Tarihçi Dr. Senem KARAGÖZ yazdı: "19 Mayıs 1919'dan 19 Mayıs 2019'a: Bir Asırlık Kutlu Mücadele"

Tarihçi - Yazar Dr. Senem KARAGÖZ Tarihistan okurları için "19 Mayıs 1919'dan 19 Mayıs 2019'a: Bir Asırlık Kutlu Mücadele"yi yazdı.

Tarihçi Dr. Senem KARAGÖZ yazdı: "19 Mayıs 1919'dan 19 Mayıs 2019'a: Bir Asırlık Kutlu Mücadele"
01 Ocak 1970 - 02:00 - Güncelleme: 19 Mayıs 2021 - 13:35

19 Mayıs 1919'dan 19 Mayıs 2019'a: Bir Asırlık Kutlu Mücadele

Bundan tam 100 yıl önce 19 Mayıs 1919 günü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a ayak basarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü temellerinin atılmasını sağladı. 19 Mayıs 1919 günü sadece Türk tarihi ve siyaseti için değil dünya tarihi ve siyaseti için de dönüm noktası olmuştur. Aynı zamanda Milli Mücadelenin başlangıç noktasını teşkil ederek mücadele fitilinin ateşlendiği yer ve tarih olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti bu yıl, bu kutlu günün 100. Yıl dönümünü kutluyor.

16 Mayıs’ta Mustafa Kemal Paşa, Cuma selamlığından sonra Padişah Vahdettin'e veda etti. Şişli'deki evinde annesi ve kız kardeşiyle vedalaşan Mustafa Kemal Paşa, yola çıkışındaki kritik saatleri şöyle anlatmaktadır:

"Otomobil kapı önünde idi. ... Tam o sırada gelerek beni büroma götüren bir dostum (Rauf Orbay), aldığı bir habere göre, benim ya hareketime müsaade edilmeyeceğini yahut vapurun Karadeniz'de batırılacağını söyledi. Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Daha sonra vaktiyle uzun müddet yanımda çalışan bir erkân-ı harp (kurmay) da gelerek, maiyetinde çalıştığı bir damattan aynı şeyleri öğrendiğini bildirdi.

Bir an yalnız kaldım ve düşündüm. Bu dakikada düşmanların elinde idim. Bana her istediklerini yapamazlar mıydı? Beynimden bir şimşek geçti:  

Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni Karadeniz'in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır. Bu ihtimal mantıklı idi. Ancak artık benim için yakalanmak, hapsolmak, sürülmek, düşündüklerimi yapmaktan men edilmek, hepsi ölmekle eşit idi. Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata Rıhtımına geldim.”

Sandallarla gidilen Bandırma Vapurunda, Kız Kulesi açıklarında İtilaf Devletleri denetim görevlilerince silah ve kaçak malzeme arandı. Arama sürerken, "kaptan yerinde" bulunan Mustafa Kemal kararlılığı göstermek amacıyla hareket hazırlıklarını çabuklaştırmasını söylediği “yirmi yedi yıllık ihtiyar kaptan” demir aldırmaya başladı.

Subayların gemiyi terk etmelerinin ardından Karadeniz'e yönelen Bandırma'nın güvertesinde Mustafa Kemal Paşa, yanındakilere şunları söyleyecekti: 

"Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu'ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz."

Bu kararlılık ve tehlikeler altında yola çıkan, 19 Mayıs 1919 tarihinde de Samsun’a varan Mustafa Kemal Paşa ilk izlenimlerini Nutuk’ta şöyle değerlendirmektedir:

“1919 yılı Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş'ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı'na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükûmet âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.

Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta...”

Bu tarihten sonra Havza, Amasya, Erzurum ve Sivas hareketli sürdürülen Milli Mücadele neticesinde yeni bir devlet kurulmuş, Mustafa Kemal Atatürk de kendisine 19 Mayıs gününü doğum günü tarihi olarak benimsemiştir.  

Bu tarihin belirlenmesi özel bir çalışma sonrası değil kendiliğinden gelişen bir olay neticesinde vuku bulmuştur. Buna göre Atatürk'ün istirahat ettiği bir gün, yanına Umumi Kâtibi Hasan Rıza Soyak gelir ve elinde bir evrak taşır. Paşa kendisine evrakın ne olduğunu sorarken Soyak, İngiltere Kralı Sekizinci Edward'ın, kendilerinin doğum gününü merak ettiği" mektubu söyler.

Bunun üzerine Gazi, günü kendisinin de tam olarak hatırlamadığını belirterek, annesinden işittiğine göre, bir bahar mevsiminde doğmuş olduğunu belirterek "Bu bir 19 Mayıs günü niçin olmasın!" dediği belirtilir.

Bu görüşme üzerine belirlenen doğum tarihi İngiliz Kralı Sekizinci Edward'ın makamına resmi yazıyla bildirilir.

Resmi yazıya verilen cevap şu şekildedir:

Fotoğraf açıklaması yok.

 

Gençlik ve Spor Bayramı ilk defa 1926 yılında “Gazi Günü” adı altında Samsun'da kutlanmıştır. 19 Mayıs’ın yurt çapında bir ''Bayram''a dönüşmesi ise Selim Sırrı (Tarcan) Bey'in girişimiyle 1928 yılında ilk kez İstanbul'da düzenlenen ''Jimnastik Şenlikleri''ne dayanmaktadır. Sonrasında Atatürk Günü adı altında resmiyet kazanarak kutlanan ilk 19 Mayıs, 24 Mayıs 1935'te, Beşiktaş'ın girişimleriyle Fenerbahçe Stadında kutlanmış; Galatasaray ve Fenerbahçeli yüzlerce sporcunun katılımıyla bir spor günü şekline dönüşmüştür. Bu tarihten kısa bir süre sonra Spor Kongresinde Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni, “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı” adı altında bu kutlamanın her yıl düzenli olarak gerçekleştirilmesini teklif etmiştir. Atatürk’ün onayı ile bu öneri yasalaşmış, 20 Haziran 1938 tarihli kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak milli bayramlar arasına alınarak kutlanmaya başlanmıştır. İlk resmi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ise Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinden sonra 1939 yılında kutlanmıştır. 7 Mart 1981 tarihinde de  ‘Atatürk ’ü anma ’ eklenerek ‘Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ’ halini almıştır.

Atatürk 1938 yılında Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda, ''Gençlik ve Spor Bayramı'' olarak ilk kez yapılan gösterileri hasta olmasına karşın izlemiştir. Bu Atatürk'ün son katıldığı Gençlik ve Spor Bayramı olacaktır.

 

Ä°lgili resim
 

Gençlik ve Spor Bayramı’nda 19 Mayıs Stadyumu'nda Yugoslav Harbiye Nazırını kabul ederken... (19 Mayıs 1938)

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, ayakta duran insanlar

Atatürk manevi kızı Ülkü ile Ankara 19 Mayıs stadında, 19 Mayıs kutlamaları töreninde. (19 Mayıs 1938)

Ancak, 10 Kasım 1938'de yaşama gözlerini yuman Atatürk, resmen ilk kez 1939'da kutlanan Gençlik ve Spor Bayramı'nı izleyememiştir.

7 Mart 1981 tarihinden itibaren ‘Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” şeklinde kutladığımız bu bayram bu yıl Atatürk’ün doğum günü ve Milli Mücadelenin başladığı günün 100. yılını iştirak etmektedir. 100 yıl yani bir asır önce bu topraklarda Samsun’dan hareketle Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yedi düvele karşı büyük bir mücadele başlatılmıştır. Halen Türk halkı bu topraklarda böyle bir bayramı kutlayabiliyor, bu topraklarda özgürce yaşamaya devam edebiliyorsa 19 Mayıs günü ve Atatürk unutulmamalıdır. “Benim bütün ümidim gençliktedir.” diyerek de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin korunmasında ve yükseltilmesinde esas sorumluları işaret eden Atatürk, verdiği önemle gençleri bu vazifeyle onurlandırmıştır. Atatürk’ün 100. Yıl Doğum Gününü saygı ve minnetle anıyor, Samsundan başlayıp tüm ülkeye yayılan ve zaferle sonuçlanan Milli Mücadelemizin de 100. Yılını o günkü ruh ve beraberlik hissinde yâd ediyoruz.

Dr. Senem KARAGÖZ

KAYNAKÇA:

Mustafa Kemal Atatürk. (1999). Nutuk, C. I., İstanbul: Kamer Yayınları, 9. 

Gürsel, A.- Türker, B. (Nisan 2009). Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Deniz Matbaası.

https://www.internethaber.com/bu-19-mayis-ataturk-icin-son-oldu-iste-dikkat-ceken-o-detay-foto-galerisi-1778204.htm?page=4 (Erişim Tarihi: 18 Mayıs 2019).

https://www.internethaber.com/bu-19-mayis-ataturk-icin-son-oldu-iste-dikkat-ceken-o-detay-foto-galerisi-1778204.htm?page=4 (Erişim Tarihi: 18 Mayıs 2019).

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum