KIZILDERİLİLER - Yazan: Veli Metin Türkoğlu

KIZILDERİLİLER - Yazan: Veli Metin Türkoğlu
23 Şubat 2020 - 22:55 - Güncelleme: 24 Şubat 2020 - 00:17

KIZILDERİLİLER

Fosil bilimcilere göre; tahmini 30.000 yıl önce Amerika kıtasına ilk geçiş gerçekleşmiştir. Bu geçişi gerçekleştirenler 12.000 yıldır Amerika’da var olan Kızılderili ve Mayalar gibi halkların ataları olabilir. Bu konu ile ilgili Atatürk’ün çalışmaları olduğu bilinmektedir.

1920’lerde Sibirya’nın güneyinde yer alan Baykal gölü civarında (Moğolistan’ın kuzeyinde) Angara nehri kıyısında Mal’ta adı verilen Üst Paleolitik döneme ait bir yerleşim yerinde, 24.000 yıl önce yaşamış, 4 yaşında  bir çocuğun iskeleti bulundu.

Bir kaya parçasının altında bulunan kalıntılarda arkeologlar tarafından yapılan kazılarda çıkarılan ve St. Petersburg’daki Hermitage Devlet müzesinde sergilenen antik buluntular arasında fildişi taç, Türk balballarına benzeyen bir heykelcik, boncuk kolye ve kuş şeklinde kolye ucu yer almaktadır. Arkeologların buluntular üzerinden yaptıkları yorumlamalara göre; “Mal’ta Çocuğu”nun ailesinin ya da kabilesinin Kızılderililerle alış-veriş yaptığı tahmin edilmektedir.

Benzer bir alış-veriş konusu da Amerika’daki buluntular için yapılan yorumlarda geçmektedir. Ohio’daki Hopewell antik yerleşim yerinde bulunan bazı madeni eşyaların içerdiği madenlerin çıkarılabileceği yatakların binlerce kilometre uzaklıkta olması nedeniyle, Amerikalı araştırmacılar Hopowell insanlarının alış-veriş yoluyla bu eşyaları buraya getirdikleri görüşündedir.

Amerika’da Hopowell kültürüne ait olan “üç tane sağ kolu olan insan figürü” ile Türkiye’de Van-Çilgiri taşındaki (taşın sağ üst köşesinde yer alan) “beş tane sol kolu olan insan” figürü dikkat çekici bir benzerliktir.

Fotoğraf açıklaması yok.

Amerika – Hopowell kültürü
 
Fotoğraf açıklaması yok.
 
Anadolu – Van/Çilgiri

 

Amerika’daki Hopowell insanları ile Asya-Sibirya’daki Mal’ta insanlarının alış-veriş yaptığının kesin bir kanıtı bulunmamakla beraber, “Mal’ta Çocuğu”nun bilim adamlarınca saptanan DNA’sının  % 30’unun  modern Kızılderililerde de bulunması, Amerikan yerlilerinin  atalarının %38’inin Sibirya’dan geldiğini ortaya koymaktadır. Söz konusu genetik araştırma sonuçları 20 Kasım 2013’de Nature dergisinde yayımlanmıştır.

Kazakistan’da yaşayan ve tam 40.000 yıllık genetik mutasyon birikimi (Y-DNA)  taşıyan Mustafa Zakircan Niyazov’un atalarının geni Sibirya’da yaşayan Chukchi (Çukçi) kabilesinden, Amerika’daki Kızılderililere kadar uzanmaktadır. Sibirya’da yaşayan Chukchi’ler Amerika’daki Kızılderili kabilelerinden biri olan Navajo’larla yakın akrabadır. National Gographic Genom Projesi’nde görev yapan Peter A. Underhill, Navajo kabilesinin bir üyesine Niyazov’un resmi gösterildiğinde çok şaşırmış ve kuzenine, kardeşine ve büyükannesine çok benzediğini söylemiştir.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi

Navajo Kızılderilisi

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekim

Mustafa Zakircan Niyazov

Resim Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=B_jHn7k95rA Erişim Tarihi 02 Şubat 2020 – Saat: 14,33

Sibirya’da yaşayan Chukchi’ler ile benzer isimler taşıyan Kızılderili kabilelerine Amerika’da da rastlamaktayız. Chickasaw, Choctaw, Chorokee, Creek ve Seminol adlı beş Kızılderili kabilesi, Amerika’da yeni koloniler kurarak genişleyen Beyazlara karşı topraklarını koruyabilmek için “BEŞ UYGAR KABİLE” adı altında toplanarak birlik kurmuşlardır. Sibirya’da yaşayan Chukchi’ler ile benzer isimler taşıyan beş Kızılderili kabilesinin UYGAR (UYGUR) adı altında birleşmesi tesadüf olmasa gerek… *

“Beş Uygar (Uygur) Kabile” 1840 yıllında bu bölgeden silah zoruyla uzaklaştırılmıştır. Kızılderililerin zorunlu göçü sırasında bu bölgeye gelen ABD’li bir tüccar, aşçısının bir Kızılderili’yle konuştuğunu görmüş ve   “Sen bir Çin Tatarısın Kızılderili ile nasıl konuşabiliyorsun diye sormuş. Tatar (Uygur) aşçı “Biz birbirimizi anlıyoruz” diye cevap vermiştir. ** (NOT: O dönemdeki Amerikalılar Uygurlara “Çin Tatarı” diyor.)

Bu bilgiler Kızılderililerin günümüzden 13.000 yıl önce (buzul çağı sonlarına doğru) Bering Boğazı’nın donmasıyla oluşan yoldan geçerek Asya’dan Amerika’ya göçen Türkler olduğunu kanıtlamaktadır.

