Hatıralarla Başbaşa
Ahmed Yesevî, gâyesi yolunda ölmeden evvel ölmüş bir şehit idi.
Ahmed Yesevî, gâyesi yolunda ölmeden evvel ölmüş bir şehit idi. Onun evlâtlarının da aynı idrâk ve anlayışa kemer bağlamalarından tabiî ne olabilir? Selçuklu Devleti’nin yıkılışı ve Türk gücünün merkeziyetini kaybederek beyliklere bölünüp kapanın elinde kalışı ile yeni bir nizâma hasret çeken AnadoluTürklüğü’nü bir müşterek prensip düğümü ile bağlayan bu cihat erlerinin himmetini onun için yüceden de yüce bilmek gerekir.
Maddî olduğu kadar mânevî bir ihtiyâcın da talebi ile doğan ve üreyen bu merkezler ve müesseseler, kendini bulma yolunda çabalayan ve oturmuş bir zemin arayan Anadolu Türklüğü’ne Îlâ-yı kelimetullâh’ı bir müşterek gâye ve istikamet olarak işâret ederken, Ahmed Yesevî’nin destânî şahsiyetiyle aynîleşmiş rehber ve önden gidicilerin varlıkları âbidelerini her zaman göz önünde bulundurmak gerekir. Böylece de Hoca Ahmed Yesevî, sâde fakat tesirli san’atı, ihlâsı, îmânı ve şerîat hudutlarına saygılı heyecan ve coşkunluğu ile,değil yalnız zamânına,Türklüğün kader dünyâsına,asırlarca yol göstermiş olan bir canlı prensip ve sönmeyen bir Orta Asya meş’alesidir.
Alıntı:Hatice Rezzan Baba -Nazik Erik Hoca'yı sevenler
(Hatıralarla Başbaşa-Sâmiha Ayverdi)
FACEBOOK YORUMLAR