“Mehmed Âkif’i Anma” Paneli

“Mehmed Âkif’i Anma” Paneli

Mehmed Âkif Ersoy, Fenâ’dan Bekâ’ya geçeli yetmiş altı yıl olmuş. Âkif’in vefat gününü yani 27 Aralık 2012’yi vesile kılarak, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin borçlu olduğu, bu güzide insana bir kere daha rahmet dilemek için, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Türkoloji Kulübü olarak bir program tertip ettik. “Mehmed Âkif’i Anma” başlığı ile düzenlediğimiz panele, konuşmacı olarak Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tacettin Şimşek, İlahiyat Fakültesi öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay İmamoğlu ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Erbay katıldı.

Tacettin Şimşek, Âkif’in şairliğini anlattığı konuşmasında, İstiklâl Marşı şairinin yazdıklarının, “şiir mi, nazım mı” tartışmalarına temas da etti. Bu yazma biçiminin, onun yaşadığı devrin bir mecburiyeti olduğunu ortaya koydu. Zira, Âkif’in içine doğduğu şartların, edebiyat ve san’ata kaçınılmaz olarak böyle bir görev yüklediğini anlattı.

Tuncay İmamoğlu, “süreklilik felsefesi” çerçevesinde ve Âkif’in şiirlerini merkeze alarak, genel anlamda Şark aklını sorgulayan bir tebliğ sundu. Özellikle, Şark insanının sorumluluklarını yerine getirmede çok isteksiz davrandığını, bu tavır bir yana, yapması gerekenleri icra etmediği gibi, bu hâlden başkalarını sorumlu tuttuğunu örneklerle ortaya koydu.

Erdoğan Erbay ise, Âkif’in daha çok yeni sayılabilecek, “Firaklı Nâmeler” adı ile kitaplaştırılan mektuplarından söz açtı. Mektupların, belirli bir yaşa gelmiş Âkif’in, neden Mısır’a yerleştiğini, bir insan olarak hangi sıkıntılara katlandığını, bir baba sıfatıyla, çocuk ve torunlarının, uzakta da olsa, bütün dertleriyle yakından ilgilendiğini anlattı.

Ömrümüz oldukça, Âkif’in varlığını hatırlatmaya devam edeceğimizi beyanla, Allah’tan rahmet ve mağfiret temenni ediyoruz.