NİHÂD SAMİ BANARLI: TÜRKÇENİN SIRLARINI BİLEN ADAM

Yazar: Haluk Dursun “Bizim dilimiz bir imparatorluk dilidir. Her dil imparatorluk dili olamaz. Çünkü her millet imparatorluk kuramaz.” diyen Edebiyat Araştırmacısı, Yazar ve Şair Nihad Sâmi Banarlı, Türkçenin zenginliklerini gelecek kuşaklara taşımaya hayatını adamış bir isimdi.

NİHÂD SAMİ BANARLI: TÜRKÇENİN SIRLARINI BİLEN ADAM
00 0000 - 00:00 - Güncelleme: 08 Şubat 2020 - 16:53

Dr. Sait Başer dostum, bir yazım dolayısıyla Nihad Sâmi Banarlı’yı hatırlattı, aslında çok da isabetli oldu. O konuda yaptığımız bazı çalışmalarımızdan bahsedeceğim. Nihad Sâmi’nin kaleme aldığı bir  eser, beni en çok etkileyen kitaplardan biridir. Hiç unutmadığım bir okul anımdan bahsetmem gerekirse… Lisede okuduğum yıllarda bir gündü. O sene okul açıldığında lise edebiyat öğretmenimiz, “Çocuklar yazın tatilde ne okudunuz?” diye sorduğu zaman heyecan ve sevinçle parmak kaldırmış, “Ben Türkçenin Sırları’nı okudum.” demiştim. O ilk yazdan sonra yıllarca da elimden ve dilimden düşürmedim Türkçenin Sırları’nı…

TÜRKÇENİN TADI
Nihad Sâmi Banarlı ne iyi etmiş de yazmış, ne güzel yazmış! Maalesef kendisinden sonra Türkçenin durumu daha da kötüye gitti. Sadece yabancı kelimeleri kullanmaktan, ukalalıktan, özentiden ve özensizlikten kaynaklanan durumu kastetmiyorum. Dil, aynı zamanda kültür demektir. Nasıl ağzımızın tadını dille alırsak kültürün tadı da dille alınır, dille verilir. İş o hâle geldi ki gençlerin yabancı dil öğrenir gibi Türkçenin de kelimelerini yazarak, ezberleyerek öğrenmeleri gerekecek. “Kullanmasalar bile hiç olmazsa anlamını bilsinler.” diyeceği geliyor insanın. Ben bu yaşta hâlâ sözlük okumaktan, sözlükten kelime çıkarıp öğrenmekten büyük keyif alıyorum. Gençlere de tavsiye ediyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak 2015 yılında “şehir ve insan” konusunu ön plana çıkarmıştık; ana projemiz oydu. Çok da iyi gidiyor. 2016’da ise nasip olur mu bilmem ama Türkçe konusunu Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ana projesi olarak düşünüyorum.

İYİ Kİ VAR!..
Türkçeye, dilimize dolayısıyla kültürümüze sahip çıkmak… Biraz önce Kültür ve Turizm Bakanlığımızda, Yunus Emre Enstitüsü Eski Başkanı Sayın Prof. Dr. Hayati Develi ile bu konuyu konuştuk. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Türk Dil Kurumu Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin ile de bu Türkçe konusunu gündemde tutmak zorundayız. Maalesef bu konuda öne çıkan iki değerli isim aramızda artık yoklar. Bu vesile ile Nihad Sâmi Banarlı ve Oktay Sinanoğlu’nu rahmetle anıyor, “İyi ki kitapları var.” diyorum.

NİHAD SÂMİ BANARLI KİMDİR?
1907 yılında İstanbul Fatih’te dünyaya gelen Banarlı, Trabzon Eski Milletvekili Şair Ömer Hilmi’nin torunu; Eski Vali ve Şair İlyas Sami ile Nadire Hanım’ın oğludur. 1929’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. 1929-1934 yılları arasında Edirne’de, 1947 yılına kadar ise İstanbul’daki çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı. 1947- 1969 yılları arasında Eğitim Enstitüsü ile Yüksek Öğretmen Okulunda edebiyat öğretmenliği, Yüksek İslam Enstitüsünde Türk edebiyatı tarihi öğretmenliği yaptı. 1948 yılından itibaren Hürriyet gazetesinin “Edebî Sohbetler” köşesinde yazılar yazdı. 1958 yılında Yahya Kemal Enstitüsü yayın işlerini yürüttü. Millî Eğitim Bakanlığı 1000 Temel Eser ve Çağdaş Türk Yazarları Komisyonları’na başkan seçildi. Liseler için yazmış olduğu edebiyat kitabı ve Resimli Türk Edebiyatı Tarihi adlı eseriyle tanındı. 1974’de İstanbul’da vefat etti.

trdergisi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum