Uyvar Önünde Türk Gibi Güçlü

Necdet CURA yazdı: Uyvar Önünde Türk Gibi Güçlü

 Uyvar Önünde Türk Gibi Güçlü
08 Eylül 2018 - 13:48 - Güncelleme: 08 Eylül 2018 - 13:52

                       Uyvar Önünde Türk Gibi Güçlü

1600’lü yıllar Osmanlı Devleti açısından incelendiğinde tam bir ‘’buhran’’ yüzyılı olmuştur. 1500’lü seneler ‘’Türk’’ çağı olarak adlandırılsa bile, yüzyılın sonuna doğru devlet işlerinden uzaklaşmaya başlayan padişahlar, seferlerin uzun ve yıpratıcı bir hal alması nedeniyle artık devlet içten içe erimeye başlamış ve 1600’lü yıllar devlet için sıkıntılı geçmiştir.

Lakin bu sıkıntının sonu IV.Mehmet iktidarında, Köprülüler iktidarıyla sona ermiştir. Köprülüler dönemi tekrardan fütühatın, kalkınmanın ve asayişin dönemidir. Böyle bir asırda İstanbul’da asayiş sağlanmış, devleti kemiren saray masrafları kısılmış ve yeni fetih hareketlerine girilmiştir.

 IV.Mehmet çok erken yaşta 7 yaşında tahta çıkar. Duraklama döneminin genelinde olduğu gibi onun saltanatının başlangıcı da devletin giderek içten içe eridiği yıllardır. Tarhuncu Ahmet Paşa ilk denk bütçeyi hayata geçirmeyi dener fakat çok geçmeden onu da tarih sayfasına yazarlar. Sizlerin de okuduğunuz gibi Kanuni sonrası Osmanlı Devleti’nin yaşadığı durum son derece bunaltıcı geçmiştir. Celali isyanları gibi bir hadiseden bahsetmedim bile…

Nihayetinde Hatice Turhan Sultan sayesinde Köprülü Mehmet Paşa sadrazamlık makamının sahibi olur. Devlet tekrardan güçlenmeye başlar bu dönem. İç isyanlar bastırılır, gereksiz saray masrafları kısıtlanır, asayiş sağlanır. Osmanlı eski fütuhat devrini yeniden başlatır. Köprülü Mehmet Paşa oldukça geç bir yaşta iktidara gelmiş ve sadrazamlık görevini ifa ettikten sonra vefat etmiştir. Osmanlı’da artık padişahların arka planda kaldığı, güçlü vezirlerin ortaya çıktığını görmekteyizdir. Bu geleneğin başlangıcına II.Selim döneminde oldukça güçlü bir vezir olan Sokullu Mehmet Paşa’nın olduğu dönem olarak gösterebiliriz.Köprülü Mehmet Paşa’dan sonra artık oğlu Köprülü Fazıl Ahmet Paşa iktidarı başlar, tıpkı babası gibidir Köprülü Fazıl. Bitmek bilmeyen ve hazineyi zor durumda bıraktıran Girit meselesini nihayete kavuşturur ve Giriti bir Osmanlı mülkü haline getirir. Böylece yıllardır bitmek bilmeyen Girit meselesi halledilmiştir.(1669)

Tam bu hadiseler yaşanmış, Girit gibi devlet için kangren halini almış bir mesele çözüme kavuşmuşken Avrupalılar boş durmaz ve Avusturyalılar Erdel sınırını aşıp bazı kaleleri ele geçirirler. Bunlar neticesinde sefer kararı alınır.

 Uyvar, Budapeşte’nin 80 km kuzeybatısında, Viyana’nın 110 km doğusundadır. Uyvar, Osmanlı Devleti’ne 17.yüzyılda katılan eyaletlerdenden biridir. XVI. Yüzyılın sonlarına doğru artık Osmanlı devleti Avrupa’da ulaşabileceği sınırlara ulaşmıştır. Zitvatoruk Antlaşması(1606) sonucunda Avrupa sınırı uzun bir müddet sakin kalmıştır. Yazımızın uzun giriş kısmından sonra asıl meselemiz olan Uyvar’ın fethi hadisesine gelelim.

Uyvar bugünkü Slovakya sınırları içerisinde kalan bir yerdir. Artık Osmanlı’nın Avrupa’da ulaşabileceği en zirve nokta olarak da gösterilebilir. Osmanlı, Macaristanı aşmış ve Slovakya’da varlığını hissettirmektedir.

 

Uzun yıllar boyunca Osmanlı Devleti, Avusturya ile bir mücadele içine girmemişti. XVI.Yüzyılda süren uzun ve sert süren çatışmalar sonucunda 17. Yüzyıl tam manasıyla bir dinginlik dönemi olarak geçer.

Devlet, tekrardan fütühat dönemini nihayet Köprülüler iktidarıyla başlatmıştır.  Osmanlı orduları yıllar sonra tekrardan Avrupa’ya doğru sefere çıkması Haçlı camiasını korku ve paniğe sevk etmişti.

Uyvar iyi korunmakta olan bir kaleydi.

 

Uyvar Kalesi

Uyvar’ın alınması demek Viyana’ya giden yolun açılması, Viyana önündeki en büyük engellerden birinin kalkması demekti.

Edirne’de serdar-ı ekrem ünvanıyla, Avrupa’ya doğru yola çıkar Köprülü Fazıl Ahmet Paşa. Uyvar’a doğru giderken Avusturya elçisiyle bir takım görüşmelerde bulunur, taleplerini dile getirir. Fakat bu talepler yerine getirilmez. 17 Ağustos 1663 tarihinde ordumuz kendisini Uyvar önünde bulur. Osmanlı devletine bağlı devletlerde bizimle beraber Uyvar önüne gelir. Eflak, Boğdan voyvodaları ve bir Türk hanlığı olan Kırım Hanlığı ve Kırım Hanı 4.Mehmet Giray, 10 bin Kırım atlısıyla bizimle beraberdir.

Kuşatmanın başladığı gün Fazıl Ahmet Paşa, kale komutanı Forgas’a bir mektup gönderir. Türk olmanın gururunu yaşatır bizlere bu mektup.

"Uyvar'ı yerle bir edecek kadar güçlüyüz, eğer kaleyi kendi rızanızla teslim ederseniz kaledekilerin mal ve canlarına ilişilmeyecektir. Teslim olmazsanız hepiniz kılıçtan geçirileceksiniz... Macarlar padişahın kendilerine ne kadar şefkat etmekte olduğunu bilseler uğrunda evlatlarını bile kurban ederler." 

Komutan Forgas bu teklifi reddeder.

 Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nı dirayeti ve Türk ordusunun gösterdiği başarıyla Uyvar bir kalesi 38 gün gibi bir süre içerisinde Türk topraklarına katıldı.(1663) Dönemin tarihçileri Türk ordusu içerisinde yer alan topçularının öneminden bahsetmektedir.

Amma bizim topçula­rımızın   haddi   zatında hakkı yenmez. Küffârın topun urup, pare pâre iderdi. Birkaç defa küffâ­rın topunun parçaları bi­zim topumuz darbından metrislere düştü. Ve ol parçalar efendimiz önü­ne gitürürlerdi. Topçulara mübalağa ihsan ederdi. Çünkü küffârın beş-altı pare büyük topun kırdık. Küffâr-ı bî-din artık gün­düz top atamaz oldu.

Forgas artık teslim olmuştur. Kaledeki askerlerinin ağırlıklarını taşımaları için kendilerine bin araba getirilir.

Uyvar’ın fethi hadisesi Avrupalı devletlerce şaşkınlık yaratmış, öldü zannedilen aslan tekrardan Avrupa’ya sancağına dikerek ‘’burdayım’’ demiştir.

Osmanlı ise bu fethe ise çok sevinmiştir. Bu hadise üzerine Süleyman Mezaki Efendi yazmış olduğu şiirinde şöyle der;

Ey Mezâki dedi târihini ehl-i himmet

Sa’y Ahmed Paşa Uyvâr’ı Macar’dan aldı

 

 

Fazıl Ahmet Paşa

Ve böylece şanlı Türk tarihine bir parlak sayfa daha yazıldı. Avrupalı bu konuda daha önce hiç yapmadığı kadar yayın yaptı. Ve böylece yazımızın da başlığını teşkil eden ‘’Uyvar önünde Türk gibi güçlü’’ ifadesi böyle ortaya çıktı.

Uyvarı bir Türk toprağı haline getiren başta Fazıl Ahmet Paşa olmak üzere, tüm ‘’kahraman ordumuzu’’ saygıyla anıyor, Uyvar uğruna kanını toprağa akıtmış tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun diyorum!

                                                                                                                  Necdet CURA

KAYNAKÇA;

http://tarihibilgilerim.blogspot.com.tr/2016/06/uyvar-kusatmasi.html

http://blog.milliyet.com.tr/uyvar-onunde-turk-gibi-kuvvetli/Blog/?BlogNo=183687

http://ahmetsimsirgil.com/uyvar-onunde-bir-turk-gibi-kuvvetli/

 

 

 

 

 

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum