Siyasi ve İdeolojik saplantılarımız üzerine

Ülkemizde yıllardır süregelen bir sağ-sol mevzusu var.

 Halkımıza göre ya sağcısın, ya solcu; ötesi yok. Bu duruma başımdan geçen hadiselerden örnekler vererek değinmek istiyorum.

Memleketim; Denizli’nin, çoğunluk halkı solcu olarak bilinen bir köy.

Çocukluğum böyle bir coğrafyada geçti. Akabinde taşındığımız şehir Manisa; sağ düşüncenin ağır bastığı bir yer ve hala Manisa’da ikamet etmekteyim.

Halkla, çoğunlukla da görmüş geçirmiş amcalarla dayılarla sohbet etmeyi geçmiş tarihler üzerindeki hadiseler ve anılar üzerine konuşmayı çok severim. Bu eğilimim sayesinde gerek kültürel, gerekse olgunlaşma yolunda hızlı geliştim. Kısacası hızlı büyüdüm her manada…

                Her iki farklı görüş içinde olumlu ve olumsuz düşüncelerim var. Körü körüne bir düşünceyi benimsemeyen, araştırıp süzen sonrasında karar alan bir yapım var.

                Sohbet esnasında sağcıların yanında hak, hukuk, adalet, emperyalizm; işçilerin, çiftçilerin zor durumları hakkında konuştuğum zaman beni solcu gibi görüp, ters bir tavırla karşılık verme eğilimine geçiyorlar. “Dayı ben ne bir komünistim, ne de bir solcu. Ben Türkçüyüm. Bir tek Başbuğ Atatürk’ü bilirim gerisi beni bağlamaz. Hatta komünizme karşıyım.” Desem de hiçbir şekilde anlatamadım kendimi. Hep solcu, hatta komünist oldum.

                Diğer yandan memleketimde amcalarla, dayılarla sohbet esnasında milliyetçilik, Türklük üzerine değindiğimde sert olmasa da “Senin aklını karıştırmışlar oğlum. Faşistlerin süslü, gazlayan sözlerine kaptırmışsın kendini. At üstünden şu faşistliği.” Gibisinden tepkilere maruz kaldım. Dedim ki “Ben İtalyan değilim, Türküm. Faşist olmam için İtalyan olmam gerek. Ben Türküm, Türkçüyüm. Bir tek Başbuğ Atatürk’ü bilirim gerisi beni bağlamaz.” Desem de aklı faşistlerce karıştırılan toy delikanlı oldum hep.

                “Bu ülkede ya solcusun ya sağcısın, ortası yok.” Diyorlar. Var efendim, var. Ortası var. Sağ-sol saplantısı yüzünden sağcıların sola, solcuların sağa koyduğu; ama aslında ne sağ, ne de sol olan, Neredeyse tüm düşüncelerden, ideolojilerden eski olan, tarihte ilk Türk ile birlikte var olan Türklük şuuru, Türk ideolojisi Türkçülük var. Örfümüzle, adetimizle, ahlakımızla, töremizle; Türklüğün yararı ve yücelmesi için sürekli gelişen, her çağa uyum sağlayabilen Türkçülük var.

                Milletimiz geçmiş hadiseleri sürekli yad etmesine rağmen bir türlü ders almasını öğrenemedi. Derin bir uykudayız milletçe… Her şey geç olmadan tez zamanda uyanmamız dileğiyle.

                Tanrı Türk Milleti’ne yardımcı olsun.

-Furkan İbsar