İSLAM DÜNYASINA ÇÖREKLENEN ŞEYTANİ EMPERYALİST PROJELER - Nurullah Çetin

İSLAM DÜNYASINA ÇÖREKLENEN ŞEYTANİ EMPERYALİST PROJELER
Nurullah Çetin

Önce basın yayın organlarında çok yakın zamanda çıkan şu haberi okuyalım:
“Endonezya'da bulunan büyük İslamî cemaatlerin Çin'den aldıkları malî destek nedeniyle Doğu Türkistan'da Uygur Türklerini hedef alan insan hakları ihlallerine sessiz kaldığı öne sürüldü. Bu cemaatlerin, öğrenci bursları ve çeşitli yardım kuruluşlarına Pekin'den maddi destek sağladığı iddia edildi.”
Bu haber bize şunu gösteriyor:

18. yüzyıldan beri her türlü emperyalist devletin İslam dünyasına yönelik uyguladığı pek çok projeden biri şudur: İslam dünyası dediğimiz coğrafyalarda yaşayan Müslümanlar cahil, fakir, disiplinsiz, tembel, teşkilatsız, lidersiz, sahipsiz ve darmadağınıktır. Güçlü bir devlet teşkilatları yoktur. Hâlâ da İslam ülkelerinin devletlerine devlet demeye bin şahit ister. Hepsi de ilkel çadır devletidir. Ahali kendi haline bırakılmıştır. İstiklalci, milliyetçi, yerli, ciddi, kurumsal bir devlet teşkilatından mahrumdurlar. İslam devletleri denilen kurumların hepsi Amerika'nın, Rusya'nın, İsrail'in, Avrupalı devletlerin, Çin'in taşeron o ülke temsilcisi dış temsilcilik ofisleridir.

Emperyalist devletler bu perişan ahali arasına, ya Müslümanlar arasında yaşayan Müslüman olmayan unsurlardan ya da kendi içlerinden özel görevli olarak yetiştirdikleri tarikat şeyhi, cemaat şefi, hoca gibi adamları Müslüman ahali arasına salar, onlar kanalıyla hem İslam’ı aslından saptırmaya çalışır, hem cahil bırakılan Müslüman ahaliyi kendi politika ve projeleri doğrultusunda yönlendirir, yönetir. Ya da var olan cemaat, tarikat yapılanmalarına, sağcı, solcu siyasi oluşumlara, her türlü etnik gruba maddi, siyasi, psikolojik, basın desteği verir ve kendi amaçları için onları kullanır. 

Kadim emperyalist devletlerin önde gideni olan Çin bu işi çok iyi bilen ve yapan bir devlettir. 552-743 tarihleri arasında var olmuş olan Göktürk Devletini çökertmek, dağıtmak ve yok etmek için o zaman devletin önde gelen yöneticilerini, önemli adamları parayla, kadınla, makam vaadiyle, yumuşak ipek ve tatlı sözle satın alıp onları kullanarak Göktürk Devleti’ni çökertti. 

Aynı Çin, şimdi de Endonezya’da İslamcı cemaatlere para dağıtarak onları kendine yandaş ya da doğru tabirle maraba ve köle ediniyor ve Doğu Türkistan Türklüğü üzerinde uyguladığı insanlık dışı zulme karşı olabilecek tepkilerin önünü kesiyor. 

Orta Asya Türkleri üzerinde de bugün büyük bir Çin emperyalizmi projeleri devrededir. Aldığımız haberlere göre sadece Kırgızistan’da yüz binden fazla Türk kızı Çinli heriflerle evlenmiş. Ayrıca Çin bütün Orta Asya Türk ülkelerinden çok büyük miktarlarda toprak almaktadır. Orta Asya Türk devletleri ve Türkiye birleşip Turan Türk Birliği olmazsa yakın zamanda oralarda da Türk Devleti ve Türk diye bir şey kalmayacak, Çin işgal ve istilası altına girecektir.

Türkiye’de de özellikle sosyalist hatta Kemalist geçinen birtakım Çinci siyasi oluşumlar var, onların da Çin’in Türkiye temsilcisi ve sözcüsü gibi konuştuklarını duyuyoruz. Ayrıca sadece Arapları ve Afrikalıları Müslümandan sayan, Türkleri zinhar Müslümandan saymayan Türk düşmanı İslamcı geçinen Haçlı siyonist emperyalizmin marabası olan bazı oluşumlar da Doğu Türkistan Türklüğü karşısında tepkisiz ve sessiz. Komünist, sosyalist ve liberallerin zaten ne Türk ne de İslam diye bir derdi var.

Aynı şekilde Amerika ve bazı Avrupalı devletler, Rusya ve İsrail de içimizden ayarlayıp ayarttıkları bazı cemaat, tarikat, dernek, vakıf ve sağcı solcu her türlü siyasi yapılara bol para vererek, onları içimizde Türk Devletine karşı ajan gibi kullanmaktadırlar. 

Türk milletinin ve bütün Müslümanların tam istiklalci, tam milliyetçi ve tam Müslüman olma şuuruna ermesiyle birlikte her türlü emperyalist devlet ayazda kalacak, Türk ve İslam dünyası birleşip güçlenecek ve refah, mutluluk, huzur ve saadet işte o zaman gelecektir. 

Bütün Türklerin ve diğer Müslümanların kurtuluşunun anahtarı ortadadır: 1.Tam istiklalcilik (bağımsızlıkçılık), 2.Tam Milliyetçilik, 3.Gerçek Müslümanlık.