Ağlayan Kaya veya Niobe - Çaybaşı Deresi

Niobe, günümüzde Manisa ili, Yunus Emre Belediyesi'ne bağlı Dere Mahallesi (eski adı Karaköy - Kara-Keui), Çaybaşı Mevkii’nde yer alır.

Ağlayan Kaya veya Niobe - Çaybaşı Deresi
21 Şubat 2019 - 09:11

Niobe, günümüzde Manisa ili, Yunus Emre Belediyesi'ne bağlı Dere Mahallesi (eski adı Karaköy - Kara-Keui), Çaybaşı Mevkii’nde yer alır. Spil Dağı (Sipylos) eteklerinde bulunan doğal bir oluşumdur. Kayanın bir sanat  eseri olup olmadığı antik çağlardan beri tartışılmaktadır. Doğal aşınma sonucu başı önüne eğik, ağlayan bir kadın görünümü kazanmıştır. Yakından bakıldığında doğal bir kaya oluşumu, batı yönünde biraz uzaklaşılarak bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünmektedir. Yüz kısmına yakından bakıldığında kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden sızan su damlaları görülebilir. Halk arasında bu Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır. Halk arasında Niobe KayasıAğlayan Kaya veya Yaslı Kaya adıyla adlandırılır. Efsaneye göre Manisa'nın meşhur sarı üzümleri ilk olarak Niobe'nin gözyaşlarıyla sulanan bağlarda yetişmiştir.

 

1474 yılında Johann Zainer tarafından ahşap levha kullanılarak gerçekleştirilmiş baskı. Talihsiz Niobe ile Amphion, öldürülen çocukları başında.


Niobe efsanesi;
Frigya kralı TantalosSpil Dağı'nda hüküm sürüyordu. Eski Yunan mitolojisine göre 
Zeus ile Nemf'lerden (Nymphe; Yunan Mitolojisi'nde yeri ve denizi dolduran sayısız çokluktaki dişi varlıklardır) biri olan Plouto'nun oğluydu. Tantalos’un Pelops ve Niobe olmak üzere iki çocuğu bulunmaktaydı ve Manisa’da doğmuşlardı. Efsaneye göre Leto ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmişti. Sonraları NiobeThebai Kralı Amphion ile evlenmiştir. Bu evlilikten 6 kız, 6 erkek olmak üzere 12 çocuğu olur (kimi kaynaklarda 14 olarak söylenir). Çocukluk arkadaşı ve Zeus’un eşi Leto’nun ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır. Her fırsatta çocukları ile böbürlenen Niobe’nin, kendisinin çok çocuğu olduğunu, Leto’nun ise sadece 2 çocuğunun olduğunu söylemesi tanrıça Leto’yu öfkelendirir.
 

İlk yayınlandığı tarih 1914 olan Myths and Legends of all Nations adlı kitaptan Niobe tasviri.
 

Çocuklarından Niobe’yi cezalandırmalarını ister. Niobe’nin bütün çocukları, Apollon ve Artemis’in oklarıyla öldürülür. Niobe, çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar. Acısı dinmek bilmeyen Niobe'ye sonunda Zeus acır ve ızdırabına son vermek için onu Spil Dağı eteklerinde taş haline getirir. Homerosİlyada Destanı'nda bu olaydan şöyle bahseder;

 

....
altı kızı, ergen altı oğlu.
Apollon öfkelenmişti Niobe'ye,
öldürmüştü oğullarını gümüş yayıyla,
Kızlarını da okçu Artemis öldürmüştü,
Niobe, güzel yanaklı Leto ile bir tutuyordu kendini,
diyordu, Leto iki çocuk doğurdu, bense bir düzine.
....
bugün Spil kayalarında, ıssız doruklarında,
Çaybaşı Deresi (Akheloos) kıyısında oynaşan su perilerinin (Nemflerin)
yatakları var derler ya, işte oralarda,
tanrı buyruğuyla taş olmuştur Niobe,
Yüreğine sindirir durur acılarını.


Halk arasında yaşayan bir diğer efsaneye göre ise ne zaman çocuklar Niobe'nin yakınlarında oynarlarsa göz yaşları hemen kesilirmiş, çocuklar ayrılınca tekrar başlarmış.

 

Amfi Tiyatro;
Niobe Kayası'nın hemen yanı başında yer alır. Sanılanın aksine Amfi Tiyatro sonradan yapılmış yeni bir yapıdır. Günümüzde birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Yapılış hikayesi ise şöyledir; 1985yılında yapılan Mesir Şenliklerin’den hemen sonra, Manisa’nın turizm gündemi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca istimlak edilerek yerleşime açılan Spil Dağı eteklerindeki Niobe'nin yanına inşa edilmesi planlanan Amfi Tiyatro'dur. Proje çalışmaları kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerin oluşan bir heyete Niobe çevresi gezdirilmiş ve görüş alışverişinde bulunulmuştur. Dönemin Belediye Başkanı (29 Şubat 2016aramızdan ayrılmıştır) Ertuğrul Dayıoğlu, Niobe çevresinde gerçekleştirilecek peyzaj çalışmaları ve Amfi Tiyatro ile önemli bir turistik cazibe merkezi yaratılacağı iddiasında bulunmuştur ve devamında şöyle demiştir;
 Ege ve yöresinde Niobe’yi bilmeyen yoktur. Manisa’nın tarihinde büyük bir yere sahip olan Niobe’nin etrafının tanzimi ve bu arada buraya yapacağımız tiyatro ile turistlerin büyük ilgisini çekeceğimizi sanıyorum.
Amfi Tiyatro uzun tartışmalardan sonra 1987 yılında tamamlanmıştır. Ancak Amfi Tiyatro yapım çalışmaları sırasında Niobe Kayası'na giden su damarları zarar görmüş ve Niobe'nin göz yaşları kesilmiştir. Efsanenin doğuşuna sebep olan göz yaşları dikkatsizlik nedeniyle yok olmuştur. Geç kalınmış olsa da umarım yapılacak bir çalışma ile zarar gören su damarları onarılır ve efsane yaşatılmaya devam edilir.

Yedi Kızlar Türbesi;
Niobe Kayası'nın karşısında bulunan türbe Saruhan Bey’in eşi Gülgün Hatun tarafından yaptırılmıştır. 14. yüzyılda yapılmış olan türbe, dikdörtgen planlı, tek bir kubbeyle örtülü ve sivri kemerli bir girişe sahiptir. Türbede bulunan 7 sanduka nedeniyle halk arasında Yedi Kızlar Türbesiolarak adlandırılır. Sanılanın aksine Saruhanoğulları’nın eşleri için yaptırılmıştır. Ön sırada bulunan 3 mezardan ortada bulunanın Gülgün Hatun’a ait olduğu sanılmaktadır. Yedi Kızlar Türbesi; Kadınlar ve evlilik çağına gelen kızların uğrak yeri haline gelmiştir. Murad bulabilmek için adaklar ve bir takım ritüeller yapılan bu türbe halk arasında Niobe ile ilişkilendirilmektedir. Ancak kronolojik olarak Niobe’nin çocukları ile alakası bulunması mümkün değildir. Gülgün Hatun'un Çaybaşı'nda yaptırdığı bir diğer eser ise Dere Hamamı'dır (Gülgün Hatun Hamamı). Bir dönem koyun ağılı olarak kullanılmış ve bakımsızlıktan Soğukluk kısmının büyük kubbesi yıkılmıştır. 2007 yılında Gülgün Hatun Hamamı’nda, Yard. Doç. Dr. Yekta Demiralp danışmanlığında temizlik çalışmaları yapılmış, yakın zaman önce ise restorasyonu tamamlanmıştır. Yine hamamın ön kısmında Gülgün Hatun Dere Mescidi yer alır. Kare planlı ve tek kubbeli olup, Beylikler Dönemi Türk Mimarisi'nin tipik mescit örneklerinden biridir. Halveti şeyhlerinden Berrak oğlu Revak Sultan Türbesi de Ağlayan Kaya'nın karşısında, Dere Mahallesi'nde bulunmaktadır. Bir diğer eser ise Evliya Çelebi'nin Manisa'ya geldiğinde Çaybaşı Camii diye bahsettiği İvaz Paşa Camii'dir. Kitabesine göre Ekim 1484 (Ramazan 889) tarihinde bitirilmiş, yaptıranı ise "İvaz bin Abd'ûl-Muin" olarak yazılmıştır. Bu yüzden İvaz Paşa Camii diye ile anılmaktadır. Camiyi yaptıran İvaz Paşa hakkında bilgiler sınırlıdır. Babasının adı "Abd'ûl-Muin" şeklinde kayda girdiğinden, mühtedi yani batılı bırakıp hak dini seçen bir aile geçmişinin olduğu, devşirme olarak Osmanlı devlet hizmetine dahil edildiği sanılmaktadır. Ayrıca yazar ve diplomat Yakup Kadri Karaosmanoğlu burada Çaybaşı Feyziye Mektebi'nde öğrenim hayatına başlamıştır. Bu okul günümüze ulaşamamıştır.

Çaybaşı Deresi;
Spil Dağı'ndan (Mount Sipylus - Sipylos - Yunanca: Σίπυλος) başlayıp Niobe Kayası'nın yanı başından geçen ve doğal bir geçit vadisi dibinden Manisa şehri içinden geçerek ovaya (Gediz Ovası - Hermus Valley) doğru akan ve Gediz Nehri'ne (Ermos - Ermus - Hermos - Hermus River - Yunanca: Ἕρμος) ulaşan dere Çaybaşı Deresi olarak adlandırılır, antik çağlardaki ismi ise Akheloos'dur (Yunanca: Αχελώος). Derenin bulunduğu alana Çaybaşı Mevkii denir, eski ismi Akbaldır'dır. Vadi-i Akbaldır diye de bazı kaynaklarda geçmektedir. Rivayete göre Saruhan Beykurnazca yaptığı bir hücum neticesinde Çaybaşı Mevkii'nden Manisa'ya girip fethi gerçekleştirmiştir. Manisa'da belirli meslek gruplarının bazı mahallelerde yoğunlaştıkları görülmektedir. Tarımla geçinenlerin büyük bir bölümü AlaybeyDilşikar gibi mahallelerde oturmaktaydılar. Debbağlık (deri tabaklanan işletmeler) ile uğraşanlar ise Yarhasanlar Mahallesi kuzeyinde (kesin olmamakla günümüzde Kuşlubahçe Mahallesi olabilir) bulunan dere (kesin olmamakla kaynaklarda geçen Haydar Deresi. Günümüzde tarif edilen alanda böyle bir dere bulunmamaktadır), Serabat (Günümüzde Bayındır Mahallesi'nde - Tabakhane Deresi) ve Çaybaşı dereleri kenarlarında bulunurdu. Manisa'ya şehir dışından da örneğin Mısır ve Afyon'dan ham ve işlenmiş deri gelirdi. Bu dereler etrafında çok sayıda Debbâğ Esnâfı (Dericilik sanatı ile uğraşan esnafa genel olarak verilen isimdir) bulunmaktaydı. Debbâğhâneler'de işlenen deriler, SahtiyanMeşin ve Gön olarak hem iç piyasaya, hem de dışarıya sevk ediliyordu. Çaybaşı Deresi boyunca bir çok Osmanlı eseri köprüler bulunmaktadır. Çaybaşı denince akla gelen ise Su Kemeri'dir. Bir zamanlar dere üzerinde bulunan Su Değirmeni ise günümüze ulaşamamıştır.
 
 
-YAZI SONU-

KAYNAKÇA;
1-“Türkiye’deki Tarihsel Adlar: Türkiye’nin tarihsel coğrafyası ve tarihsel adları üzerine alfabetik bir inceleme” - Yazar; Bilge UMAR – İnkilap Kitabevi – 1993.
 
2-“Illiada” XXIV 616
 
3-“Ağlayan Kaya Niobe turizmde güldürecek” - Hürriyet Gazetesi - 10 Nisan 1985.
 
4-“SARUHANOĞULLARI VE ESERLERİNE DAİR VESİKALAR 11.” - M. ÇAGATAY ULUÇAY – İSTANBUL Marifet Basımevi – 1946.

5-“Yurt Ansiklopedisi” adlı eser - Fasikül 101, 5616

6-Erguvan kenti Troya'nın acı öyküsü: tarihi ve mitolojik uzun öykü adlı eser- 2. cilt - İdaköy Çiftlikevi yayını.


7-Ağlayan Kaya Niobe Şiirler adlı eser - Çeviren: Azra Erhat, A. Kadir Güzel - Arkeoloji ve Sanat Yayınları

8-“Niobe” - adlı makale - https://tr.wikipedia.org/ - adlı siteden erişildi.

9-Üç İzmir” - adlı eser - Yapı Kredi Yayınları, 1992.

10-“Nemf” - adlı makale - https://tr.wikipedia.org/ - adlı siteden erişildi.

11-“Niobe” by Artuš Scheiner (Bohemian/Czech, 1863–1938). In Logan Marshall, Myths and legends of all nations (Philadelphia, 1914). Image via Project Gutenberg.

12-Türbeler - adlı sayfa - T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI MANİSA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ - http://manisakulturturizm.gov.tr/ adresinden erişildi.

13-Niobe Amfi Tiyatrosu akibetini bekliyor” adlı haber - http://yeniasir.com.tr/ - Yeni Asır Gazetesi.

14-On Altıncı Asırda Manisa Kazası - adlı eser - Yazar: Feridun Mustafa Emecen - Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu - 1989.

15-Manisa tarihinde vakıflar ve hayırlar - adlı eser - Yazar: İbrahim Gökçen - C. H. P. Manisa halkevi yayinları - Marifet Basımevi, 1946.

16-Bektâşı̂lik ve Alevı̂lik - adlı eser - Yazar: Bedri Noyan - Ardıç Yayınları, 2002.

17-XVI. ve XVII. Yüzyıl Vesikalarına Göre Manisaʼda Deri Sanʼatları Tarihi Üzerinde Bir Araştırma - adlı eser - Yazar: İbrahim Gökçen - Maarifet Basımevi, 1945.

18-Şehsüvar-ı Cihangir Fatihname - adlı eser - Yazar: Turgut Güler - Ötüken Neşriyat A.Ş., 24 Kas 2015.

19-Türk kültürü ve ahilik: XXI. Ahilik bayramı sempozyumu tebliğleri, 13-15 Eylül 1985 - Ahı̂lik araştırma ve kültür vakfı, 1986

20-Bulletin de l'Association des bibliothécaires Turcs” - 7-8. ciltler - Dernek, 1958.

21-Anadolu kümbetleri: Beylikler ve Osmanlı dönemi - adlı eser - Yazar: Orhan Cezmi Tuncer - Güven matbaası.

22-Batı Anadolu Beylikler dünyası - adlı eser - Yazar: Feridun Mustafa Emecen - Kitabevi, 2001.

23-“Türkiye Diyanet Vakfı İslâm ansiklopedisi” - 24. cilt - Türkiye Diyanet Vakfı, İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü, 2001.

24-“Yunus Emre ve tasavvuf” - Abdülbâki Gölpınarlı - İnkılâp Kitapevi, 1992.

25-“Manisa şehri bilgi şöleni” - Celâl Bayar Üniversitesi. Kültür ve Spor Kulübü Derneği
- Yayıncı: Emek Matbaacılık ve Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti., 2006.

26-Toplumsal tarih” - 161-164. sayılar - Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, 2007.
Kaynak:https://sinirlarolmadan.blogspot.com/2019/02/aglayan-kaya-veya-niobe-caybas-deresi.html

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum