Talha FORTACI :TRAVMA

TRAVMA

            Henüz yirmi altı yaşındayım. Ne altmış darbesini gördüm, ne yetmiş bir’i, ne de seksen darbesini. Yirmi sekiz Şubat döneminde de daha küçük bir çocuk olduğum için neler yaşandığını hatırlamıyorum. Ama on beş temmuz gecesi TRT ekranlarından Tijen Karaş’ın okuduğu bildiri metni, benim hayatımda adeta bir darbe etkisi yarattı diyebilirim. Milletin önceki darbe süreçlerinde neler hissettiğini çok daha iyi anladığımı ifade etmeliyim. Kapatılan köprüler, yukarıdan kendi insanına ateş eden helikopterler, halka korku verme adına bir dalıp bir çıkan F-16’lar, insanları hiç acımadan ezen tanklar, namusumuz olan meclisimize atılan bombalar…

            Bunların hepsi sanki bir film izliyormuşçasına gözlerimizin önünde gerçekleşti. 15 Temmuz’dan bugüne yaşadıklarımızı sadece tek bir kelime açıklayabilir; “Travma”. Cumhuriyet tarihinde hiç görmediğimiz şeylere tanık oluyor, hiç yaşamadığımız şeyleri yaşıyoruz. Yaşadığımız bu sarsıntı, beklide günümüz neslinin ömür boyu üzerinden atamayacağı bir etki bırakacak. Bunları kendi hissettiklerim açısından söylüyorum. Ama biliyorum ki toplumun geneli benzer şeyleri hissediyor. O günden beri sanki hayata olan yaşama sevincim, insanlara olan güvenim, geleceğe dair ümitlerim, hepsi sönmüş durumda.

            Devletin bu beladan kurtulması bir hayli zaman alacak. Bu süreçte namuslu her ferde ayrı ayrı işler düşüyor. Hepimiz ülkenin selameti için bir şeylerin ucundan tutmalıyız. Elimizi taşın altına koymanın tam vakti. Yaşadıklarımız A parti B parti meselesi değil. Zaman, sahip olduğumuz ideolojileri ön plana çıkarma zamanı değil. Yapacağımız tek şey, yekvücut olup şu beladan en kısa sürede kurtulmak. Devletin bu hadiseden alacağı en önemli ders; kamuya eleman alırken liyakati esas almak ve hiçbir dini cemaatin devlet içerisinde güçlenmesine izin vermemektir. Çünkü gücü elde eden her topluluk sadece kendisinin egemen olmasını ister ve ötekine hiçbir zaman alan açmaz.

            Tarih, tankların altına hiç korkmadan yatan, vatanı için canını hiç tereddüt etmeden feda eden bu aziz milleti de yazacak. Şanlı zaferlerle dolu mazimize bir yenisini daha ekledi bu muhteşem insanlar. Sahip olduğumuz iman, bizi her defasında uçurumun kenarından çekip alıyor. Çanakkale’deki gibi, İstiklal Harbindeki gibi yine bir kurtuluş mücadelesinde imanın nasıl bir cevher olduğunu hep birlikte idrak ettik. Yoksa dünyadaki hangi güç bir insana kendisini tankların önüne atma azmini verebilir?

            Bu yaşadıklarımızdan sonra şunu çok iyi anladım; içinde bulunduğumuz coğrafya çok güçlü olmayı gerektiriyor. Anadolu, tarihte üzerinde milletlerin her zaman egemen olmak istediği bir yer. Ve bu stratejik eğerini de hep koruyacak. Dünyada da her şeyin bir bedeli var. Biz, bu topraklarda yaşamanın bedelini geçmişte kanlarımızla ve canlarımızla ödedik, hala da ödüyoruz. Ödemeye de devam edeceğiz.

           Allah bu milletin sinesinden iman nurunu söndürmesin. Bu zor günlerimizde  bizlerden yardımını esirgemesin. Âmin.

23.07.2016 Talha FORTACI