Dil bilim ve Genetik bilim verilerinden elde edilen bilgilerle Orta Asya kökenli olduğu anlaşılan Kızılderililerin dil, inanç ve kültürel yapıları Türklerle aynı özelliği göstermektedir. Yaşam tarzı, dokuma ve takılardaki kültürel benzerlik günümüzde de devam etmektedir.

İNANIŞLARI: Şamanizm’in etkilerini taşıyan Kızılderililer, şifacıların yaptığı ayinler ve kehanetlerle hayatlarına yön verirler. Doğaya zarar vermeden yaşamayı kutsal bir görev olarak benimserler ve toprağın kişilere ya da toplumlara değil, Dünya üzerinde yaşayan bütün insanlara ait olduğuna inanırlar. Kısacası, sanıldığı gibi vahşi değil son derece barışçıldırlar. Kızılderililerin “Tef” çalarak yaptığı şaman ayinleri bugün Orta Asya’da yaşayan bazı topluluklarda da aynen devam etmektedir.

MOTİFLERİ: Veli Metin Türkoğlu’nun 2001 yılında yaptığı “Kızılderili ve Türk Motifleri” araştırmalarına göre;  Kuzey Amerika’nın en büyük Kızılderili rezervasyonunda yaşayan Navajo’lara ait Kilim örnekleri bazı küçük farklılıklar dışında renk, desen ve kompozisyon açısından Türk el dokumaları ile aynı özellik­leri taşımaktadır.

Özellikle Navajo çuvalları renk, motif ve kompozisyon olarak Anadolu Yörük kültürü ile birebir örtüşmektedir. Yörük Kültüründe hemen hemen her çuvalda karşımıza çıkan “Pıtrak motifi” Kızılderili çuvallarında da hiç değiş­meden varlığını sürdürmektedir.  

Fotoğraf açıklaması yok.

ABD – Navajo kilimi
Fotoğraf açıklaması yok.
Türkiye – Yörük un çuvalı

Kızılderililere ait motiflerdeki detaylara inildiğinde Geometrik, Bitkisel ve Sembolik bezemelerden oluşan motiflerin %95 oranında Türk kültürü ile bütünleştiği görülür. Kızılderili ve Türk motiflerindeki benzerlik hatta aynılık dikkate alındığında Kızılderililerin Orta Asya kökenli olduk­ları kesinleşmektedir. Büyük bir olasılıkla Ata (Kök) Türklerden ayrılan bir kolun üyeleridirler.

El sanatları ile ilgili araştırmalar yapan profesörler ve uzmanlar, aynı kültüre sahip insanların dünyanın değişik yerlerine yayılmaları ve birbirlerini bir daha hiç görmeme­leri durumunda bile el sanatlarındaki kültür bağının devam edeceğini belirtmişlerdir.  

 

Fotoğraf açıklaması yok.

 

Fotoğraf açıklaması yok.

Kızılderili dokumasındaki “Yıldız” motifi.

Fotoğraf açıklaması yok.

Fotoğraf açıklaması yok.

Türk İslam Eserleri Müzesi’nde sergilenen Selçuklu dönemine ait halı kesitindeki “Yıldız” motifi.

Fotoğraf açıklaması yok.

Fotoğraf açıklaması yok.

Kıl Çul üzerindeki “Yıldız” motifi – Mersin / Tarsus

 

 

Yukarıdaki görsellerde yer alan “yıldız” motifleri; Navajo dokumasında, Selçuklu Halısında ve günümüzde dokunan Kıl Çullarda hiç değişmeden halen kullanılmaktadır.

Pazırık, Başadur, Noinula ve diğer kurganlarda yapılan kazılarda çıkan el dokumaları ile Kızılderili dokumalarındaki kültür bağı dikkate alındığında, Türklerin en az 12.000 yıllık geçmişi olan zengin bir ortak kültüre sahip olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle el dokumaları konu­sunda başka hiçbir kültür bu kadar eskilere dayanmamak­tadır.

Fotoğraf açıklaması yok.

Fotoğraf açıklaması yok.

Sol resimdeki Kızılderili dokuması ile sağ resimdeki Altay Dağları’nın Pazırık vadisindeki kurgan kazılarında bulunan kilim, kompozisyon olarak aynı tarzda dokunmuştur ve aynı hikâyeyi anlatır gibidir. Duruş şekilleri, kolları ve ellerindeki eşyalar aynı şeyleri anlatırcasına benzerlik göstermektedir.   


Fotoğraf açıklaması yok.

Görüntünün olası içeriği: iç mekan

Yan resimdeki Türkiye / Siirt kilimi, üst resimdeki ABD’deki Kızılderili kilim satış mağazasından alınmış gibi…

Görüntünün olası içeriği: yazı

Kızılderili ve Türk motiflerinin ayrıntılı olarak resimli karşılaştırmaları  “Tarihi okumanın farklı yolları – Motifler ve Semboller” adlı kitapta mevcuttur.

 

Veli Metin Türkoğlu

Araştırmacı - Yazar

 

* / Allan Nevins ve Henry Steele Commager - ABD Tarihi (Çeviri – Halil İnalcık) – Sayfa 216

** / Tarihçi-Yazar Sibel Zeren

https://www.youtube.com/watch?v=cftSvpkoX_o&feature=share&fbclid=IwAR3j2zyM-RLA-dE_Ie4ggctCrhBMBgNj7PSets4ZuUp4Etnp8aCW9h_hgg8 Erişim Tarihi: 10.02.2020 Saat: 16,54

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum