Ahmet CANİKLİOĞLU

Ahmet CANİKLİOĞLU

[email protected]

Ve lafzında gizlidir aşk

16 Şubat 2016 - 20:11

Ve lafzında gizlidir aşk

         Yıllar önceydi, İlkokul 5. Sınıf öğrencisiydim. Sınıf öğretmenimiz rahmetli Hayrettin DEMİREL, büyük bir telaş içinde sınıfa geldi. “18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma gününde, Sayın Valimiz okulumuza gelecek. Bu sene ki tören bizim okulda yapılacak; “Çanakkale Şehitlerine isimli şiiri kim okuyabilir” diye sınıfa sorunca, pervasızca ve hiç düşünmeden parmağımı kaldırmış, “ben okuyabilirim öğretmenim demiştim” Sınıfta benden başka kimseden ses çıkmayınca, çaresiz kabul etmişti. Tören günü; şehrin, başta Vali Memduh PAYZIN olmak üzere, birçok bürokrat okulun bahçesinde toplanmışlardı. Kürsüye çıkıp çocuk sesimle gözlerimi kapatıp,  bağıra bağıra, “Çanakkale Şehitlerine” isimli şiiri hatasız bir şekilde, sular seller gibi ezbere okumuştum.

Tören bittikten sonra; Vali sınıfımıza geldi ve “biraz önce şiir okuyan hanginizdiniz” diye sorunca, sesimi hiç çıkaramadım. İçine kapanık, son derece kırılgan ve hassas bir yapım vardı. Zaten utangaçtım, sıkılmış, heyecanlanmıştım. Öğretmenimiz beni işaret edince, mecbur ayağa kalktım. Başım önüme eğikti gözlerimi kaldırıp Vali Bey’in gözlerine de bakamıyordum. Vali; saçlarımı okşayıp, “tebrik ve teşekkür” etti. O sırada, yanındakilerden birisi bir paket uzattı. Vali Bey o paketi, “hep bu kitap gibi ol evladım” sözü ile bana verdi. Paketi açtığımda, içinden merhum Akif’ in Safahat’ ı çıktı. İşte o gün bu gün kitaba, edebiyata, şiire ve tarihe karşı iflah olmaz ve usanmaz bir tutkuyla bağlanmıştım.

“şiir gözyaşıdır” der Merhum Akif… Bu ifadesiyle, belki de şiirin en güzel tarifini yapmıştır. Şiir bir lezzettir, kimine göre buruk bir tat, kimine göre derin bir yalnızlıktır.  Arı ile bal misalidir… Arı bal yapar ama balın ne olduğunu bilmez. Şair ise şiir yazar, derin ıstırapları vardır. Aykırıdır, kimsenin hissedemediğini hisseder, yürek paralar, kimi zaman sessiz sessiz ağlamaktan zevk alır. Gözyaşı damlaları halinde hüzün bırakır yüreklere…

Tarihistan sitemizin kıymettar yazarlarından; Sayın Serpil AKGÜL Hanımefendi; lütfedip, “Sarmaşık” isimli şiir kitabını tarafıma imzalayarak gönderdiği güne kadar, hayat gailesi ve muhtelif meşguliyetler nedeniyle şiirin lezzetini, hüznünü geçici olarak ta olsa unutmuştum diyebilirim. Bu kitap birçok hissiyatımın canlanmasına vesile oldu diyebilirim.

Sayın Serpil AKGÜL Hoca’ nın, “her iki cihanda huzur ve gül bahçeleri dileyerek” imzaladığı bu güzel kitabını, büyük bir keyif ve merak içinde okudum. Şiirlerinin her biri, çeşidinin güzellerinden…

Her şiiri başlı başına kendini aşan birer değer olduğunu görmekten son derece mutlu olduğumu belirtmek isterim. Şiir adına yazılan her mısranın kendine has bir ıstırabı olduğunu iddiasız da olsa bilenlerdenim. İşte bu şiir kitabında da metafizik duruş, felsefi boyut, imgelerindeki düşündürücü ve etkileyici satırları, ilerde çok daha olgun şiirler yazabileceğini göstermektedir.

İlk sayfada yer alan ve aynı zamanda kitabına ismini verdiği “Sarmaşık” gerçekten insanı güzel hazlarla sarıp sarmalıyor. Finaldeki “ huuuu” mısrası, yaralı bir yüreğin, yanık bir şiire dönüşmesi gibi sanki…

Ve lafzında gizlidir aşk

         Gözlerinden gözlerime dolan geceler

         Ruhuma düşen ateşin adıdır aşk.

         Mansur’dur, Leyla’dır, Ferhat’tır, candır aşk.

         Güneşin rengi,

Semanın dönüşü,

         Çiçeklerin âleme merhaba deyişidir aşk.

         Uzaklarda kalan ıslak bir mendil,

         Aşığın ahh ile inleyişidir aşk.

         Ve gizlidir aşk bilinmeyen bir âlemde

         Ezelden alnımıza yazılan kalu beladır aşk.

         Ayn’ın içi şın’ın testeresi ve kaf’ın gemisi

         Ve lafzında gizlidir aşk…

         Huuu…

        

        

         Geçmiş Zaman

 

         Gün doğuyor ötelerde

         Başla okumaya ölümsüz

         Mona Rosa’ yı

         Ve Biliyorum’u.

         Dal iklimlerine huzurun,

         Çağır çağrılmayan Yakub’u

         Kurbağalara bakmaktan geliyor yine…

         Uyut gözlerini ve dinle

         Geçmiş zaman hatıralarını…

 

         Rüya İçinde Rüya

 

         Sen Mecnun değilsin, ama o Leyla

         Diye geçirdi içinden…

         Gözlerini hafifçe araladı,

         Baktı ki sonsuz bir karanlık…

         Ve aydınlığa uçmak için,

         Yeniden kapattı gözlerini.

         Huzurlu bir hayale daldı…

         Şşşşşşş…

         Daha sessiz, sessiz, sessiz…

 

         Kerem

 

         Ney gibi koparıldın aslından Kerem…

         Savur şimdi küllerini,

         Bu bir sihir…

 

         Gez dolaş vuslat bahçelerini,

         Bul aslını ağla yana yana,

         Çöz sihri…

        

         Kitaptan birkaç örnek verdiğim bu şiirler, şiir dünyasının ve Türkçeye olan hâkimiyetiyle beraber muhteviyatının ne denli çarpıcı olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak;

Şiir tadında bir kitap, şiir tadında bir hüzün ve şiir tadında bir yürek tanıdım… Şiirin adı gibi;

 “Ve lafzında gizlidir aşk”

         Bereketli olsun…