Gamze Gülseven: Havva Karakaş ile Özel Röportaj‏

Balkan ezgileri ve Rumeli türkülerinin usta yorumcusu, bestecisi ve derleyicisi Havva Karakaş ile Özel Röportaj‏

Gamze Gülseven: Havva Karakaş ile Özel Röportaj‏
21 Aralık 2014 - 21:25 - Güncelleme: 21 Aralık 2014 - 21:27
Havva Karakaş : ''Balkanlar benim için, atalarımın yaşadığı , dedelerimin mezarlarının bulunduğu, yediğim ekmek, içtiğim su, soluduğum hava kadar önemli bir yaşam  iksiridir...'' diye konuştu.Keyifle okuyacağınız işte o ropörtajımız;
 
 
      
            - Havva Karakaş kimdir, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? 
 
* Havva Karakaş 1953  yılında Balkanlar'dan (Makedonya) anavatana göç eden , Türk  bir ailenin , beşinci evladıdır.
Çocukluk yıllarımdan beri içimde  var olan türkü söyleme sevdası, beni TRT’nin 1981 yılında  açmış olduğu Yetişmiş Ses Sanatçısı Sınavına kadar getirdi. Bu sınavda  başarılı olarak TRT  İzmir Radyo’sunda göreve başladım.          
          1983 yılında aynı Radyo’dan,THM Saz Sanatçısı ve Koro şefi Hasan Karakaş’la evlendim. 1984 yılında Ezgi adında bir kızımız dünyaya geldi.
        TRT Türk Halk Müziği repertuarına çok sayıda Rumeli türküsü kazandırdım. Bunların arasında en popüler olanları, Göçmen Kızı, Şefo, Hokka Hokka Lokumları, Kanbana Mari Miyo ve Şeriban … 
         Balkan müziği üzerine yoğunlaştırdığım araştırmalarımın yanısıra,
Ankara Televizyon'unca canlı olarak yayınlanan  “BALKAN HAVASI ” programının  4 yıl sunuculuğunu  yaptım.
         Sanatçı olarak en büyük amacım, Rumeli repertuarında daha önce hiç icra edilmemiş türküleri  bulup derleyerek, bu eserleri en otantik haliyle değerli halkımıza aktarmaktır.
          TRT İzmir Radyo’sunda 28 yıl 7 ay birfiil hizmet verdikten sonra, 2008’in Eylül ayında kendi isteğimle memuriyetten ayrıldım.Bu süre zarfında Yurt içi ve Yurt dışında, Bilhassa Balkan ülkelerinde yapılan bir çok konser ve festivallerde görev aldım. 
 
 
      - Özellikle genç nesil size hayran.Genç neslin size, Rumeli ve Balkan kültürüne bakışı ve tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
*Aslında bende, Atamızın güvenerek Cumhuriyetimizi emanet  ettiği siz gençlere hayranım. 
*Zamanımız gençliği iletişim teknolojilerinin tavan yaptığı,  Dünya'nın  adeta avucumuzu içine sığacak kadar küçüldüğü  bir çağda yaşıyor. Biz buna internet  çağı da diyebiliriz, bu sayede insanlar kolaylikla  her bilgiye ulaşabiliyor ve bir kıyaslamaya tabi tutabiliyor. Belkide bu kıyaslama sonucunda beni kendilerine yakın görüp seviyor olabilirler. Çünkü bende onları çok seviyorum.
*Gençlerin Balkan kültürüne bakış açılarına gelince, maalesef  biraz dertliyim  ben bu konuda , onlara tavsiyem;  dinledikleri  kişilerin işlerinin ehli olup olmadıklarını kontrol etsinler.İyileri kendilerine bıraksınlar, kötüleri ise dinleme alanlarından dışarıya çıkarsınlar ki, bu konuda olumlu bir aşama sağlayabilelim. Yoksa bu kısır döngü devam  edip durur.
Diğer önemli bir konuda, anlamını dahi bilmediğiniz bir dil ve kültüre ait,yalan yanlış çalıp söylemeye çalıştığınız Balkan şarkıları sorunu. Bu tip şarkılarda bazı zaman , atalarımıza söven kişilere bilmeden  de olsa ortaklık etmiş  oluyorsunuz. Buradan bu müziği icra edenlere sesleniyorum, Türkçe Balkan ve Rumeli Türkülerine önem verin,    yabancı  hayranlığınızı ise, kabul edilebilir bir düzeye çekin lütfen.
 
 
       - Rumeli ve Balkanlar sizin için ne demek? 
 
* Balkanlar benim için, atalarımın yaşadığı , dedelerimin mezarlarının bulunduğu, yediğim ekmek, içtiğim su, soluduğum hava  kadar önemli bir yaşam  iksiridir..
 
 
        - İdolsünüz siz.Başarınızın sırrı nedir?Bir Havva Karakaş nasıl yetişti?Nelere dikkat etti,neleri asla yapmadı? 
 
* İdol olup olmadığımı bilmiyorum,  ama tabiiki insanların belirli yaşlarında zamana göre değişebilen ideol'leri olabiliyor. Başarılı insanları hepimiz ideol olarak almışıktır. Bir noktadan sonra o ideolü devreden çıkarıp siz olmalısız yani kendiniz olmalısınız ki başarıya ulaşabilesiniz. Havva Karakaş'a gelince o hep kendi gibi davrandı.
Fikirlere saygı duydu ama bir kerede o fikirleri kendi mantık süzgecinden geçirip mantığına uymayanları uygulamadı. Hep paylaştı empati yaptı  çünkü paylaşmak insan ruhuna huzur veren bir davranıştır. Huzurlu,
ve mutlu insanların doğru kararlar  verebilme şansları daha çoktur. Havva Karakaş kimdir, nasıl yetişti  sorunuzun cevabını  ise daha detaylı bir şekilde, hayatımı  anlatacağım kitabımda bulabileceksiniz.
 
 
         - TRT'de yaptığınız *Balkan Havası* programı çok sevilmişti.Türkiye'nin Rumeli ve Balkan kültürüne yaklaşımı sizce nasıl? 
 
*TRT gibi büyük kurumda , Balkan kültürünü tanıtmanın  öncülüğünü yapmış olmanın  gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Tabii ki halkımızın kültürüne sahip çıkmış olmasına ve göstermiş olduğu duyarlılığa da çok seviniyor ,buradan kendilerine yeniden teşekkür etmek istiyorum. 
 
 
          - Hayatınızda dönüm noktam dediğiniz bir anınız var mı? 
 
*Birden çok dönüm noktası var diyebilirim ama hemen aklıma gelenleri şöyle sıralayabilirim.
 TRT'ye girmem - Hasan Karakaş'la  evlenmem- Kızımın doğması - Balkan Havası TV programı - Albüm- Emeklilik gibi....
 
 
       - Sanat hayatınızda yaşadığınız,sahnede unutmadığınız bir anınızı paylaşabilir misiniz? 
 
* Sahnede değil ama televizyona çıkmadan evvel büyükannemin bana vermiş olduğu öğüdü sizinle paylaşmak istiyorum. Yıl 1981 radyo'ya yeni girdiğim yılın başları,  TRT Ankara televizyonundan aradılar ve beni eğlence proğramı çekimine davet ettiler,o zaman tüm Türkiye'de tek kanal var oda TRT,  Yönetmen bana "Havva Hanım bu sizin ilk televizyon proğramınız ve de TRT  tarihinde Rumeli Türküsü okuyacak ilk bayan sanatçı olacaksınız, gelin sizi yörenizde giydiğiniz mahalli kıyafetlerle çekelim böylece daha otantik olacağını düşünüyorum " dedi. Ben tabi olur dedim ve doğruca ailemizin ulucesi büyükanne'me gittim ve durumu anlatım. Sen hiç korkma kızçem dedi sandıktan 100 yıllık gelinlik şalvarlarını çıkardı ve bana nasıl ve hangi sırayla giyilmesi gerektiğini hem anlattı hemde giydirmeye başladı. Sonunda bana bir de öğüt verdi "Bak ava gidesın Ankara'ya, giyesın şelvarlari düzgün, edesın yüzümüzü ak, etmeyesin b..k"   dedi.  Ben tabi gülme krizine girerek büyükannemin elini öperek veda ettim.
 
