DEPREMLER GEÇMİŞTE DE ÇOK BÜYÜK ACILARA NEDEN OLDU / Necdet CURA

DEPREMLER GEÇMİŞTE DE ÇOK BÜYÜK ACILARA NEDEN OLDU / Necdet CURA
28 Ocak 2020 - 23:44

Türkiye, depremlerle sarsılıyor. 2020 yılı geçen 2-3 yıllık süregelen siyasi, ekonomik kriz iklimlerinde bunalan bu coğrafya insanı için bir umut olması şeklinde temenni edilmişti. O yüzden milletimiz ve sınır komşularımız bu yılın bütün coğrafyamız için güzellik, huzur, refah ve sükunet getirmesini arzu etti. Fakat yıl başlar başlamaz sınır komşumuz İran ve NATO müttefikimiz olan ABD’nin arasında yükselen tansiyon bütün insanlığın gözlerini bir kez daha Ortadoğu’ya çevirdi. Tıpkı her asırda olduğu gibi...

Çok geçmeden şehrimiz olan Manisa’da yaşanan deprem yalnız Manisa’da değil komşumuz olan şehirlerdeki vatandaşlarımızı da alarma çağırdı.

Büyük bir ilçemiz olan Akhisar’da yaşanan 4.1 şiddetindeki deprem bütün ülkeyi depremle yüzleşmeye, depremi anlamaya davet etti.

Çok geçmeden Elazığ’da yaşanan 6,8’lik deprem ise çok daha çarpıcı bir etki yarattı. Bu yazıyı yazdığım saat itibariyle depremdeki can kaybı sayısı 41…

Allah, bu sayının artmamasını nasip etsin. Umarız daha büyük facialar ve felaketlerden bu millet uzak kalır.

Deprem, bize çok şey anlatıyor. O kısa süren anın aslında sanki saatler sürmüşçesine felaketi hızlı kıldığı ve zaman kavramının aslında ne kadar da göreceli ve değişken bir kavram olduğunu bütün insanlara anlatıyor.

Daha yakın geçmişimizde yaşanan 1999 Gölcük Depremi(Marmara Depremi) Türkiye genelinde depreme karşı olası hazırlık durumunu ve organize olabilmeyi, kentsel dönüşümü, deprem yönetmeliğini, imarlı şehirlerin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Türkiye, depremler ülkesi. Manisa ise 1.derece deprem bölgesinde. Fay hattı geçmektedir. Bunun için millet, devlet ile koordineli olarak olası felaketlere ve facialara karşı bilinçli halde vaziyet etmekle mükelleftir. Bilinçli ve hazırlıklı bir toplum, bir deprem ülkesi olan Türkiye için elzemdir.

Tarihimizdeki büyük depremlerin en popüleri Sultan II.Beyazid Han devrinde yaşanmıştır. Devir, Sultan Fatih sonrasıdır. İstanbul bir gece vakti amansız bir depreme yakalanır. Bu deprem ilerleyen yıllarda kitaplarda kendini Kıyamet-i Sugra (10 Eylül 1509) şeklinde yer bulacaktır. Günümüz dili ile ifade edecek olursak ‘’Küçük Kıyamet’’ demektir. Çok büyük kayıpların yaşandığı bu depremde pek çok eser harap olmuştur.

Kanuni Sultan Süleyman Han devrinde yaşanan bir deprem ise saltanatının son yıllarına doğru cereyan etmiştir. 1556 yılında yaşanan bu depremde Fatih Camii büyük hasar görmüştür.

Genelde Osmanlı Devleti’nin fütuhat ruhu çok iyi bilinmektedir. Fakat her şeyden önemlisi Türk medeniyet ve kültürünün zirvesi olan bu devlet aynı zamanda bir ‘’imar’’ devletidir.

Sultan II. Selim Han zamanında büyük bir medeniyet mirası olan, görkemli Ayasofya’ya eklenen iki minare ve yapının korunması için gösterilen emekler sayesinde bu muhteşem eser günümüze kadar gelmiştir. Ayasofya’ya gittiğiniz zaman minareler arasındaki farktan bunu anlayacaksınızdır.

Depremler keşke bu yukarda bahsettiğim kadarla kalsaydı. Daha fazlası meydana geldi. Padişahlar bu büyük depremler sonrası güvenlik amacıyla Edirne’ye gittiler. Malum Edirne, İstanbul’dan önceki başkentti. Bu depremler sonrası 1766 yılında Sultan III.Mustafa Han, Edirne’ye giden padişahlardan biridir.

Şehirde yer alan yaşam alanlarının zarar görmesi neticesinde şehir halkı en temel insani ihtiyaçlara ulaşması doğal olarak zorlaşmıştı.

Teknolojinin ve refahın yükselmesiyle depreme hiç olmadığı kadar hazırlıklı olmalıyız.

Bugün her zamankinden daha organize ve daha bilinçliyiz. Bu durum olası büyük facialara karşı daha az yarayla ayrılacağımıza işaret ediyor. Son yaşanan olaylar göstermektedir ki, deprem bütün insanların ortak acısıdır. Elazığ ve Manisa depremleri sonrası tek yürek olarak acılara göğüs gerebileceğimizi bütün cihana kanıtladık. Ufak yaşlardaki çocukların bile harçlıklarını depremzedelere göndermeleri muhteşem bir vaka değil midir? Bir şey daha söyleyeyim mi?

Millet olabildiğimizde çok güzel oluyoruz!

Bu vesileyle Elazığ depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları