ÇİN ESARETİNDEKİ DOĞU TÜRKİSTANLI MAZLUM KARDEŞLERİMİZ

KOMÜNİST ÇİN ESARETİNDEKİ DOĞU TÜRKİSTANLI MAZLUM KARDEŞLERİMİZ İÇİN DUA VAKTİ !

Dinle

28 Mayıs 2017 - 10:32

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Selamünaleyküm,
Doğu Türkistanlı Kardeşleriniz olarak hepinizin mübarek Ramazan şerifinizi en kalbi duygularımız ile kutlar,11 ayın sultanı bu kutsal ayın Türk-İslam Aleminin ve İnsanlığın kurtuluşuna vesile olmasını ve hayırlar getirmesini niyaz ediyoruz.
Aziz Kardeşlerim,
Türk İslam dünyasının Doğu sınırındaki Mustahkem kal’ası kadim Türk İslam Ülkesi Doğu Türkistan en son 1949 yılında Komünist Çin yönetimi tarafından işgal edilmiştir.O tarihten beri Çin yönetimi çeşitli sebepler,gerekçeler ve yöntemler icra ederek bu ülkenin zengin kaynaklarını talan ve gasbettiği yetmiyormuş gibi bu ülkenin tarihi sahip ve sakinleri olan Müslüman Türklerini toptan yok etmek ve yer küresinden tamamen silmek istemektedir. Başta bu ülkenin etnik ve dini yapısını değiştirmek için demografik asimilasyon uygulamakta ve bu tarihi Müslüman Türk ülkesinin tamamen Çinlilerin yaşadığı bir ülke haline getirmek için çeşitli asimilasyon ve soykırım uygulamalarına hız vermiş bulunmaktadır.
Çin işgal yönetimi en son 01 Nisan 2017’de sadece Doğu Türkistan’da uygulanmak üzere, Çin devlet Terörünün açık bir yansıması olan sözde “ Aşırı Dinciler ve Terörle Savaş” yasasını çıkarmış ve uygulamaya koymuştur. 15 bölüm ve 50 maddeden oluşan bu yasa ile Çin Komünist Partisi yönetimi Müslüman Uygur Türkleri üzerinden kutsal İslam dinimize top yekün savaş açmış bulunmaktadır.
Aziz Kardeşlerimiz,
Türk- İslam Coğrafyası’nin çok önemli ve aynı zamanda ayrılmaz bir parçası olan Doğu Türkistan’da Çin’in bu son yasa ve diğer baskı,zulüm ve soykırım amaçlı uygulamalarından bazıları şunlardır ;

Müslüman Uygur Türklerinin kendi çocuklarına dini eğitim vermeleri ve dini telkin etmeleri yasaklanmıştır.Sofra ve yemek sonrasındaki duaların okunması ve öğretilmesi yasaklanmıştır.
Müslümanların evlerinde Kur’ani kerim ve dini kitaplar ile dini içerikli her türlü materyaller bulundurmaları terör suçu kapsamına alınmıştır.
Müslüman Türklerin evleri,mahalle ve kentleri Çini işgal polis ve askerleri tarafından abluka altına alınarak aranmakta,evlerde bulunan Kur’ani Kerim,dini kitap kadınların hicapları ve tesettüre Uygur elbiselerine el konulmaktadır.El konulan bu kitaplar ve kıyafetler meydanlarda yığılmak suretiyle yakılarak imha edilmektedir.
Uzun kıyafet,etek ve tesettürlü kıyafet ile sokağa çıkan Müslüman kadınların uzun etekleri, tesettürlü elbiseleri Çin polislerince makasla kesilmektedir. Başörtüleri zorla çıkarılmakta ve tepki gösterenler ise hapsedilerek cezalandırılmaktadır.
Erkeklerin bir sünnet ibadeti olan sakal bırakmaları yasaklanmıştır. Sokağa çıkanların sakalları da zorla kestirilmektedir. Kabul etmeyenler ise,tutuklanmaktadır.
Müslümanların islama Uygun kıyafetler ve sakallı erkekler Hastahane başta olmak üzere kamu hizmet binalarına alınmamaktadır.
Müslümanlara Muhammed adı başta olmak üzere bir çok İslami adın isim olarak vermeleri yasaklanmıştır.Daha önce bu isimleri alanların 20 Haziran’a kadar Emniyet makamlara başvurarak bu isimlerini değiştirmeleri istenemektedir.
Hac,umre,akraba ziyareti ,seyahat vebenzeri ne sebeple olursa olsun yurt dışına çıkanlar toplanarak Terbiyeleş Merkezleri adı verilen Beyin yıkama kamplarına kapatılmakta itirafname ve Tevbenameler yazdırılıp her kesin önünde okutularak psikoljik işkence uygulanmakta ve baskı zulüm ve çeşitli işkenceler yapılmaktadır.
Yurt dışında öğrenim gören Müslüman Uygur öğrencilerin ailelerine baskı yapılarak,şantaj ve tehdit edilerek onların öğrenimlerine son vererek ülkesine geri dönmeleri istenmektedir.
Ailelerinin zoru ve yalvarması ile dönen öğrencilerin ise dava ayak bastıkları hava alanında pasaportlarına el konulmakta ve hapsedilerek günlerce sorgulanmak,baskı ve işkenceler yapılmaktadır. Bu suretle onların öğrenimleri engellenerek gelecekleri karartılmaktadır.
Yıllardan beri uygulanan her yıl Mübarek Ramazan ayında yıllardan beri yasak olan öğrencilerin,memurların ve Çin Komünist Partisi üyeleri ile devletten maaş alan işçiler ile sosyal yardıma bağlı olarak yaşayan Müslümanların oruç tutmaları,Cami’ye gitmeleri yasaktır. Uymayanların işlerine son verilmekte,maaşları kesilmekte ve soyla yardımlardan mahrum bırakılmaktadır. Bu dini ibadetler son çıkan yasa ile Terör Suçu kapsamına alınmıştır.
Bir Mahalle’de oturan bir kişinin kendi bölgesinden başka bir cami’ye giderek namaz kılması yasaklanmıştır. Çin’in bu baskı,zulüm,etnik ayırımcılık,dini ve ırkı soykırım uygulamalarının maddeler halinde sayısını arttırmak pekala mümkündür.
Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere karşı uyguladığı bu yasaklamalar,engeller,zulümler ile birlikte mukaddes İslam dinine karşı de savaş açmıştır.Çin’in bu İslam dinine karşı top yekün savaşı aynı zamanda bütün Dünya Müslümanlarına ve İslam ümmetine yapılmış bir aşağılamadır,hakarettir ve savaştır.Ancak bütün bunlara karşı ,Çin ile yüz milyarlarca büyüklükte ticari bağlantıları olan Müslüman Ülkeler, İslam İşbirliği Teşkilatı başta, İslam dünyası Sivil Toplum Kuruluşları hiçbir tepki göstermemektedirler.
Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yaptığı bu, baskı zulüm ve dini yasaklamalar ile mübarek islam inancımıza karşı uyguladığı yasaklamalar,hakaretler ve aşağılamalar aynı zamanda bütün Müslümanlara yapılmaktadır.
Müslüman Türklerin kendilerini tanımlarken, Müslüman ve etnik kimliğini ifade etmeleri “Milli bölücülük ve Terör ” suçu kapsamına alınmıştır.

Aziz Kardeşlerimiz ,

Çin’in Doğu Türkistan’da Müslümanlara reva gördüklerinden az bir bölümünü yukarıda sizlerin bilgilerinize sunduk. Şimdi,sizlerin bütün bunlar karşısında “ 21. YÜZ YILINDA BÖYLE BASKI,ZULÜM,ASİMİLASYON VE SOYKIRIM UYGULAMALARI OLABİLİR Mİ ? ” dediğinizi duyar gibi oluyoruz. Evet,maalesef bu yazdıklarımız ve sizin bu suretle bizden duyduklarınız tamamen doğru ve gerçektir.Bizim bu yazdıklarımız ve anlattıklarımız Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurların bizzat GÜNLÜK HAYATTA yaşadıklarımızdır.
Çin yönetimi,bütün bu zulümleri yaparken bu Şen’i baskı ve zulümlerini çok sinsice ve ustaca kamufle ederek gizlemekte ve dünya kamu oyunu hayasızca kandırmakta ve utanmazca aldatmaktadır.

Çin’in işgali altında tuttuğu Doğu Türkistan’daki Müslüman Türklere reva gördüğü bütün bu baskı,zulüm,hakaret ve aşağılamalara karşı Türk- İslam dünyasının Çin’e hiç bir tepki göstermemeleri, bu cinayetlere kör ve sağır kalmalarını anlamak ve izah etmek asla mümkün değildir.

Mukaddes kitabımız Kur’ani Kerim’de Cenabi Allah, “ Zalime göz yummak ve Zulme Sessiz kalmak, onların Zulmüne Ortak Olmaktır” buyurmaktadır.

Sizler Çinli İşgalcıların Doğu Türkistan’da Müslüman Türk Kardeşlerinize reva gördüğü bu baskı, zulüm, asimilasyon,dini ve etnik soykırım uygulamalarına karşı lütfen susmayınız ! Gözlerinizi bunlara karşı asla yummayınız !

Çin’in zulümlerini ve soykırımlarına karşı sağır ve kör olmayınız LÜTFEN !

Kendinizin toptan imiha edilerek yok edilmek istenen Doğu Türkistanlı Kardeşlerinize karşı dini,milli ve insanı sorumluluklarınız olduğunu lütfen unutmayınız !

Aziz Kardeşlerim ;

Cehennem kapıların kapandığı ve Cennet, ilahi rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açıldığı bu Mübarek Ramazan ayında Doğu Türkistanlı Müslüman kardeşlerimizi lütfen unutmayınız !
Onların dini inançlarını serbestçe yaşayabilmeleri ve sizlerin gibi şu mübarek Ramazan ayında islamın temel 5 farzından olan Oruçlarını tutabilmeleri ve ibadetlerini özgürce yaşayabilmeleri için elinizden gelen her türlü çaba, yardım ve katkılarınızı ve en önemlisi İcabetli dualarınızı bekliyoruz.
1438 Hicri Yılının (2017 yılı) Mübarek Ramazan ayınızı Doğu Türkistanlı Mazlum ve mağdur Kardeşleriniz olarak en içten dileklerimizle kutlarız.
Kutsal Ramazan-i Şerefin İslam alemine,Doğu Türkistan başta esaret altındaki Türk İslam coğrafyasının mağdurlarının ve tüm insanlık aleminin kurtuluşa ermesini diliyoruz. Ayrıca, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-i Hak’tan niyaz ediyor, selam ve saygılarımızı sunuyoruz.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)