 
       - Mustafa Kemal Atatürk'ün "Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın aziz hatıralarıdır" sözü ile ilgili düşünceleriniz? 
 
* Yüce Atatürk bu sözleriyle "Kaybettiğimiz topraklarda kalan ya da zorunlu göç eden soydaşlarımızın hiç bir zaman unutulmaması gerektiğini işaret ederek, onların  Türkiyenin öz evlatları olduğunu vurgulamıştır."
 
 
       - Çok severek dinlediğimiz Balkan ezgileri ve Rumeli türkülerinin usta yorumcusu olduğunuz kadar bestecisi ve derleyicisisiniz.Yeni albüm sürprizi olacak mı?Hiç şüphesiz ekran seyircisi sizi çok özledi yeni bir TV programı düşünceniz var mı? 
 
*Teknoloji çağında  artık klasik albüm yapma devrinin kapanmakta olduğunu görüyoruz. Ne yapımcılar ne de sanatçılar , geridönüşümü olmayan bu işe, girişimde bulunmak istemiyorlar. Belki yakın bir zamanda, kendim  tek  veya bir kaç parçalık bir single yapabilirim.
*Sevenlerimin beni çok özlediğini biliyorum .Uzun bir süre tv.programlarına ara verdim ama bu sadece benden kaynaklanan bir durum değil. Birçok kanaldan teklif geldi ama maalesef şartlarda anlaşma olamadı. TRT gibi dev bir kurumda program yaptıktan sonra gayri ihiyari size sundukları teklif doyurucu gelmiyor (Yanlış anlaşılmasın maddi değil ,teknik açıdan) Televizyonda görülmek adına , program yapmış olmak için program yapmaya ,sıcak bakmıyorum. Yaptığım programın halka bir mesajı olmalı, beni anlayabilecek bir televizyon kanalı ile bilgi ve deneyimi mi zamanı gelince paylaşmaya ve hayata geçirmeye hazırım. 
 
 
 
       - Balkan yemekleri ile aranız nasıl,eminim mutfakta da çok hamaratsınızdır:) ve konserlerinizde hep gelen dinleyenlerinize balkan fıkraları anlatıyorsunuz,kısa bir fıkra anlatabilir misiniz? 
 
* Yemekler nesilden nesile aktarılan birer kültür ürünleridir. Yemek  türleri yaşanılan coğrafi konumla çok ilgilidir. Balkanlar, hayvancılık ve tarım ağırlıklı üretime dayalı olduğu için, yemeklerinde de bu özellikleri gözlemliyoruz. Her Balkanlı gibi bende çocukluğumdan beri tadına aşina olduğum bu yemekleri severek yer ve yaparım. Sağolsunlar evime gelen konuklarım çok güzel büryan,börek ve baklava yaptığımı söylerler
* Konserlerimde yöre ağzı (şivesi) ile anlattığım fıkralarımdan çok kısa ama, benim de  çok sevdiğim bir tanesini anlatayım. İki genç evlenmeye karar vermişler,  sıra nişan'a gelmiş ve yüzükleri takması için orada en yaşlı olan Ali Aga'ya rica etmişler.  Ali Aga yüzükleri almış  ve herkes  uzun bir konuşma yapar diye beklerken.
"BİLİYMISINIZ NİÇIN GELMİŞİKTIR BURAY, TE BU İKİ GENCI MESUD ETMEK İÇİNDIR" demiş ve alkışlarla yüzükleri takmış.
 
 
       - Röportaj teklifimi kırmadığınız ve içtenliğiniz için çok teşekkür ediyorum.Hayata dair son olarak ne söylemek istersiniz? 
 
* Rica ederim ne demek ,bende bu röportajdan  çok keyif aldım. 
* Hayata dair son olarak söylemek istediğim;  Yaşam bize Allah'ın bahşettiği bir lütuftur.  "Tüm zorluklara  rağmen , hayata güler yüzle bakmak,yaşamın içerisindeki güzellikleri , mutlulukları paylaşmak ve çoğaltmak gerekir" diye düşünüyorum.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum