"Çöl Kaplanı" Fahreddin Paşa'ya iftira atıyorlar

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed, Müslümanların tarihinde önemli bir yeri olan ve Medine'deki son Osmanlı Paşa'sı olarak tanınan Fahrettin Paşa'ya ilişkin suçlayıcı ifadeler içeren bir tweeti RT etti...

"Çöl Kaplanı" Fahreddin Paşa'ya iftira atıyorlar
00 0000 - 00:00 - Güncelleme: 22 Kasım 2019 - 19:09

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, sosyal medyada bir kullanıcının Türkiye, Türkler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhindeki mesajını paylaşan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed'e tepki gösterdi.  

Kalın, "Zayed'in Türkler ve Arapları bir kez daha karşı karşıya getirmeye çalışan bu propaganda yalanını retweet etmesi çok ayıp. O zaman Medine'yi İngiliz planlarına karşı cesurca savunan Fahreddin Paşa'ydı. Şimdi yeni moda ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmak mı?" ifadesini kullandı.

Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Sabah Yazarı Erhan Afyoncu "Fahreddin Paşa'ya iftira atıyorlar" dedi.

İşte o yazı:

TÜRK TARİHİNİN EN ÖNEMLİ İSİMLEİRNDEN BİRİ

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Zayed'in iftira ettiği “Çöl Kaplanı” lakaplı Fahreddin Paşa, çekirge yiyerek koruduğu Medine'de Mondros Ateşkesi'nden sonra bile düşmana boyun eğmemiş, askerleri paşayı bağlayarak İngilizler'e teslim etmişlerdi.

MEDİNE'YE GÖNDERİLDİ

Mekke Şerifi Hüseyin'in isyan hazırlığına girişmesi üzerine 28 Mayıs 1916'da Fahreddin Paşa Medine'ye gönderildi. Fahreddin Paşa asilerden önce Medine'ye ulaşarak savunma tedbirlerini aldı. Şerif Hüseyin, 3 Haziran'da Medine çevresindeki demiryolunu ve telgraf hatlarını tahrip etti. 5-6 Haziran gecesi Medine karakollarına saldırdıysa da geri püskürtüldü.

MUKADDES EMANETLERİ İSTANBUL'A GÖNDERDİ

Fahreddin Paşa, şehri savunurken ilk iş olarak Medine'de bulunan mukaddes emanetleri ve bazı yazma eserleri düşmanın eline geçmesin diye İstanbul'a göndermişti. Bu yazmaların çoğu zaten Osmanlı yöneticileri tarafından Medine'deki kütüphanelere gönderilmiş eserlerdi. 500 civarındaki yazma şu anda Topkapı Sarayı'ndaki Medine Kitaplığı'nda muhafaza ediliyor.

Fahreddin Paşa, Medine'de bulunduğu süre içerisinde halkla iç içe olarak bölgedeki Araplar'ı yanına çekti. Mekke'de ise Vali Galib Paşa'nın beceriksizliği yüzünden büyüyen isyan sonucunda şehir asilerin eline geçmişti. Medine dışındaki şehirler kısa sürede asiler tarafından işgal edildi. Fahreddin Paşa ise kısıtlı imkânlarına rağmen bölgeyi savunmaya devam etti.

ÇEKİRGE TAVASI 

Hicaz demiryolunun Medine'ye yakın olan Müdevvere İstasyonu'nun asiler tarafından ele geçirilmesinden sonra Medine Kalesi kuşatıldı. Fahreddin Paşa çölün ortasında çevresi ile irtibatı kesilmiş bir kaleyi savunmaya başladı.

Yardım alınamadığı için açlık, susuzluk ve hastalıklar baş göstermeye başlamıştı. Fahreddin Paşa, bu şartlar üzerine 7 Haziran 1918'de çekirge yenmesiyle ilgili bir tebliğ yayınladı:

"Çekirgenin serçe kuşundan ne farkı var? Yalnız tüyü yok. O da serçe gibi kanatlı uçuyor. Bitkiler ile besleniyor, temiz ve taze şeyler yiyor. Hem de tiryaki ve keyif sahibi, tütün ve limondan pek zevk alıyor. Bedevilerin başlıca gıdası çekirgedir. Bedeviler sağlamlıklarını ve zindeliklerini yedikleri çekirgelere borçludurlar…".

Çekirgeleri doktorlara tetkik ve tahlil ettirdiği söyleyen Fahreddin Paşa çekirgenin özelliklerini övdükten sonra dört türlü şekilde hazırlanabilecek olan çekirge yemeklerini tarif etmişti.

PAŞAYI BAĞLAYIP, MEDİNE'Yİ TESLİM ETTİLER 

Bu arada mağlubiyeti kabul eden Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalamıştı. Mütareke şartlarına göre Medine'yi teslim etmesi istenen Fahreddin Paşa bunu kabul etmedi. Mondros'tan sonra 72 gün daha Medine'yi savundu.

Fahreddin Paşa teslim olmayacaktı. Bunun üzerine İstanbul, paşayı komutanlıktan aldı. Yerine atanan Albay Ali Necib Bey teslim görüşmelerini yürüttü. Ancak İngilizler ve Araplar, Fahreddin Paşa'nın teslim olmasını şart koştular. Bunun üzerine komutan vekili Ali Necib Bey, İngilizler'le paşayı teslim etmek için anlaştı.

Ali Necib Bey ve yanındakiler, Peygamberimizin türbesinin yakınlarında bir yerde bekleyip, teslim olmayan Fahreddin Paşa'nın, yanına gittiler. Hatırını sormaya geldiklerini zanneden Fahreddin Paşa'nın gözüne kül attıktan sonra üzerine atlayarak bağlayıp, 10 Ocak 1919'da İngilizler'e teslim ettiler. Fahreddin Paşa, bu hadiseyi hayatımın en acı günü diye anlatır.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum