TAKUNYALI MUHSİN'İN EVİ

KÖSEZADELER KONAĞI(TAKUNYALI MUHSİN’İN EVİ) Naci YENGİN'İN öZEL ARAŞTIRMASI

TAKUNYALI MUHSİN'İN EVİ
08 Haziran 2018 - 16:40

KÖSEZADELER KONAĞI(TAKUNYALI MUHSİN’İN EVİ)

NACİ YENGİN[1]

3 Ekim 2015 tarihinde Manisa’da yerel gazetelerde yer alan habere göre uzun zamandır metruk bir halde kendisine uzanacak bir dost eli bekleyen Kösezadeler Konağının aslına uygun bir şekilde restore edileceğini öğrenmek şehir adına mutluluk vericidir.

Akıncılar Mahallesi Erler Caddesinde uzun yıllardır vatandaşların şikâyetine neden olan tarihi metruk binanın kamulaştırılması tamamlanmış olup önümüzdeki dönemde hizmete açılacak.

“Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik Kösezadeler Konağının onarımı için: “Tarihi binayı aslına uygun olarak restore ederek Akıncılar mahallemize ve Şehzadelerimize yepyeni bir sosyal tesis kazandırmış olacağız. Emeği geçenleri şimdiden kutluyoruz. Tarihi yaşatanlar ölümsüzleşirler. Tarihe ışık tutanlar geleceği aydınlatırlar. Tarihe emek verenlerin “Kökü maziden olan atinin” miras taşıyıcıları olduğu bilinmedir.” İfadeleriyle 1990’lı yıllardan beri metruk halde bulunan konağın restore edileceğinin müjdesini verdi.

Lise yıllarımdan beri metruk olarak duran hep merak ettiğim ve yanından geçerken takunyalı, nur yüzlü, beyaz sakallı bir pir-i faninin yaşadığını gördüğüm Kösezadeler Konağının insanı kendine çeken mimarisi ve içinde yaşayan insanların gizemli dünyasını aydınlatmak istemişimdir!

1980’li yıllarda Nalınlı (Takunyalı)Dede diye bilinen uzun boylu, zayıf, bembeyaz uzun saç ve sakalları olan, kırmızı yüzlü birisi otururmuş konakta. Beyaz atleti, çizgili pijamasını giyer takunyayla dolaşırmış. İki kapısında dan da girilebiliyormuş konağa.

Gazete haberlerinin verdiği müjdenin heyecanıyla Kösezadeler Konağı hakkında kapsamlı araştırma yapmaya başladım. Konu hakkında başvurabileceğim kaynaklarım sınırlıydı! Çağatay Uluçay, İbrahim Gökçen, Hakkı Acun, Feridun M. Emecen’in çalışmalarının yanı sıra yaşayan tanıklardan Konak hakkında şehrin tanığı olarak gördüğüm bazı büyüklerimden başka doyurucu bilgiye ulaşamadım.  Benim için şehrin hafızası niteliğindeki vakıf insan Nurullah Ertuğrul, Erler Caddesinde oturan ve konağın son sahibi Muhsin Dede’yi yakından tanıyan Makbule Hanım Teyzeyle birlikte birkaç cümlelik bilgi kırıntılarından başka bir bilgiye ulaşamadım!

Kösezadeler Konağını yaptıran Karaosmanoğlu Mustafa Ağa’nın kızı Hatice Hanımla evli Adala Kazası eşrafından Turgutlu voyvodası Hidayetullah Paşa (Ağa)’dır.

Karaosmanoğlu Mustafa Ağa Osmanlıya karşı isyan ettiğinde Manisa’da yargılanamamış bunun üzerine Turgutlu Voyvodası ve damadı Hidayetullah Paşa tarafından yakalanarak Taşçılar Mescidi yanında Kasım 1775’te idam edilmiştir.

Karaosmanoğlu Hacı Mustafa Ağa’nın ortadan kaldırılmasından sonra Kösezadelerden Hidayetullah Paşa Saruhan sancağında huzur ve güvenliği sağlamayı başarmıştır.

Kökleri Adala Kazasında bulunan Hidayetullah Paşa Karaosmanoğlu Mustafa Ağa’dan kalan bazı mülklerin hanımından dolayı mirasçısı olmuştur. Bir ihtimale göre Kösezadeler Konağı miras yoluyla Hidayetullar Ağa ( Kösezadeler) geçmiş olabilir.

Ancak Kösezadelerden Hidayetullah Ağa köklü, nüfuzlu ve varlıklı bir ailedir. Hanımı adına Erler Caddesindeki Konağı yaptırmıştır. Bizce de bu daha da gerçekçi bir görüştür. Osmanlı kayıtlarında İlyas-ı Sagir Mahallesinde[2] bulunan konağın Cumhuriyet sonrası son sahibi Kösezade Halit’dir. Soyadı kanunundan sonra Adala’lı soyadını almışlar ancak yanlışlıkla Adanalı denmiştir! Şu anda Adanalı denilmektedir.

Erler Caddesinde bulunan Kösezadeler Konağının kayıtlarda görünen sahibi Köse Halit’dir. Köse Halit hiç evlenmedi için mallarının bir kısmı kız kardeşi ve Muhsin Dede’nin annesine kalmıştır.

Köse Halit’in babasının Kösezade Hacı Bey olduğu, ziraatçılıkla uğraştığı söylenir. Veziroğlu Köyü civarında çiftliğinin olduğu söylenir.

  Köse Halit’in “Aldığını vermeyen, verdiğini almayan” bir yapıya sahip olduğu anlatılmaktadır. Zevk sahibi birisi olan Köse Halit bir kilo helva almak için bile Soma’ya kadar gittiği rivayet edilir.

Muhsin Dede’ye (Muhsin Adanalı), (Takunyalı Dede, Nalıncı Dede) geçmiştir. Köse Halit’in 1981-82’li yıllarda öldüğü, Muhsin Dede’nin de 1988’in sonunda öldüğü bilinmektedir.

Kösezadeler Konağı Muhsin Dede’nin ölümünden sonra yanmıştır. Adala’lı Kösezadeler sülalesi mirasçı olarak dava açmışlardır.

Not: Manisa Belediyesi ve CBÜ işbirliği ile gerçekleştirilen hazirelerin ortaya çıkarılması çalışmaları içerisinde Nişancı Paşa haziresinde ortaya çıkarılan mezar taşlarından bazılarının Kösezadelere ait olduğu görülmüştür. Bu durum Karaosmanoğlu’larıyla akraba olan Kösezade Hidayetullah Paşa ve Hanımı Hatice ve onun soyundan gelenlere ait mezar taşlarının da Nişancı Paşa Camii haziresi gibi bazı camii ve mezarlıklardan çıkarılabileceğini ortaya koymaktadır. Karaosmanoğlu’larının evlerinin Nişancı Paşa Camii çevresinde olduğu, Karaosmanoğlu’larının Nişancı Paşa Camiini koruduğunu da belirtelim.

MANİSA’DA KÖSEZADELER KİMLERDİR?

M Çağatay Uluçay Kösezadelerle ilgili “Manisa Ünlüleri[3]” kitabında  “Kösezade” maddesinde şu bilgileri verir:

“Abdullah Paşa ağalarından Köse Esseyyid Mehmet Ağa çocuklarına denir. Köse Mehmet ağa, Abdullah Paşa, Aydın muhassılı 5 Rebiül- evvel 1129 (17/2/1717) de Manisa Mütesellimi oldu, bir az sonra, ayrıldı ve öldü, oğlu Ellhaç Mus­tafa Ağa idi ve muhtelif tarihler­de, Manisa Mütesellimliğini yap­tı. Kösezade Mustafa Ağa ölünce, oğullarından Halil Ağa, ve Elhaç Mehmed Ağa bu unvanı muhafaza ettiler, diğer oğlu Hidayetullah Paşa oğullarına ise Hidayet Pa­şazade dendi.

Kösezade Halil Ağa, kardeşi Hidayetullah Ağa Manisa ve İz­mir’de ödev görürken, o da Ada- la voyvodalığı ve âyanlığını ya­pıyordu. Mustafa Ağanın ölümün­de kardeşinin parmağı olduğun­dan, birkaç sene Halil Ağa, Ma­nisa’ya uğrıyamadı ve Karaosmanzadelerle mücadele etti. Halil Ağa, 1176(1762) de, Adala’lılar ta­rafından şikâyet edildi ve Mani­sa’ya sürüldü. Sürgünde iken Aydın muhassılı silâhdar Mehmed Paşanın ricası üzerine affedildi ve Adala’da oturmasına müsaade edildi(Sc: 214,s.8). Fakat Halil Ağa, Adala’ya gidince rahat dur­madı 70-80 atlı ile, Bozuluş Cema­atından Kuşdoğanlı Cemaati üze­rine; saldırdı; onlardan kanunsuz 11500 akçe, üçer-dörder kuruşları­nı aldı, birkaç kişiyi zincire vur­du, bunun üzerine şikâyet edildi­ğinden, tahkikatının yapılmasına 1177 (1763) de Sadrazam Çuhadarlarından Osman memur edildi(Sc 214,s.66). 1183 (1769) da Karaomanoğlu Ahmed Ağa ve Pulat Mehmed Ağa; Adala’daki timar ve zeametleri iltizam etmeleri menu’ iken; maiyetleri ile gelüb, Halil Ağanın timarlarını zabt, Hidayet Paşanın bazı hayvanla­rını sirkat ve Halil Ağanın adamlarını öldürmekten şikâyet olun­dular. Tahkikata Hassa silahşor­larından, Haşan Bey me’mur oldu, fakat Halil Ağa davasından vaz­geçti (1183 Sc.]. Ertesi sene Ma­nisa’ya geldi.

Halil Ağa’nm oğlu, Mustafa; Ağa’dır, amcası Hidayetullah Paşanın kızı ile evlidir [Sc: 217 33], Mustafa Ağa’nın oğullarından Halil Ağa ile, Ali Ağadır [Sc. 227, S. 79]. Kösezade Hacı Ahmet Ağa in Küçük Halil Ağa, oğulsuz 1231(1816) (Sc. 250, S. 32)j Halil Bey ibn Mustafa Ağa I24?(Okunamadı)(1826) da öldü oğlu Mustafa Bey dir (Sc. 261, S. 102). Halil Beyin oğlu, daha sonra Manisa Ziraat Müdürü oldu ve bu vazifede iken 1264(1848) de öldü. Nişancı me­zarlığına gömüldü (Mz. tş.; Sol 291, S. 88). Oğlu Mehmed Kâmil Beydir. 1296(1879) Halil Kâmil Bey erkek evlâd bırakmadan (Sc 356, S. 102), Hacı Bekir Ağa il Hacı Mustafa Ağa ibn Halil Ağa da 1299(1882) da öldü; oğulları Mehmed Tahir ve Muştala Ağadır (Sc. 357, s. 82; Nişancı me­zarlığındaki Mz. tş.) Geçen yüz­yılda, bu aileden bir ikisi, Mani­sa mal müdürlüğü yapmıştır. Ailenin çocukları bu günde mev­cuttur.”[4]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] Tarihçi-Yazar, [email protected], www.tarihistan.org

 

[2] İlyas-ı Sagir ve İlyas-ı Kebir Mahallerine(Kuyualan Mahallesi) simsini veren İlyas Bey’in Manisa’nın Türk şehri oluşunda Saruhan Beyliğini yöneten üçüncü Bey olduğunu biliyoruz. Manisa’da ilk camiinin İlyas Bey Camii-1362 olduğunu hatırlatmak isterim.

[3] M Çağatay Uluçay, Manisa Ünlüleri, Manisa Lisesi Yayınlarından Sayı: II, Lise Matbaası, 1946, s.64,65

[4] Ç. Uluçay, age, s.65

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları