GÖRÜNMEKTEN BAŞKA DERDİMİZ YOK MU?

GÖRÜNMEKTEN BAŞKA DERDİMİZ YOK MU?

Günümüzün en önemli iletişim yollarından biri sosyal medya. Ve artık sosyal medya, hayatımızı yönlendirecek kadar etkili bir hal aldı. Çünkü sosyal medyada bakmak var, görünmek var, bakılmak var…

Lakin anlamak var mı işte bu muamma.

Sadece bakmaya ve bakılmaya odaklanmış insan nasıl anlar baktığının derinlerde yaşadığı duyguları?

Kabuğa bakmaktan öteye geçemeyen insan, öze nasıl inebilir, nasıl hissedebilir muhatabının iç yangınlarını, nasıl anlayabilir hüznünü, hasretini, acısını…

Anlayamaz, anlamak istemez. Çünkü anlamak emek ister, anlamak çaba ister, anlamak yorulmaktır, acıya ortak olmaktır, duyguları konuşturmak, yüreği koşturmaktır anlamak.

Anlamak yorgunluğuna katlanmak istemeyenler için en güzel yol bakmak, bakılmaktır. Zahmetsizdir çünkü bakmak ve bakılmak.

Tüm iletişim araçlarının beynimize pompaladığı;

 “mutlu olmanın yolu zenginlik, zenginliğin yolu şöhret” yalanı, herkesi görülmek ve tanınmak gibi bir arayışa itiyor.  

Sosyal medya fenomeni (!) olabilme adına maymunluk yapanların ideal olarak sunulduğu ve adına şöhret denilen değirmen, her gün binlerce genci içine alıp duygulardan arınıdırıp, öğütüyor.

Sadece kabuğa bakanlar göremeyebilir ama özü görmek için çaba sarf edenler bilir ki; şöhret yada zenginlik kısa vadede mutluluk getiriyormuş gibi görünse de;  insan, gönlünü tatmin edecek manevi bir liman bulamazsa sonu hüsrandır ve manevi çöküş kaçınılmazdır. Bu çöküş kesin ve sonsuz bir mutsuzluk demektir.

Sosyal medya iletişim anlamında çok güzel imkanlar sunuyor.

Toplumsal dayanışma, ortak paydadaki insanları bir araya getirme, organizasyon adına harika uygulamalar var. Bütün bunları kullanmak elbette çok güzel.

Ancak, duygularımızı sömüren, ruhumuzu kirleten ve bizim olmayanı bizimmiş gibi pazarlayan emperyalizme karşı uyanık olmalıyız.

Sosyal medyanın insan duygularını öğüten değirmenine su taşımaktan kaçınmalı, yani görülmek hastalığına dikkat etmeliyiz.

Bu konudaki hassasiyeti sadece kendimiz için değil çocuklarımız için de göstermek zorundayız.

Hz.Mevlana’nın dediği gibi;

“Dünya gözü ile bakan, yüzü;

gönül gözü ile bakan, özü görür”

Görülmek için sahteleşen riyakarlara inat kendi gibi olan,

Gönül gözüyle bakan, özü görenlere selam olsun!

Hüseyin HATIL

[email protected]