Aliya İzzetbegoviç: Siyaset barışın altın anahtarı

Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in yaşamından kesitler, eserleri, fikirleri ‘Düşünür ve Devlet Adamı Aliya İzzetbegoviç’ kitabında anlatılıyor. Kitapta en iyi insan icadının demokrasi olduğunu belirten fikir adamı, siyasetin barışı korumada ve savaşı engellemede altın anahtar olduğunu söylüyor.

Aliya İzzetbegoviç: Siyaset barışın altın anahtarı
26 Şubat 2018 - 11:01 - Güncelleme: 19 Ekim 2020 - 17:56
ERKUT TEZERDİ
 
Siyaset adamı, düşünür Aliya İzzetbegoviç Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı. 20’nci yüzyılın en etkili fikir adamlarından biri. Barışın korunması ve İslâmcılık’la ilgili görüşleri yalnızca Balkanlarda değil, tüm dünyada hiç unutulmuyor. Yaşamı boyunca fikirlerini en geniş kitlelere ulaştırmak için çabalayan İzzetbegoviç ilk gençlik yıllarından itibaren bu doğrultuda hareket ediyor. 24 yaşındayken ise İslâmcılık suçundan beş yıl hapis cezası alıyor. Hapisten çıktıktan sonra görüşlerini yaymaya ve Bosna halkının özgürlüğü için mücadele etmeye devam ediyor. Ancak bu doğrultuda mutlak suretle barışı korumak, savaşa engel olmak gerektiğini söylüyor. İzzetbegoviç’e göre her ikisi için de siyaset altın anahtar. Aliya İzzetbegoviç’in özellikle politik görüşlerine yer verilen, Bosna ordusundan emekli general Fikret Muslimoviç ile Prof. Dr. Selmo Cikotiç’in birlikte kaleme aldıkları ‘Düşünür ve Devlet Adamı Aliya İzzetbegoviç’ isimli kitapta, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen mücadeleci tavrından ödün vermeyen fikir adamının görüşleri, eserleri, röportajları eşliğinde bir değerlendirme yapılıyor. Kitapta İzzetbegoviç’in çalışmaları için “Felsefi ve bilimsel araştırmaları, toplumsal ve siyasi uygulamaları insanlığa ve İslam öğretilerinin evrensel değerlerine katkı olarak kabul edilebilir” sözleri kaydediliyor. Yazarlar kitabın özellikle Bosna Hersek’in yakın tarihinin yanlış bir biçimde aktarılmasının engellenmesi adına mecbur olduklarına inandıkları bir çalışmayla ortaya çıktıktığını belirtiyor.
 
Yaşamı boyunca demokrasinin kendine ait sınırlamalarına dikkat çekerek eksikliklerini vurgulayan İzzetbegoviç, 1990 yılında verdiği bir röportajında demokrasi için “en iyi insan buluşu” diyor. Bosna Hersek’te Müslümanların geleneklerinin korunmasını taahhüt eden İzzetbegoviç, Avrupa değerlerine uygun siyasi çoğulculuğa dayalı bir sistem anlayışını savunuyor. Lakin bazı siyasi güçler onun bu tutumunu görmek istemiyor. “Onların düşüncesine göre ilerleme hızı geleneklerin atılma hızı ile ölçülmektedir” sözlerine yerine verilen kitapta İzzetbegoviç’in geleneklere saygıyla yaklaşan ilerleme fikrine önem verdiği belirtiliyor. İzzetbegoviç’in hayat boyunca yazdığı eserler sosyal yaşam koşulları, özgürlük, halklar, ahlaki ve manevi sorunlara odaklanıyor.
 
Son derece entelektüel araştırma meraklısı olduğu tarihi arşivlerde yer edinen İzzetbegoviç’in birçok filozof, tarihçi, siyasetçi, sosyolog ve ilahiyatçının eserlerini okuduğunu ve bunları eleştirel açıdan değerlendirdiğini, yazdığı makalelerden öğrenmek mümkün. Kitapta bunlar detaylıca anlatılıyor: “Güçlü aklı, iyi ahlakı ve öğrenimiyle İzzetbegoviç, insan, kökeni, bireysel ve toplumsal durumlar ve çıkarlar, kültür, medeniyet, din, ahlak ve maneviyat ile ilgili çeşitli sorulara yanıt vermek için kendini eğitmiştir.”
 
Kitapta en dikkat çekici noktalardan biri de İzzetbegoviç’in dünya görüşüne yer verildiği kısımlar. Ona göre yaşamda yalnızca üç bütünsel yaklaşım bulunuyor. “Daha fazla olması mümkün değil, Bunlar dini, maddi ve islami. İlki sadece ve birincil olarak ruhun varlığına, ikincisi sadece ve öncelikli olarak maddenin varlığına dayalı, üçüncüsü de ruh ve maddenin eş zamanlı varlığına dayalıdır. İslam, ruh ve maddenin birlik ilkesinin diğer adıdır. Bunun en gelişmiş biçimi insan hayatıdır” diyen İzzetbegoviç’in kitapta dünyaya, topluma, insana bakış açısının tamamen İslam merkezli olduğu ifade ediliyor. Bu düşünceden yola çıkarak İzzetbegoviç, İslam ve din kavramları arasındaki farkı şu sözlerle dile getiriyor: “İslam bir dinden daha fazlasıdır. Din terimi ise coşku, adalet, arzu, kurban, ölüm durumu, yani çıkar ve refahın üzerindeki duygulardır.” Kitabın yazarları Muslimoviç ile Cikotiç’e göre İzzetbegoviç; içinde yükselmiş ateşin, coşkunun, dayanışma, birlik, ortak kader duygularının hükmettiği ve insanların karşılıklı kardeş veya dost olarak hisler paylaştığı her topluluğun ‘dini durum’ içerisinde bulunduğunu düşünmekteydi. Dini yaşama yeteneğine sahip olan toplumlar ise gerçek manada devrim yapma yeteneğine sahip oluyor.

Aliya İzzetbegoviç / Fikret Muslimoviç, Selmo 
Cikotiç / Hece Yayınları
352 sayfa / 30 TL

18-02/11/aliya-izzetbegovic-kapak.jpg

Kaynak: http://www.karar.com/kitap/siyaset-barisin-altin-anahtari-746077

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum