BİR ÖLÜM MUŞTUSU: MAHBUBE'YE VEDA

BİR ÖLÜM MUŞTUSU: MAHBUBE'YE VEDA
27 Şubat 2019 - 18:23

BİR ÖLÜM MUŞTUSU: MAHBUBE'YE VEDA

Ufukların ardından dağlar, denizler aşan;
Bir sessiz fırtına bu sinsi sinsi yaklaşan.

Göğü işgal edecek o simsiyah bulutlar,
Kim bilir hangi yerde kıyametimi kutlar!

Gözlerim oyuk oyuk, elim ayağım lerzan;
Örselenmiş ruhumu esir edecek ahzan...

Karşımdasın Mahbube, geldi çattı fırtına!
Nasıl bir yük vurulmuş bu garibin sırtına?

Ey bahtımın rengini karaya çalan, dinle!
Bir hayâl son bulacak geceleyin seninle...

Ne hazin ki duyulmaz şimdi senin feryadın,
Görünmez gözyaşların, gerçekte yoksun kadın!

Ey güzel, vuslatı yok bu beyhude hasretin!
Şiire sinmiş adın, dizelerde suretin...

Hayâl ya da hakikât; aşk oduyla kavrulduk.
Bencileyin deliler, savruldukça savrulduk...

Aşk, kaderin kurduğu muhteşem bir pusudur
Ve ayrılık biraz da bir ölüm muştusudur!

Ben ki gayrı ne mecnun ne de bir üftadeyim,
Varsa yoksa ülkümün emrine âmâdeyim.

Hiç açmamış goncagül, hiç doğmamış mürdesin;
Yüreğimden çok uzak, çok uzak bir yerdesin...

İşte böyle Mahbube, kıyamettir her veda;
Seni yoktan yok ettim, sana artık elveda!..

Bleda Yaman
Ayarsız Dergi, Ağustos 2016


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Olena Güven
    5 yıl önce

    Harika bir şiir!

    Teşekkür ediyorum, çok beğendim.

    Mahbube... ne güzel bir kelime...