Şairlerin sofrasına buyurmaz mıydınız?

Oktay Rifat’ın “Balık Ekmek”i, Cemal Süreya’nın “Kahvaltı”sı, Orhan Veli’nin “Kızılcık”ı ...Şiirli Sofralar Antolojisi, “Yiyin Efendiler Yiyin” de 78 şairin yemek ve sofra üzerine şiirleri yer alıyor. Antolojiyi hazırlayan şair Gültekin Emre, “Yemeye ve içmeye meraklı pek çok kişinin bu şiirlerden haberi yok. Birer yemek tarifi değil bu şiirler; tersine, yeme-içme ağırlıklı ruh halleri” diyor. Seray Şahinler Eylül 04, 2016

Şairlerin sofrasına buyurmaz mıydınız?
23 Eylül 2016 - 20:54

Yazar, şair, müzisyen, oyuncu... Tarih boyunca araştırmalara konu olmuştur, ne yedikleri ne içtikleri hep merak edilmiştir... Peki Türk edebiyatının önde gelen şairlerinin yemekle arası nasıl? Yemek ve sofra kültürü şiirlerinde nasıl yer bulmuş? Şair Gültekin Emre, Şiirli Sofralar Antolojisi “Yiyin Efendiler Yiyin” de aralarında 78 şairin yemek ve sofra üzerine yazdığı şiirleri derliyor. Rıfat Ilgaz'ın “Çay”ı, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun “Badem”i, Oktay Rifat'ın “Balık Ekmek”i, Ceyhun Atuf Kansu'nun “Anadolu Lokantaları” Necati Cumalı'nın “Akşam Sofrası” okuru lezzetli bir edebiyat yolculuğuna çıkaracak. “Birer yemek tarifi değil bu şiirler; tersine, yeme-içme ağırlıklı ruh halleri” diyen Gültekin Emre ile kitap hakkında konuştuk...

 



Şairlerin yemek ve sofra üzerine şiirlerini derleme fikri nasıl oluştu? Sizin yemekle aranız nasıl?
Semt pazarlarına gitmeyi, sebze-meyve almayı hep sevdim, seviyorum. Yemek yemeyi, yemek yapmayı, yemek kitapları okumayı da. Yıllardır “Yeme-İçme Günlüğü” yazıyorum ve bu günlükleri yayımlıyorum. Okuduğum şiir kitaplarında rastladığım yeme-içmeyle ilgili şiirleri toplamaya başlamam yeni değil. Yeme-içmenin büyük bir kültür olduğunun da bir göstergesi “Şiirli Sorfalar Antolojisi”ndeki şiirler.

SAVAŞ DÖNEMİNDE YOKSULLUĞUN İZLERİ

Yeme-içme alışkanlıklarının şiirlere nasıl yansımış peki? Nelerle karşılaşıyoruz?
Yahya Kemal'in, Ahmet Haşim'im yemeye düşkünlüğünü bilmeyen yoktur. İkinci Dünya Savaşı yıllarında yazılan yeme-içme şiirlerinde savaşın, yoksulluğun izlerinini buluruz. Şairlerin yaşadıkları dönemin günlük yaşamından yansımalar da görüyoruz bu şiirlerde. Günlük yaşamın içinden çıkmış, yazılmış bu şiirler, Türk şiirine tematik farklı bir bakış açısını içeriyor. Yemeyi- içmeyi seven, yemek yapmaya meraklı şairler olduğu gibi, Orhan Veli gibi “salata”yı sevmeyenler de var.
 



Daha çok içmek üzerine şiirlere rastlıyoruz bu antolojide. Şiirlerde ön plana çıkan nedir?
Yemek, mutfak, lokanta, kahvaltı, reçel... nasıl büyük bir kültürün göstergeleriyse “içmek” de başlı başına bir kültürdür. Her ülkenin kendine özgü ulusal içkisi vardır. Sofra kültürünün bir parçası yemekse, öteki parçası içkidir. Bu iki kültürün yansımalarını bu şiirlerde buluyoruz. Evde ya da dışarıda yenen yemekler de ayrıca toplumsal yapının temel taşlarıdır. Yemeğe ilişkin ne çok kitap yayımlanıyor ve ne çok yeme-içme kültürünü yansıtan dergi meraklı okurlarla buluşuyor! Yemeye-içmeye meraklı pek çok kişinin bu şiirlerden haberi yok, işte, haberleri olsun diye derlendi bunca şiir.

Kitaptan tadımlık şiirler...

Necati Cumalı
Akşam Sofrası
Bir avuç taze badem
Birkaç kuru leblebi
Gözlerin bir avuç
Kâğıt beyazlığında bir ten
Masamda senden
Saçlarında akşamlar oluyor
Derken
Sabahattin Kudret Aksakal Sofra
Yediğimiz bir dilim ekmek gibi
yaşadığımız bir dilim Zaman.
Behçet Necatigil
İkindi Çayı
Onlar öyle yerlerde bitmek bilmez bir pasta
Tedirgindirler yakından bakılsa.
Sokakların çağrısı sabırsız sirenler
Boşluk, söze karışsa.
Sıkıntılarda uzar toplantı
Burda yalnız olacaktı hiç değilse.
Kuytu kahvelerde çay kalkıp gidebilse.
Cemal Süreya, Kahvaltı
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.
Orhan Veli, Kızılcık
İlk yemişini bu sene verdi,
Kızılcık,
Üç tane;
Bir daha seneye beş tane verir;
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?

kaynak.http://www.yenisafak.com/gundem/sairlerin-sofrasina-buyurmaz-miydiniz-2521928

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum