Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Günah ve lütfu çok olan

22 Kasım 2018 - 22:19 - Güncelleme: 23 Kasım 2018 - 09:48

~~Günah ve Lütfu Çok Olan

     Hayat nice bir uzun yol idi, acısıyla, cefasıyla, coşkun neşesiyle bir çırpıda aktı geçti. Dönüp bakınca sevabıyla günahıyla geriye ne kaldı. Diyebilsem ki hoş bir seda kaldı, Eğer kalmadıysa, Günaha batan gönülde hangi su yıkar temizler aydınlığa çıkarır bizi. Bu macera bir yerde bitti tekrar başladı yeniden…
     Âdemden beri süregelen hayatın bitmez mücadelesi, telaşı, ilk günahı da başlattı.
     Bundan sonra Günah dünyanın çeşitli topraklarında, çeşit çeşit topluluklarda Tanrıların inkâr edildikleri zaman veya cemiyetin emir, yasak ve düzenlerini ihlal ettikleri için hem günah sayıldı, hem kişiler ötekileştirildi, dünyevi kurumlar tarafından yasa ve gelenekler icabı ceza verildi.
     Bütün dinlerde günah kavramı mevcuttur. Musevi inancına göre de insan günah işleyebilirdi. İşlediği günahın cezasını çekerdi.  Günahı bağışlamak ise Tanrı’ya aitti.
     Hıristiyan dünyasında işler biraz karıştı, onlara göre bütün insanlar doğuştan günahkârdı ve bu inanç, insanları günah üzerinden eşitlemişti. İsa kavmini günahlarından kurtarmak için yeryüzüne gelmişti ve bu kavminin kurtuluşu için canını feda etmişti. İsa’nın bu görevini Pavlus’un düzenlemesiyle kilise ve din adamları devralmış, Tanrının yerine insanların günahlarını onlar bağışlar olmuştu.
     İslam inancında günahlar Allah tarafından bağışlanır. Affedilmeyecek büyük günahlar ise Allah’a ortak koşma, büyüklüğe kapılıp üstünlük sağlama ve eziyet etme yani bencilliktir. Ayrıca, yaşayan her canlıya hürmet etmeyip, haksız yere başkasına ait olanı ele geçirme, kul hakkı yemektir. Bir insanın günahsız yere hürriyetine, canına kastedilmeyip, adaletli olunması ise olmazsa olmazdır,
     Çok kereler insanoğlu yokluğu ve ölümü görünce, pamuk ipliğine bağlı hayatında akıbetinin ne olacağı, sonrasının telaşı ve nasıl geçeceği onu endişeye sevk eder. Çok kere tövbeler eder.  Geçmiş ve gelecek muhasebesi yapar. Burada günahlarla birlikte mevcut eksikler de iç içe geçer ve birbirinden ayrılmaz olur.
     Fani kulunun gönül yıkmadan, aşk peşinde mi olur, meşk meclisinde mi olur koşturmacası mecalsiz kalana kadar devam eder. Gün gelir biri çıkıp edeb yahu der.
     Keremi, lütfu daim olsun ki, O’nun, bağışlaması ve lütfu gazabını aşmıştır. Rasih’inde söylediği gibi
Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına
Eylemişler Râsih’e bühtân bühtân üstüne
Lütfu var olsun eder ihsân ihsân üstüne

Celil Altınbilek                                                                   

25.02.15

Bühtan; itham etmek, iftira