Ahmet CANİKLİOĞLU

Ahmet CANİKLİOĞLU

[email protected]

ATATÜRK’ÜN EMİR SUBAYI MUSTAFA BAYKARA

04 Mayıs 2017 - 15:23

ATATÜRK’ÜN EMİR SUBAYI

MUSTAFA BAYKARA (Caniklioğlu)

Uzun yıllardan beri bir aile tarihi ve seceresi çalışması içindeydim. Soyadım ile ilgili merakımı gidermek, tarihe küçük te olsa bir ışık tutmak istiyordum. Aile büyüklerimden soyumuzun Canik Sancağına bağlı, Karadeniz yöresinde yüz yıl kadar hüküm süren Bafra Beyliği’nden geldiği hususunda söylemler duyardım. Ancak, küçük birkaç belge, birkaç Osmanlıca tapu kaydı ve birkaç Şeriyye Sicili’nden başka bir şey yoktu.

 Kazım DİLCİMEN’in “Canik Beyleri” ile Hüsamettin Hasan’ ın “Amasya Tarihi” isimli kitapları rehberim olmuştu. Bunun yanında, Nüfus kayıtları, mühimme defterleri, temettuat defterleri, şeriyye sicilleri’ni bildiğim kadarıyla incelemiştim. Beyazıt Yazma Eserleri Kütüphanesi Müdürü Hemşerim Salih ŞAHİN Beyefendi’ nin, “Mekân ve İnsanıyla Sivas” isimli kitabı ise tam manasıyla aradığım bir kitaptı.

Bütün bu aile tarihi ve seceresi çalışmalarım sırasında “Ebubekir” isminde bir amcamızın olduğunu öğrendim. Doğum ve ölüm tarihi hakkında bilgi yoktu. Amcam Ebubekir’in, biri ikiz erkek olmak üzere 5 çocuğu vardı. Bunların hiç birisiyle irtibatımız da yoktu ve birbirimizi hiç görmemiş hatta tanışmıyorduk bile… Yine aile büyüklerime sorduğumda, 70 yıl kadar önce Sivas’tan gittiklerini ve bir daha hiç haber alamadıklarını söylemişlerdi.

Bu konuyu kafaya takmıştım ve izlerini mutlaka bulacaktım. Yaklaşık 5 yıl uğraştım ve sonunda Balıkesir’de yaşadıklarını öğrendim. Soyadlarını “Baykara” olarak değiştirmişlerdi. Ebubekir Amca’mın 5 çocuğundan birisi olan Mustafa BAYKARA’ nın önemli görevlerde bulunan bir zat olduğu hususunda duyumlar almaya başlamıştım.

1900 yılında Sivas’ta doğan Mustafa BAYKARA,  Harp Okulu Mezunuydu. Beşiktaş’ta Jandarma Komutanı iken sözüne pek itibar edilen, asayiş hususunda tavizsiz ve sert mizaçlı, kanunsuz kişilerin çekindiği bir asker olduğu söyleniyordu. Çeşitli birliklerde görev yaptıktan sonra, 1932 yılından itibaren Atatürk’ün, ölümüne kadar adeta gölgesi olmuştu.

Çankaya Köşkünde bir tören sırasında, gönderdeki Türk Bayrağının yıpranmış olduğunu gören Atatürk; büyük bir hiddetle derhal bayrağın yenisiyle değiştirilmesini emreder. Telaş korku ve heyecan ile yıpranan bayrağın değiştirilmesi sırasında; o zaman Üsteğmen rütbesinde olan Mustafa BAYKARA’ nın elbisesi yırtılır. Bunu gören Atatürk, “benim kıyafetlerimden birisini giyiniz” diye emir verir. Bunun üzerine, “Atatürk’ün elbisesini verdiği Subay” olarak tanınır.

1978 yılında vefat eden ve Balıkesir Kent Mezarlığında kabri bulunan Mustafa BAYKARA, İstiklal Madalyası sahibiydi. Aynı zamanda Atatürk’ün kendi el yazısı ile Mustafa BAYKARA’ya hitaben, yazdığı küçük bir yazı da mevcut. Almanya’da yaşayan oğlu Talun Bekir BAYKARA ile yaptığımız telefon görüşmesinde, “Atatürk’ün elbisesini hala muhafaza ediyoruz hep te edeceğiz” demişti. Uzun yıllara dayalı bir özlem ile görüşmüştük ve çok değişik duygular içinde olduğumuz aşikârdı.

Bir aile tarihi ve seceresi araştırması beni nerelere götürmüş ve neler öğrenmiştim. Atatürk’ün elbisesini hediye ettiği Subay’ın, dedemin kardeşinin oğlu, olacağı hiç aklıma hiç gelmemişti.