’dır.

Motosiklet üreten Ramzey; kendi adını taşıyan markasının yanında diğer  uluslararası markalara motosiklet ve moped üretmektedir.  Slovenya'nın  kendi tesislerini kapatan TOMOS adlı firmasına motosiklet üretim planı vardır.

Yıllar önce KiA ile beraber otomobil üretmeyi planlayan İhlas Motor; (Kia'nın Hyundai tarafından alınması ile)  bundan vazgeçerek Jac markalı araçlar üretmektedir.

Polonya'da faaliyet gösteren Farmtrac Europa firmasının traktörlerini Eurotrak markasıyla önce ithal ettikten sonra Jac gibi satmayı planlamaktadır.

Hindistan markası Farmtrac; Gebze'de Estrak tarafından şu anda üretilmektedir.

Askam'ın Sinotruk ile ortaklı planları duyulmaktadır.

Temsa ise Mısır'daki fabrikasını kapatmıştır. Avrupa'ya kendi markasıyla kamyon satmak istemektedir.

Bu arada  Hyundai, Renault, Fiat, Ford, Toyota yeni modellerini önümüzdeki süreçte çeşitlendirmeyi planlamaktadır.

YERLİ OTO-MİLLİ OTO FARKI NEDİR?

Esasen dünyada üretilen Mercedes, BMW, Ferrari, Toyota gibi ünlü markaların çoğu tasarımları, teknik aksamları/parçaları farklı ülkelerden taşeron desteği ile alırlar. Bu yüzden otomotiv üretimine “MİLLİ” demek doğru olmamaktadır. Bu gün Türkiye diğer markaları “Yerli” olara üretmektedir.

Türk halkı ise a dan z ye tasarımı, markası, vidası, motoru, kaportası vb. tamamı bize ait olan “milli” bir araç markasının üretimini arzu etmektedir.

Günümüzde önemli olan Maliyet Merkezli Üretimden, Katma değer Merkezli Üretim modeline dönüşüp markalaşmaktır. Böylece kar oranı en yüksekte tutulabilecektir.

Ülkemiz çoğu markanın yedek parçalarıyla birlikte zaten montaj üretimini yapmaktadır. Ama bunu “Taşeron” olarak yapmaktadır. Bu yüzden de Know-how (bilgi ve yeteneği paraya dönüştürebilme yetisinden) pozisyonundan uzak kalmaktadır. Ancak montaj deneyimi ile elde ettiği teknolojiyi inkâr etmemekle birlikte “montaj” görüntüsünden de bir an önce sıyrılmak arzusunu da sıklıkla dile getirmektedir.

ANADOL MARKASI NE KADAR YERLİYDİ?

Anadol sanılanın aksine tamamen yerli bir üretim olmamıştır. Anadol otomobilinin tasarımı önceki yazılarımızda sıklıkla vurguladığımız üzere İngiliz bir otomobil tasarımcısı tarafından yapılmıştır. Yine şasi, motor ve şanzıman da Ford fabrikasından tedarik edilmiştir. Ancak Anadol, Türkiye’deki fabrikasında seri üretilen ilk Türk otomotiv markasıdır. 

NEDEN BİR OTOMOBİL ÜRETMEK BU KADAR UZADI VE TARTIŞILIYOR?

“Lobiler”, “dış otomobil firmalarının tröstleşmesi”, “ülkelerin hükümetlerin bağımsız olamaması”, “psikolojik eşik etkisi” gibi sorunlar ilk akla gelenlerdendir.

Otomobilin icadıyla birlikte Türk insanı kendi otomobilini üretmek için bir asırdır çaba sarf etmektedir. Yöneticileri de bu yönde isteklerini belirtmekteyse de işler, sahada pek öyle gitmemektedir. Çünkü montaj dışında her çaba, bir şekilde çıkmaz sokağa sürülmektedir.

Kimine göre pazar kaygısı kimine göre yüksek yatırım maliyetleri vb. gibi engellerden bahsedilmektedir.

Ancak görülen o ki “Türk’ün Arabayla İmtihanı” uluslar arası ekonomi tröstlerinin engel çıkarmasından da ziyade bir hal almıştır. Sanki daha yukarılarda gizli bir el tarafından uygulanan örtülü bir üretim ambargosu “cezalandırma” gibi uygulanmaktadır.

Bu zorlu süreç, Türk’ün araba ile kavuşmasının engellenmesi maksadını mı gütmektedir? Zincirlerinden kurtularak eline teknolojik bağımsızlığını alan ulusun yeni maceralara girme olasılığı mı hedef alınmaktadır?

Otomobil üretme eşiği diğer üretim sahalarında da (Uçak, Tank, Top vb.) tetikleyici bir motor gücü uyandırabilecektir. Türkiye’nin toplumsal siyasal ve psikolojik öğelerinde stratejik hamlesi/sıçraması jeopolitik bir sarmala yol açabilir..

Bu durum tüm alanlarda rakiplerini endişelendirebilecek ölçekte endişe vermektedir.

Tüm bu gelişmeler artık çoktan paranoyaya dayalı sarmala dönüşmüş durumdadır.

OTOMOBİL ÜRETİMİNDE DÜNYA İLE NASIL REKABET EDİLİR?

Bu sorunun cevabı şu analizde aranmalıdır. Türkiye Mevcut bir patent veya Know-How satın alsa bile ya da özgün bir motor ve bir ilk örnek yapsa da günümüzde bu tasarım hemen teknolojik olarak eskimektedir. Böylece rekabette geri düşülmektedir.

Bunu aşmak için ile tasarım gücü ile birlikte özgün bir enerji türünün (örneğin Bor-Hibrid gibi) öncülüğünü yapabileceği otomotiv seçeneklerini ivedilikle hayata geçirmeyi hedeflemelidir.

Özgün olunmalıdır. Yeni elektrikli pil teknolojileri ve otonom sürüş yetenekli araçları pratiğe dökmelidir. Hatta otonom-dron türü araçların yaygınlaştırılmasını risk alınarak teşvik edilmelidir.

SONUÇ

Bu son bölümde 1997-2017 yılları arasında Türk Otomotiv sanayinin “Maliyet Merkezli Üretim” biçiminden “Katma Değer Merkezli Üretim” biçimine geçme çabalarına tanık olmaktayız. Teknolojik jeopolitik güce henüz erişilememesine karşın, bunun kaçırılacak önemli bir değişim zamanı olduğu kanıksanmış durumdadır. Bu dönemde de doğrudan otomobil üretimine katılıp, tanıklık etmiş firma ve kişilerin değerlendirmelerine ihtiyaç duymaktayız.

Hiç kuşkusuz bunun yolu da ulusal bilim çalışmalarının yaygınlaştırılmasından geçmektedir.

Ne diyor Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk?

“Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif bilimdir”.Tam bağımsızlık denildiği zaman, tabii, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, vs. her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik kasdolunmaktadır”.

Kalın sağlıcakla..

 

 

 

 

 

 

                                                                                                     

 

[1] http://www.devrimarabasi.com/
http://www.tulomsas.com.tr/
http://www.clubtaunus.com.ar/Auto_mes/Auto_Mes-Mar2007.htm
http://www.otometre.com/2009/08/gls-ve-gts.html, Erişim tarihi: 03.12.2017