A. Yağmur TUNALI

A. Yağmur TUNALI

[email protected]

İşimiz iyice zorlaştı: ARTIK TEKLİFLERİ DİKKATE ALMA VAKTİ

17 Aralık 2019 - 11:17 - Güncelleme: 17 Aralık 2019 - 20:15

İşimiz iyice zorlaştı: ARTIK TEKLİFLERİ DİKKATE ALMA VAKTİ

Türkiye dış politikada büyük hatalar etti.
Bir şeyler yaparak hata etti, yapmayarak etti.
Ama son yıllarda hep yanlış üzerinde gitti.

Şimdi bir dönüş var.
Devlet gibi hareket etmeye başladık.
Etrafımızda neler olduğunu anlama çabasındayız.
Çok geç mi evet geç.

Geç olması müdahaleyi ve hamleleri çok daha pahalı ve zor hale getiriyor.
Bir çok yerde zor kullanmak zorunda kalıyoruz.
Suriye'de böyle, Doğu Akdeniz'de böyle.
Daha göreceğimiz bir çok konuda böyle hareket etmek zorunda kalacağız.

Devleti yönetenlere en az on yıldır devlet aklını hatırlatmamız olur olmaz tarafgir hücumlara yol açmıştı.
Anlaşılmamıştı.
Şimdi oraya dönülüyor, ama çok geç.
Çok geç ve çok riskli, çok pahalı hamlelere girişeceğiz.

Hatırlatalım:
Yıllardır Suriye'de herkes pozisyon aldı.
Biz konuştuk, bağırıp çağırdık.
Zaman zaman da onlara başka şekillerde yardım ettik.
Mesela, Aynelarab'(Kobani)a davul zurna ile geçişi sağlamamızın günahını kolay kolay affettiremeyiz.
Akdeniz'de Yunanistan ve Güney Kıbrıs ittifaklar kurar ve denizi paylaşırken olanları görmedik.
Devlet aklına ve kurumlara, tarihe, diplomasiye, bilgiye dayanmadığımız, yeni bir yapı kurmak için yıkmakla meşgul olduğumuz için görmedik.
Söyleyenleri de neredeyse hainlikle suçladık.

Olanları sağır sultan bile duyunca biz de duyduk.
Sonunda olanlar gözümüzün içine girdi.
Baktık ki yılarca âdetâ onlara hizmet etmişiz.
Orduyla uğraşırken, Fetö'ye sonsuz imkân tanırken, yıkarken onlara hizmet etmişiz.

Şimdi hatalardan dönmeye çalışırken yeni hamleler denemek zorunda kalıyoruz.
Geç, güç ama doğru hamleler.
Doğu Akdeniz'de tek başımıza direniyoruz.
Güç kullanmaya çalışıyoruz.
Kıbrıs'ta İha ve Siha üssü son hamlelerimizden.
Çok önemli ve çok akıllıca.
Çok tartışma yaratacak, belki başımızı ağrıtacak ama doğru hamledir.
Libya'nın iki hükumetinden biriyle yaptığımızı anlaşma da çok doğru.
Büyük bir hamle.
Devamında asker göndermeye kadar gidecek hamleleri ve işbirliğini iyi düşünmek lazım.
Muhalefet bu konuda temkinli ve haklı.

Bunlar yetmeyecek.
Çünkü bizim az sayıda müttefikimiz bu konuların bir kısmında karşımızda.
Suriye'de böyle.
Rusya ile müttefik gibiyiz ama PKK konusunda karşı karşıyayız.
Amerika ile problemimiz çok boyutlu ve zor çözülür hale geldi.
Libya'da da Rusya ile karşı taraflardayız.
O halde politikalarımızı ve hamlelerimizi çeşitlendirmek zorundayız.
En kısası galiba şudur:
İsrail ve Mısır politikalarımızda bir değişiklik bütün dengeleri değiştirecek.
Akıl bunu gerektiriyor.

Türk Devleti, bunu bilirdi.
Yine o bilgiye, o büyük tecrübeye başvurmak zorundayız.
Bunlar sevip sevmeme meselesi değildir.
Kimseyi sevmek zorunda değiliz.
Ama şartlar bizi iyi ilişkiye zorluyorsa bunu görmemezlikten gelemeyiz.

Devletler sevgi ve nefrete göre yönetilmez.
Dar ideolojik bakışa göre de yönetilmez./

İşimiz iyice zorlaştı:
ARTIK TEKLİFLERİ DİKKATE ALMA VAKTİ

Türkiye dış politikada büyük hatalar etti.
Bir şeyler yaparak hata etti, yapmayarak etti.
Ama son on yıllarda hep yanlış üzerinde gitti.

Şimdi bir dönüş var.
Devlet gibi hareket etmeye başladık.
Etrafımızda neler olduğunu anlama çabasındayız.
Çok geç mi evet geç.

Geç olması müdahaleyi ve hamleleri çok daha pahalı ve zor hale getiriyor.
Bir çok yerde zor kullanmak zorunda kalıyoruz.
Suriye'de böyle, Doğu Akdeniz'de böyle.
Daha göreceğimiz bir çok konuda böyle hareket etmek zorunda kalacağız.

Devleti yönetenlere en az on yıldır devlet aklını hatırlatmamız olur olmaz tarafgir hücumlara yol açmıştı.
Anlaşılmamıştı.
Şimdi oraya dönülüyor, ama çok geç.
Çok geç ve çok riskli, çok pahalı hamlelere girişeceğiz.

Hatırlatalım:
Yıllardır Suriye'de herkes pozisyon aldı.
Biz konuştuk, bağırıp çağırdık.
Zaman zaman da onlara başka şekillerde yardım ettik.
Mesela, Aynelarab'(Kobani)a davul zurna ile geçişi sağlamamızın günahını kolay kolay affettiremeyiz.
Akdeniz'de Yunanistan ve Güney Kıbrıs ittifaklar kurar ve denizi paylaşırken olanları görmedik.
Devlet aklına ve kurumlara, tarihe, diplomasiye, bilgiye dayanmadığımız, yeni bir yapı kurmak için yıkmakla meşgul olduğumuz için görmedik.
Söyleyenleri de neredeyse hainlikle suçladık.

Olanları sağır sultan bile duyunca biz de duyduk.
Sonunda olanlar gözümüzün içine girdi.
Baktık ki yılarca âdetâ onlara hizmet etmişiz.
Orduyla uğraşırken, Fetö'ye sonsuz imkân tanırken, yıkarken onlara hizmet etmişiz.

Şimdi hatalardan dönmeye çalışırken yeni hamleler denemek zorunda kalıyoruz.
Geç, güç ama doğru hamleler.
Doğu Akdeniz'de tek başımıza direniyoruz.
Güç kullanmaya çalışıyoruz.
Kıbrıs'ta İha ve Siha üssü son hamlelerimizden.
Çok önemli ve çok akıllıca.
Çok tartışma yaratacak, belki başımızı ağrıtacak ama doğru hamledir.
Libya'nın iki hükumetinden biriyle yaptığımızı anlaşma da çok doğru.
Büyük bir hamle.
Devamında asker göndermeye kadar gidecek hamleleri ve işbirliğini iyi düşünmek lazım.
Muhalefet bu konuda temkinli ve haklı.

Bunlar yetmeyecek.
Çünkü bizim az sayıda müttefikimiz bu konuların bir kısmında karşımızda.
Suriye'de böyle.
Rusya ile müttefik gibiyiz ama PKK konusunda karşı karşıyayız.
Amerika ile problemimiz çok boyutlu ve zor çözülür hale geldi.
Libya'da da Rusya ile karşı taraflardayız.
O halde politikalarımızı ve hamlelerimizi çeşitlendirmek zorundayız.
En kısası galiba şudur:
İsrail ve Mısır politikalarımızda bir değişiklik bütün dengeleri değiştirecek.
Akıl bunu gerektiriyor.

Türk Devleti, bunu bilirdi.
Yine o bilgiye, o büyük tecrübeye başvurmak zorundayız.
Bunlar sevip sevmeme meselesi değildir.
Kimseyi sevmek zorunda değiliz.
Ama şartlar bizi iyi ilişkiye zorluyorsa bunu görmemezlikten gelemeyiz.

Devletler sevgi ve nefrete göre yönetilmez.
Dar ideolojik bakışa göre de yönetilmez.