Ergül ALTAŞ Yazdı: NEFES

Sürprizler şaşırtır insanı, hayatın tek düzeliğine renk katar. Dünyanın bitip tükenmeyen gailelerinin bunalttığı insanı elinden tutup feraha çıkarır.

Ergül ALTAŞ Yazdı: NEFES
14 Kasım 2018 - 20:25 - Güncelleme: 14 Kasım 2018 - 20:31

NEFES

Her Allah’ın günü iş çıkışı kahveye koşmaktan bunaldı adam. Al kızı, ver papazı, çek taşı. Gırgır şamata, arı kovanı gibi uğulduyor kafasının içi. Çay, kahve bir yerden sonra dayanmıyor mide. Üstüne gülmenin garanti değil zorunlu olduğu – adet böyle - sıcak soğuk espriler. Nefesi kesiliyor insanın. Çekilir dert değil bu. Çekilen ayaklarının altından yer, damarlarından kan. Hayat denen oyunu böyle oynamak istedeğinden emin değil. Eve gideyim bugün, dedi kendi kendine. Oyun kâğıtlarına bakacağıma çoluk çocuğumun yüzüne bakayım.

Bunaldı kadın. İş, ev, aş. Buna can mı dayanır? Bir canı olduğunu hatırladı. Çıkışta arkadaşlarıyla bir kahve içmek istedi canı. Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane.

Adamı aradı. Telefonu çalar çalmaz açtı adam. Telefon sessizliğe açıldı. Kahvehaneyi dolduran seslere ne olmuştu? Kadının içine kurt düştü. “Bu, saman altından su yürütüyor olmasın.” Alabildiğine berrak, huzurlu bir ses. “Buyur hayatım” dedi. Sıcacık. İçi ısındı kadının. İçine düşen kurt yandı bitti kül oldu. “Arkadaşlarla bir kahve içeceğiz. Akşama yemeği dışarıda yeriz ya da dışarıdan isteriz” dedi. “Karın doyurmaktan kolay ne var?” dedi adam. “Sen yemeği dert etme.” İşte böyle. Bazen tadından yenmez oluyor bu adam, düşüncesi yüzünü aydınlattı kadının.

Kadın kahve içti, fal baktı. Dedikodu etti uzun uzun. Özlemiş konuşmayı. Yerli yersiz her lakırtıya gülmeyi. Gülmek herkes gibi ona da iyi geldi. Kalktı, kırk yıl hatırı olan kahvenin tadı damağında şehre tez inen akşamın alacasında eve yürüdü.

Adam televizyona baktı. Çocuklara kapı açtı. Okulu, dersleri sordu. Çocuklar, babalarını vaktinden önce evde bulunca bayram hediyesi almış gibi sevindi. Sevinçten dilleri çözüldü. Okulu, dersleri masal gibi anlattılar. Biz büyüyeli okul ne güzel yer olmuş, dedi adam. Kim bilir başka ne güzellikler vardı kaçırdığı.

Kadın ezanla girdi içeri. Kışın mesai sonu ile akşam arası üç beş nefes. Göz açıp kapayana kadar kuş olup uçmuştu zaman. Kuş gibi döndü yuvasına.

Adama açılır kapı. Ya hanımı eliyle ya çocukları. Elinde sihirli anahtar vardır kadının. Her kapıyı kendi açar.

Adam, köşedeki koltuğa gömülmüş uyukluyordu. Kadını görünce toplandı. Kadın, adamı evde bulunca şaşırdı. Seni kahvehaneden kovdular mı bugün, diyecekti. Neden sonra vazgeçti. “Acıktın mı?” dedi. “Üstümü değiştireyim, hazırlarım birşeyler.”

“Pek sayılmaz” dedi adam. “Evde oyalanırken ister istemez ağzına bir şeyler atıyor insan.” Benim kilolarımın sebebi işte bu, diye düşündü kadın. Elim işlerken ağzım durmuyor. “Acele etme canım. Hele nefeslen. Yeriz Allah ne verdiyse.” Adamın ağzından bal damlıyordu.

Televizyonu kapalı, adamı koltuğa gömülü görünce geç kaldı diye sitem eder sanmıştı, yanıldı. Adam gönülden gelen latif bir sesle konuşuyordu. O konuştukça kadının içinde çiçekler açıyordu. Kadın çiçeklerin solmasını istemediğinden acele etti üstünü değiştirmekte. Adamın kalbine giden yol madem midesinden geçiyordu. Kaşla göz arasında en iyi sofrayı kurmalıydı ona. O da güzel sözlerle içinde açan çiçekleri sulamaya devam etmeliydi.

Kadın mutfağa girdi. Adam peşinden geldi. Da da dam! “Buyur hayatım sofra hazır.”

Kadın, dilini yuttu bir an. Şaşkınlıktan ne diyeceğini, nasıl diyeceğini bilemedi. Kekeme bir çocuk gibi em güm etti. Sonunda “Zahmet olmuş hayatım” dedi içinde cıvıldaşan kuş sesleriyle. “Dışarıdan söylerdik, olmadı yumurta kırardık.” “İnsanın sevdiklerine yemek hazırlaması zahmet oluyorsa demek” dedi reytingi yüksek dizinin komik karakterini taklit ederek adam.

“Bu adam sevilmez mi?” dedi kadın içinden. Adam “Sen bana Allah’ın bir lütfusun” dedi dışından. Kadın “Seni seviyorum” dedi ta yürekten.

Sürprizler şaşırtır insanı, hayatın tek düzeliğine renk katar. Dünyanın bitip tükenmeyen gailelerinin bunalttığı insanı elinden tutup feraha çıkarır.

Nefes almanın şükrü hatırlanır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum