YAREN AYKALKAN : UMUT

Hayaller geleceğimizdir aslında. Asla pes etmemeli, umutla hayallerimize, hayallerimizle hayata sıkıca tutunmalıyız. Unutmamalıyız ki; ‘’Eylülün suçu yok, dalında tutunamayanları düşürüyor rüzgâr.’’

YAREN AYKALKAN : UMUT
25 Kasım 2018 - 21:08 - Güncelleme: 25 Kasım 2018 - 21:24

UMUT

Hayal etmek insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Yarının gelişini bugünden hayal edebiliriz aslında. Her gözünü açtığında güneşi, kapattığında ayı selamlamalı insan. Dünyasını karartmamalı, güneşle ayı örnek almalı; karanlıkta aydınlığı, aydınlıkta nuru düşlemeli insan.

Güneşle ay birbirine küsmemiş aslında. Onlar dünyanın mutluluğu için vazgeçmişler birbirlerinden. Günümüzü aydın gecemizi loş eylerken bizim adımıza pek hoşluk eylemişler.

Eylül ayında ağaçta kalan yaprağı örnek almalı mesela. Umutlarıyla bağlanmalı, hayalleriyle vazgeçmemeli ağaçtan. Yaprak dalında yeşilken daha güzel, daha mutludur. Her rüzgâra, tüm olumsuzluklara karşı direnip asla pes etmez eylül yaprağı.

Karıncalar kadar gayretli olmalı insan, yaz-kış çalışmalı asla pes etmeden. Karıncanın Ağustos böceğini utandırdığı gibi tembel insanları utandırmalı mesela. Yapmak istediklerini kalıp ve imkân ile değil akılla özdeşleştirmeli.

Yıldızların gökyüzüne dolduğu gibi umutla dolmalı insan. Değerlerini yitirmemeli… Her hayalimiz bir yıldız gibidir aslında. Mühim olan onları özenle gökyüzüne yerleştirmektir. Her hayallememizin yaşamımızda yeri ayrıdır muhakkak.

Kayan yıldızlar neviden olmamalı hayallerimiz, çünkü kayan her yıldız gökyüzüne ihanet etmiştir. Bizim hayallerimiz, umutlarımıza ihanet etmeli.

Mutlulukla öten gündüzleri katman katman umutla boyayan kuşlar birde. Bazı insanların kötülüğüne, kararmış kalplerine karşı mutlulukla öten kuşları örnek almalı insan. Her ötüşüyle kalbimize dokunan her uçuşuyla umutları yeşerten kuşlar.

Bir de hasretle dolu bulutların sarılışı var. Onlar sarılınca gökyüzü dahi kıskanır, çığlık çığlığa ağlamaya başlarmış. Yağmur gibi güzel sevmeli insan, her yağmur damlası yere düşene kadar birbirine değmezmiş asla, birbirini incitmemek için.

Evreni ikiye bölen insanlar var mesela, hayat dolu insanlar. Sürekli olumlu düşünüp dünyayı güzelleştiren insanlar. Önlerine çıkan her engeli gülerek aşar onlar. Mutlulukları bedenlerinden taşmış kararan kalplere bir ışık gibi düşen insanlar.

Küçük bir çocuğun masumluğu olmalı içimizde. Öngörüyle insanları yargılamamalıyız. Tüm umutsuzluklara, olumsuzluklara, karamsarlıklara karşı kapalı olmalı mesela. Cihanın mutluluğu için bütün insanları kardeş olarak görmeli toplumda sınıf ayrımı yapmamalı, toplumun selameti için. Yaptıklarımız gibi yapacaklarımızla da topluma, ailemize, kendimize yararlı bir birey olmalıyız.

İnsanlar doğadaki olumlulukları örnek almalı. Hep bir umudumuzun olması lazım: ’’Umutların bittiği yerde, hayaller başlar’’ demiş şair. Çok da güzel söylemiş bence. Hayallerimiz için sonuna kadar el ele direnmeliyiz.

İnsanlar; Güneşle Ay’ı örnek almalı, dünyayı aydınlatmalı. Eylül yaprağı gibi umutla hayata tutunmalı. Karıncalar kadar gayretli olmalı insan. Yıldızlar gibi şevkle parlamalı, Bulutlar gibi hasretle sarılmalı insan. Umutla ötüp mutlulukla uçan kuşları örnek almalı, Yağmur damlaları gibi olmalı, incitmemeli her ne seviyor ise…

Hayaller geleceğimizdir aslında. Asla pes etmemeli, umutla hayallerimize, hayallerimizle hayata sıkıca tutunmalıyız. Unutmamalıyız ki; ‘’Eylülün suçu yok, dalında tutunamayanları düşürüyor rüzgâr.’’

22.11.2018 Yaren AYKALKAN                                                                                                                               

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 2 Yorum