TÜRK AVUKATLARIN DOĞU TÜRKİSTAN MÜCADELESİ: BAŞVURULAR BM'YE ULAŞTI

TÜRK AVUKATLARIN DOĞU TÜRKİSTAN MÜCADELESİ: BAŞVURULAR BM'YE ULAŞTI
26 Haziran 2020 - 19:31

Türkiye’de faaliyet gösteren hukukçulardan oluşan Hukuk ve Fikir Platformu, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği baskıları, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’na taşıdı. 100 avukattan oluşan heyetin başvurusu, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından kabul edildi.

Hukuk ve Fikir Platformu adına Başkan Faruk Keleştimur, yapılan başvurunun resmi bir hüviyet kazandığını ve şikayet başvurusuyla ilgili sürecin başladığına dair BM’den yanıt aldıklarını kaydetti.

Avukat Faruk Keleştimur tarafından sürece ilişkin yapılan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

TÜRK AVUKATLARIN DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE MÜRACAATINA DAİR BASIN AÇIKLAMASI

“Türk dünyasının, İslam âleminin ve bütün insanlığın kanayan yarası olan Doğu Türkistan’da, dozu artarak devam eden hak ihlallerine karşı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi nezdindeki şikâyet/müracaat çalışmamız bir süredir kamuoyunda yer almaktaydı.

Bugün itibariyle şikâyet/müracaat başvurumuzun resmî olarak gerçekleştirildiğini, dilekçemizin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin müracaat usulüne uygun şekilde Konsey’e tevdi edildiğini ilanen bildiriyorum. Tarafımıza BM tarafından ilk bildirim yapılmış ve şikayetimizin kendilerine ulaştığı sürecin başladığı bilgisi verilmiştir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne tevdi edilen dilekçemiz, on iki(12) başlık halinde hak ihlallerini ihtiva etmektedir.

Her başlıktaki hak ihlalleri Birleşmiş Milletlerin kendi içtihatlarında “delil” vasfını taşıyan uluslar arası kuruluşların ve bağımsız gözlemcilerin raporlarıyla ispatlanmıştır.

Bu anlamda dilekçe kapsamındaki bütün iddialarımız ve ihlallere ilişkin şikâyetlerimiz somut bilgi, belge ve raporlara dayanmış, hukukî dil ve içerik dışına çıkılmamış, siyasi ve ideolojik bir ibare kullanılmamıştır.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi açık ve sarih olarak görecektir ki; on iki(12) üst başlık altında ibraz ettiğimiz iddia ve şikâyetlerimiz içerisinde hiçbir çelişki ve soyut iddia mevcut değildir. Çalışmamızda tamamıyla hukukî, evrensel normlara uygun ve BM’nin müracaat usulüne riayetle titiz ve temeli sağlam bir yöntem benimsenmiş, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri bağlamında bir anlayış ortaya konmuştur.

Dilekçemiz Türkiye’de çeşitli barolara kayıtlı yüz(100) avukatın iştirakiyle ulaştırılmıştır. Bu vesileyle bu tarihî adıma omuz veren tüm meslektaşlarımıza şükranlarımı arz ediyorum.

Dilekçenin araştırma, teknik çalışma süreci, yazı süreci ve tercüme süreci içerisinde gönüllü olarak yer alan Hukuk ve Fikir Platformumuzun mensuplarına da hasreten teşekkür ediyorum.

Resmî müracaatımızın gerçekleşmiş olması bu hususa dair çalışmamızı sona erdirmeyecektir. Müracaatımızın akıbetini takip etmek maksadıyla uçuşların açılması akabinde temsilî bir heyetle Cenevre’ye gidilecek ve süreç fiziken de takip edilecektir. Aynı şekilde Çin tarafından verilecek olan cevabî yazı tarafımızca takip edilecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Neticeten bildireceğimiz bir husus da şudur: Doğu Türkistan’da yaşanan hak ihlalleri ihlalin faili olan Çin Halk Cumhuriyeti ve ÇKP ile onlarla müttefik olanlar tarafından inkâr edildiği gibi yine onlarla başka türlü husumetleri ve diplomatik gerilimi olan özellikle Atlantik uzantılı kesimlerce de istismar edilmektedir. Faaliyetimizin bu inkâr ve istismar bağlamının dışında objektif bir hukuki perspektife dayanması inanıyoruz ki; meselenin daha sağlıklı bir boyutta ilerlemesine vesile olacaktır.

Soydaşlarımızın uğradığı ağır mezalim ve maruz kaldıkları hak ihlalleri bu inkârcı ve istismarcı grupların geriliminin arasına sıkışmamalıdır. Dolayısıyla her türlü çıkar odağından arınmış bir mücadele kadrosu ve yöntemi benimsenmelidir. Onların kan ve gözyaşına, maruz kaldıkları eza ve cefaya bir nebze merhem olmak yegâne muradımızdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur!”

Kaynak: Kırım Haber Ajansı - QHA

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum