YAVUZ VE MİDİLLİ / ENES SURUŞ

YAVUZ VE MİDİLLİ

20 yy. başlarında kendi çıkarlarını gözeten devletler arasında, her ne kadar tarafsız olduğumuzu göstermeye çalışsak da içinde olduğumuz siyasi etkenler, jeopolitik konumumuz vs. gibi durumlardan dolayı bir grup içerisinde yer almamız kaçınılmaz bir sonuçtu.

İngiltere’den sipariş ettiğimiz ‘Sultan Osman-ı Evvel’ ve ‘Reşadiye’ isimli gemileri, parasını ödemiş olmamıza rağmen tarafımıza ulaşmayınca, İngiltere ile aramızda gerilim artmış, Almanya ile 2 Ağustos 1914’te Türk-Alman gizli ittifakı imzalanmıştır.

Muharebe kruvazörü Goeben ve ona eşlik eden hafif kruvazör Breslau Akdeniz’de görevli iken İtalya’nın tarafsızlığını ilan etmesi ve Avusturya-Macaristan’ın Akdeniz bölgesinden çekilmesi ile bu iki Alman gemisi yalnız kalır.   

3 Ağustos’ta Fransız sömürgesinde olan Cezayir’in Bone ve Philippeville limanlarını bombardımana tutar. Daha sonra kömür almak için Messina Limanına seyir halindeyken Amiral Souchon, Osmanlı Devleti ile yapılan ittifakın haberini alır, gelen haberde derhal Çanakkale’ye doğru gidilmesi de yazmaktadır.

Bu sırada Indomitable ve Indefatigable isimli İngiliz muhabere kruvazörleri Alman gemilerinin peşine düşer. Takip edilmesine rağmen Goeben ve Breslau 4 Ağustos gecesi Messina Limanına ulaşır. Burada istediğini alamayan Alman Amiral, peşindeki İngiliz kruvazörleri ile 10 Ağustos’ta Çanakkale Boğazına gelir.

Tarafsızlığını muhafaza etmeye çalışan Osmanlı Devleti başta İngiltere, Rusya ve Fransa’nın tepkisinden çekinerek boğazlardan geçiş konusunda ki endişeli tavrını bir süre daha devam ettirdi. Çözüm olarak uluslararası bir bildiri ile Goeben ve Breslau gemilerini 80 milyon marka satın aldığını bildirdi. Goeben zırhlısının ismi Yavuz, Breslau zırhlısının ismini Midilli olarak değiştirdi.

9 Eylül 1914’te Donanma Birinci Komutanlığı’na atanan Amiral Souchon Yavuz, Midilli       Hamidiye, Mecidiye kruvazörleri, Berk-i Satvet, Peyk-i Şevket torpido kruvazörleri ve Yadigâr-ı millet ve Taşoz sınıflarından dörder muhrip ile faal bir filo kurdu. Osmanlı’yı fiilen savaşa sokmak ve diğer tarafta bir oldu bitti karşısında bırakmak için Alman Amiral 27 Ekim’de eğitim için Karadeniz’e çıkacağını bildirdi. 29 Ekim sabahı Yavuz, sabah saat 06.30’da Sivastopol kıyı bataryalarına 8 km kadar yaklaştı, önceden açmış oldukları ateşe karşılık vermeye başladı. Osmanlı Devlet’i savaş ilan etmeden Sivastopol Limanını bombardımana tuttu.

Bu haberin İstanbul’a ulaşması ile Osmanlı Devleti için dönülmez bir yola girilmişti.11 Kasım’da Osmanlı Devleti’nin itilaf devletlerine karşı savaş ilan etmesi ile Birinci Dünya Savaşına fiilen girmiş bulundu. Bu iki zırhlı gemi Osmanlı Devleti için bir dönüm noktası olmuştu.

ENES SURUŞ