RÜMEYSA ERTEM : GÜNEŞİN ÇOCUĞU
Korkular salıyorlar üzerime, Ruhumu kaplıyor, kimi sızılar, acılar… Şu okunan ezanlar, İçimdeki sesi dağlar, yakar… Bir kör, bir sağır, bir dilsiz içimde, Savunmasızlığımdan faydalanır, ağlarlar.
GÜNEŞİN ÇOCUĞU
Bir ses var,
Bir sesin çığlığı var.
Ucu kırılmış kalemimin ucunda,
Parçalanmış yüreğimin kırıntısında…
Hala soluduğunu hissettiğim birileri
Ve hala susmayan bir ses…
İçimde mi? İçimde olmamalı.
İçim kalabalık, içimde bağırmamalı.
Beynimi kemiren o ses,
Yankılanmamalı.
Ah, güneşin çocuğu, kapa kulaklarını!
İçindekinden başka kim bilebilecek ki senin hatırını.
Hem kim duyar ki içinde çın çın bağıranı…
Dinle onu, kapa kulaklarını…
Güneşin çocuğu, yapma,
Bastırmaya çalışmaya çığlığını…
Korkular salıyorlar üzerime,
Ruhumu kaplıyor, kimi sızılar, acılar…
Şu okunan ezanlar,
İçimdeki sesi dağlar, yakar…
Bir kör, bir sağır, bir dilsiz içimde,
Savunmasızlığımdan faydalanır, ağlarlar.
Uyandırırlar, gecemin bir yarısında,
Uykumun en ücra zamanında…
Bak, korkuları salıyorlar üzerime,
Ve uyanışları.
Ölüm uykusu acıtırdı insanı, uyanmak değil.
Canım acıyor, bu yanmaktır, uyanmak değil.
Ve sen güneşin çocuğu, kapıyor musun kulaklarını?
Dinliyor musun şu gelen sesi?
Bak çalıyor işte dirilişin melodisi,
Bir ezgi tutturmuş gidiyor canımın sesi.
Güneşin çocuğu,
Sence, kaç kez kırılabilir, bu içimdeki etten testi?
Sen,
Yalnızlığımın güneşi, güneşimin yalnızlığı
Çekip çıkaran, siyahın içinden,
Ve sabaha doğan…
Bir secde dolusu gözyaşım, sen…
Bir uyanış dolusu göz kapaklarım, sen…
Söyle, nasıl uyusun beden, böylesine tereddütteyken.
Korkular silsilesi ve ezan,
Çekip çıkaran, siyahın içinden,
Sabaha doğan…
Bir ses var susmayan.
Ateş olup yaksa, daha az acıtan.
Gerçeklerle yüzleştiren,
Dünyayı tanıtan;
Karanlığı, acıyı, mihneti anlatan,
Sert, pes, ürkütücü bir ses…
Uyandıran gecelerimden,
Gecelerimden uyandıran…
Ah, güneşin çocuğu, kimdi senin ışığını çalan?
Bir ses var, cifeleştiren gecelerimi.
İçim parçalıyor kendi içini.
Olsun, ben yine de sevmişimdir hep derdimi.
Belki de bu çığlık,
Uyanışın, dirilişin çığlığı…
Güneşin çocuğu, kapa kulaklarını!
İçindekinden başka kim bilebilecek ki senin hatırını.
Hem kim duyar ki içinde çın çın bağıranı…
Dinle onu, kapa kulaklarını…
Güneşin çocuğu, yapma,
Bastırmaya çalışma çığlığını…
Doğmuyor mu hiç sabah üzerine dünyanın,
Nedir senin yüzünü asan?
Zaman nasıl da hızlı, ah! O, zaman…
Yitiyor ömrün, gözlerinin önünde,
Ah keşke bir anlasan…
Derdi, tasayı çekmeyi seviyor kalbin.
Ama anla ki ömür üç günlük yalan.
Korkularım dediğin, yaşadıklarından arda kalan.
Güneşin çocuğu,
İnan her şey yalan; ah ki zaman…
Ah ki zaman…
Rümeysa ERTEM
25.04.2015
FACEBOOK YORUMLAR