Dr. Ceyhun DEMİRKOLLU

Dr. Ceyhun DEMİRKOLLU

[email protected]

Kişisel Alanlar (Proksemik) Teorisi

21 Haziran 2018 - 12:05

Kişisel Alanlar (Proksemik) Teorisi

 

                                                       Dr. Ceyhun Demirkollu

                                    

 

 

 

Bu yazımızı, kişiler arası iletişimin alt yordamları arasında yer alan özel, kişisel, sosyal ve genel ilişkilerin korunmasında yarar görülen “sosyal mesafeler/proksemik–kişisel alanlar” teorisi de denilen bir konuya ayırmak istedik.

İlk bakışta bizi şaşırtan, ancak farkında olmadan uyguladığımız ya da dikkat etmediğimiz bir iletişim konusu olarak bilinen “proksemik–kişisel alanlar” ya da kısaca “sosyal mesafeler” kuralının hayatımızı disipline ederek kolaylaştıracağı düşüncesindeyiz.

Yazılı olmayan kurallar arasında bilinen bu mesafeler, esasen Batı’da otomatik olarak içselleştirildiğinden toplumsal barışa katkı sağladığı anlaşılmıştır[1].

Ülkemizde, bu alanların görünmez kurallarına saygı gösterilmemesinden kaynaklanan, toplumsal çatışmalara gittikçe daha sık rastlanıldığına şahit olmaktayız.

Kişisel iletişimin çok basit temel kurallarından olan bu “dört alanı” tanıyıp, onu hayatımızın alışkanlıkları arasına sokup içselleştirmeye ne dersiniz?

Bu dört sosyal mesafe: özel alan, kişisel alan, sosyal alan ve genel alan olarak sınıflandırılmaktadır. Asansörde, Okulda, ofiste, eğlence ve park alanlarında, çarşı-pazarda, AVM’lerde, toplu taşıma araçlarında, lokanta ile sinemalarda ve özellikle yaya yürürken-trafikte araç kullanırken karşı tarafın kişisel ve mahrem alanlarını engellemeden hareket etmek en akıllıca ve uygar olan davranış biçimidir. Aksi takdirde kendi alanlarımızı herkese karşı savunmak zorunda kalmak çatışmaya ve gayret sarfına yol açacaktır.

Örneğin, toplu yaşanan sitelerde oyun alanları içinde de olsa, çocukların ebeveynleri tarafından diğer sakinlerin gürültüden rahatsız olabileceği yönünde uyarılmaması, bir tür kişisel huzur alanına tecavüze göz yummak anlamına gelmektedir.

Kişisel alanların mesafeleri, göreceli olmakla birlikte bunları basitleştirmek de mümkün olabilmektedir. Bu alanların genişletilmesi ya da daraltılması kültürel değerlere bağlı olarak değişebilmektedir.

 

 [2] [3]

 

 

 

 

 

 Şimdi bu sosyal mesafeleri/kişisel alanları ayrıntılı olarak gözden geçirelim.

1. ÖZEL ALAN/MAHREM ALAN

50-65 santimetreye kadar olan uzaklığı ya da kısaca insanın kolunun boyu kadar olan bir alanı kapsar. Anne, baba, çocuklar, kardeş, eş, sevgili, gibi çok yakınlar bu alanın içine kabul edilirler. Bu alana ncak çok yakınların girmesine izin verilmektedir.

                               [4]

Bu yüzden bunun dışındaki insanlarla asansörde, okulda, ofiste, eğlence ve park alanlarında, çarşı-pazarda, AVM’lerde, toplu taşıma araçlarında, lokanta ile sinemalarda ve özellikle yaya yürürken-trafikte özel alan içinde temas etmek kişiyi son derece rahatsız etmekte ve öfkelendirebilmektedir.

Bu alan cebren istismar edildiği takdirde ise kanun koyucu aşağıdaki maddeler ile “özel alanımızı” koruma altına almıştır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105. Maddesi şöyledir;

Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına (Değişik ibare: 6545 – 18.6.2014 / m.61) “, fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”.

 

2. KİŞİSEL ALAN

Akraba ve yakın arkadaşların girebildiği alandır. 50-65 santimetreden 100-120 santime kadarki bir mesafeyi kapsar. Ofis ya da yemek yerken karşımızda oturan kişi ile olan bir mesafe olarak tanımlayabiliriz. Yakınlık duymadığımız ya da özel alana sokmaya hazır olmadıklarımızı bu mesafede ileri geri çekilerek tutmaya çalışırız.   

Öte yandan bir insanın bu alana girmesini, bize yakınlaşma isteği olarak algılayabiliriz.

 

                        [5]

 

3. SOSYAL ALAN

Göz aşinalığı olan veya tanıdık insanlarla daha rahat ilişki kurduğumuz alanı temsil eder. Bu alan 100-120 santimden başlar 3 metreye kadar uzar. Resmi ve sekonder/ikincil ilişkiler için geçerlidir.

Bu mesafe toplantılarda, davetlerde, çok az tanınan insanlarla korumaya özen gösterdiğimiz bir alandır. Bu alan masalar, koltuklar, ya da sehpa ile sağlanır.

             [6]

             

4. GENEL ALAN

Üç metreden sonraki uzaklığı kapsayan alandır. Otobüs durağı, otellerin lobileri gibi topluma açık alanlarda korunmak istenen mesafedir. İlgi duymadığımız ya da ilişkiye geçmek istemediğimiz veya resmi ilişkide bulunduğumuz insanları bu alanda tutmak isteriz.

Topluluğa konuşulurken bu tür bir ilişki/alan uzaklığı genellikle korunmaktadır. Sınıf ve öğretmen ilişkisi buna örnek verilebilir. Asansör bekleyenler çoğunlukla böyle bir uzaklığı korumaya çalışırlar. Asansördeki/toplu taşımadaki uzaklık, özel/kişisel yakınlık mesafesine girse de kişiler birbirini tanımadığı için bu yakınlık “kamusal mesafe” kabul edilir. Çünkü asansör, sinema, konser, toplu taşıma vs. eylemi bitince bu “zorunlu alan işgali”de sona erecektir.

Öte yandan özel alanımızdaki insanlarla da kamusal alanda evde olduğumuz gibi yakın duramayabiliriz. Bu yakınlaşmanın “normal” ölçülerde olmasını kamu bizden talep eder. Buradaki mekân koşulları alanlarımızdaki davranışlarımızı tarif etmektedir.

İnsan vücutları birbirine ne kadar fiziki olarak yaklaşırsa o oranda duygusal yakınlık ve sevgiden bahsedebiliriz. Vücutların uzaklığı da yabancılaşmanın göstergesi olmaktadır. Tabi bu mesafeler birey tarafından kabul edildiği oranda kişisel alanların kapsama alanları değişebilmektedir.  

                    [7]

 

Sonuç

İnsanlarla iletişime geçmek, sosyal alandan kişisel alana geçiş şeklindeki bir hiyerarşiyi izler. Bu çok dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Kesinlikle özel/mahrem alana izinsiz girilmemelidir. Hatta kişisel alana da girerken karşı tarafın tepkileri çok dikkatli ölçülmelidir. Bu safha genellikle çatışmaların yaşandığı ilk mesafedir.

Kişisel alan mesafeleri sosyal mevki, yetişme kültürü, kuşak durumu, yaşanılan nüfus yoğunluk ortamı, ruhsal durum ve cinsiyete bağlı olarak değişkenlikler gösterebilmektedir.

Zaten bilinen ama az dikkat ettiğimiz bu konunun, daha geniş kitleler tarafından içselleştirildiğini görmek dileğiyle..

 

 

[2] http://uyduhaberlesme.com/kisisel-alan/

[3] http://www.ozelguvenlikdunyasi.com/beden-dilinde-kisisel-bolgeler.html. Erişim Tarihi: 29.08.2017

[5] http://www.sabah.com.tr/pazar/2015/07/05/acik-ofislerde-kisisel-alanlar. Erişim Tarihi: 29.08.2017

[6] http://haber.pau.edu.tr/haber/sosyal-alanlar-artti. Erişim Tarihi: 29.08.2017

[7] http://www.haber7.com/egitim/haber/1183137-dershane-yerine-devlet-kurslari-geliyor. Erişim Tarihi: 29.08.2017