Fergana Faciası / Zarema Memetova

Fergana Faciası / Zarema Memetova
19 Şubat 2020 - 19:33

Fergana Faciası

Sovyet yönetiminin uluslararası düzeylerdeki imzaladığı anlaşmalar, sürgün olunmuş halkın geri dönmesi yolunda adımlar atılmasını gerektiriyordu. 8 Aralık 1987’de Gürcistan Bakanlar Kurulu, 600 sayılı kararla, Ahıska Türklerinin anavatan topraklarına taşınmasını kabul etti.

Ancak Rusya, Türklerin Ahıska’ya geri dönmelerine karşıydı. Rejimin çökmekte olduğu 1980’li yılların sonuna gelirken, Sovyetler Birliğini oluşturan Cumhuriyetler bağımsız bir Devlet olmak istiyorlardı. İlk bağımsızlık kazanan Cumhuriyetlerinden birisi de Gürcistan’dı.

Ahıskalıların, Ahıska Topraklarına yerleşmesine sıcak bakmayan Moskova, onların meselesini Gürcistan’a baskı yapmak için alet olarak kullanmaya başladı. Moskova’nın ve KGB’nin bu ince hesapları Ermenilerin de işine yaradı. Bu sıralarda Özbekistan’da çoğu Fergana bölgesinde iskân eden Ahıska Türkleri arasında anavatana dönme faaliyetleri güçlenmişti.

Bununla beraber, 1986-1989 yıllarında Özbekistan’daki pamuk yetiştirmedeki yolsuzluklar hakkında soruşturma yapmak için Moskova’dan gelen Ermeni asıllı savcı Gıdilyan-İvanov, binlerce Özbek asıllı insanı tutuklayıp ceza evine göndermişti. Bu gelişmeler üzerine Özbekistan’da azınlıklara, özellikle Rus ve Ermenilere karşı ayaklanma başladı. Tabii ki, KGB durumu kontrol ediyordu ve gelişmelerden haberdardı. 9 Nisan 1989’da Tiflis ayaklanmasında Gürcü Milleti Rus ordusuna karşı isyan etti ve çatışmalar çıktı. Kızılordu, Sivil topluma karşı silah kullandı onlarca insan öldürüldü. Bu olayları örtbas etmek için Sovyetler Birliği’nin son Cumhurbaşkanı Gorbaçov KGB ile bir senaryo yazdılar ve uygulamaya başladılar.

Yazılan senaryo 1989 yılının bahar aylarına uygulanmaya başlamıştı. Rus devletinin emri altında faaliyet gösteren KGB, kısa süre zarfında Ahıska Türkleri ile Özbeklerin arasını bozmuş, senelerce kardeşçe yaşayan iki halkı birbirine düşürmeyi başarmıştı. İki toplum senelerce dostluk ve barış içinde yaşadıkları için, iki tarafa da gelen tehditler onları hayretler içinde bırakmıştı. Ahıska Türklerinin, seneler sonra, bunca emek vererek kavuştukları huzurları elden alınmıştı. Türklere tehditler savruluyor, işlerinden kovuluyorlardı. Özbek halkının mallarına el koyup çaldıkları da iddia ediliyordu

Türklerin yoğun olduğu yerlerde, onların yapmadıkları suçları içeren tablolar ve “Türklere Ölüm” pankartları asılmaya başlanmıştı. Özbek toplumu bu ısrarla yayılan kötü haberlere inanmıyordu, ancak KGB’nin planı istedikleri gibi işliyordu.

Bölgede ilk gerginlik, Fergana bölgesinin kuzey batısında yer alan Kuvasay şehrinde başlamıştı. Mayısın 23-24’ünde Özbek ve Ahıska Türk gençleri arasında ilk çatışma ortaya çıkmıştı. Sonuç olarak, 1 kişi öldü, 53 kişi yaralandı ve 32 kişi hastaneye kaldırılmıştı.

1989 senesinin 3-4 Haziran günlerinden itibaren bölgede Ahıskalıların evlerine kırmızı işaret konuldu. Çok sayıda milliyetçi, bıçak, balta ve metal çubuklarla donatılarak Türklerin yaşadıkları evlere yöneldiler. 3 bine yakın kişi karşılarına çıkan her şeyi talan ederek Türklerin evlerini ateşe vermeye başlamıştı. Bu evlerin yakılması emredildi, karşılık verenlerin öldürülmesi istendi. Türklerin yaşadıkları tüm sokaklara planlı bir şekilde yayılan insanlar, Fergana’dan gelen polis ve savcının konuşmalarına aldırmadı, talan ve yağma devam etmişti.

Fergana olayları böylelikle başlamış oldu ve çok hızlı şekilde Margila, Taşlak ve Kuvasay şehirlerinde tam ayaklanma halini almıştır. Köy köy gezen insanlar, Ahıska Türklerinin Özbek halkına işkence yaptıklarını söyleyip, durumu daha da kötü hale getirmişlerdi. İki hafta süren kaosun bilançosu, yüzlerce ölü ve yaralıdan ibaret değildi. Ahıska Türkleri, Sovyet Güvenlik Kuvvetleri tarafından kurulan kamplara yerleştirilmiş, büyük bir kısmı da komşu ülke Kazakistan’a, Türkmenistan’a ve Azerbaycan’a gönderilmişti.

Binden fazla evin yakılması, 300’den fazla günahsız insanın ölümü, binlerce kadına, çocuğa ve yaşlıya yapılan işkenceler ile sonuçlanan bu dehşet verici olaylar Fergana bölgesindeki 20 bin, Özbekistan’da 100 bine yakın insanın 45 senelik birikimi sinsi bir planla yok edilmişti.

Bu Makale, Tavrida National V.I. Vernadsky Universitesine Rusca olarak Tercüme edilmiştir.

Zarema Memetova

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum