71 Kitap yazan yazarın sırrı

Danielle Steel'in ofisinde, “Mucize yok. Sadece disiplin var” yazan bir poster bulunuyor. Bu güzel bir mesaj tabii. Ayrıca Steel'in kariyeri boyunca neredeyse bütün hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini de özetliyor.

Rakamlara bakalım: Danielle Steel, bugüne kadar 43 dile çevrilen 179 kitap yazdı. Bunların 22'si televizyona uyarlandı. Bu uyarlamalardan ikisi de Altın Küre adaylığı aldı.

Steel yılda 7 roman yayınlıyor (en son romanı 'Blessing in Disguise', ABD'de bu hafta çıktı)ve aynı anda 5-6 yeni kitap üzerinde çalışıyor. Ayrıca, 1989 yılında New York Times'ın en çok satanlar listesinde 381 hafta kalarak Guinness Dünya Rekorlar Kitabı'nda giren bir yazar.

Bütün bunları yapabilmek için günde 20 ila 22 saat çalışıyor. (Ayda birkaç kez de 24 saat çalışıyormuş.)

Danielle Steel, bazen San Francisco, bazen de Paris'teki evinde yazıyor. Her nerede olursa olsun, 'Olly' adını verdiği 1946 Olympia daktilosunu kullanıyor. Yazar, "Olly büyük, ağır bir makine ve benden daha yaşlı. Ama başka hiçbir şeyle yazamıyorum” diyor.

Şimdiye kadar söylediklerimden anlamışsınızdır; Danielle Steel kendine alışkanlıklar ve monotonluklar yaratmakta adeta bir usta. 

Her sabah saat 8'de yatak odasından çıkıp ipek geceliğiyle çalışma odasına gidiyor. Sabahları bir parça tostla beraber, buzlu kafeinsiz kahve içiyor (25 yıl önce kafeinden vazgeçmiş). Gün içinde minik, acı tatlı çikolatalar yiyor. “Ölü ya da diri, yağmurlu ya da güneşli, hiç fark etmez. Her sabah mutlaka çalışma masama gidiyorum ve işimi yapıyorum. Bazen sabah erkenden bir kitap bitiririm, akşam başka bir projeye başlarım”diyor.

Enerjisini tamamen üretime harcayan Danielle Steel, zaman zaman tıkandığı anlarda da yine enerjisinden yararlanıyor: “Tıkandığımda da çalışmaya devam ediyorum. İşten ne kadar uzak kalırsanız, o kadar kötü olur. Hiçbir şey yapmadan oturmaktansa, sonradan düzeltebileceğim 30 kötü sayfa yazmayı tercih ediyorum."

Danielle Steel'in kitaplarına, bir tür 'az uyku' ürünü de diyebiliriz. Steel, “Yorgun düşene kadar yatağa girmem, hatta bazen yerde bile uyuyabilirim. 4 saat uyuduğumda çok iyi bir gece geçirmiş gibi hissediyorum” diyor. 
 

Steel, çocukluk yıllarında da böyleymiş. Okuldan sonra arkadaşlarıyla oynamak yerine, evde hemen ödevini yapar, ardından hikayeleri üzerinde çalışmaya başlarmış. Nitekim ilk kitabını 19 yaşında yayınladı. Bu kitap bir tane bile satsa mutlu olacağına dair kendine söz verdi. Eğer satmazsa yazmayı bırakacak ve bir aile kurmaya odaklanacaktı.

179 kitap geçti; hala yazıyor...

Steel iş anlaşmaları ve konferanslar söz konusu olduğunda, para hakkında konuşmaktan rahatsız oluyor. “Ben bir yazarım, bankacı değilim. Ama paramı dikkatli harcıyorum” diyor. 

Steel işe fazla odaklanıp eğlenceyi ihmal ettiğinin farkında. Bu yüzden şimdilerde bunu telafi etmeye çalışıyor. Tabii kendince...

Yaz aylarında, Güney Fransa'daki ailesinin yanına gidiyor. Bir hafta boyunca torunlarıyla geziyor, sahilde takılıyor ve biriktirdiği kitapları okuyor. (Steel çalışırken kitap okuyamıyor. Bu durumda ona 'sadece kendi kitaplarını okuyan bir yazar' da diyebiliriz.)

Erken paydos ettiği nadir gecelerde, yaklaşık 1 saat kadar Netflix izliyor. Ve tabii alışveriş yapıyor.

Ekibindeki veya ailesindeki hiç kimse ona nasıl online alışveriş yapılacağını öğretmemiş. Onun gibi alışveriş delisi biri için fazla tehlikeli bir konu tabii...

Steel'in 6 bin çift Louboutin ayakkabısı olduğu söyleniyor. Bu dedikoduyu yalanlasa da, alışverişi sevdiğini saklamıyor: “Alışveriş yapmak için Paris’e gidinceye kadar bekliyorum. Ama beni bir hırdavatçıya koysalar çantalarla dolusu saçmasapan şeyle çıkacağım kesin!” 

Peki acaba emekli olup sadece Paris'te alışveriş yapmak, Güney Fransa'da yelken açmak, biraz da kestirmek istemez miydi? Bu soruya çabucak ve ciddiyetle şu cevabı veriyor: “Ben bu işe başladığımda Agatha Christie'yle aynı menajerle çalışıyordum. Ben 19, o 90 yaşındaydı. Bir keresinde tanıştık. Bana, 'Yazarken ölmek istiyorum' demişti. Ben de böyle hissediyorum. Yani sonsuza dek yazmaya devam etmek istiyorum."
İnsanın günde 22 saat çalışabilmesi mümkün mü?

Uykusuzluğun üretkenlik üzerinde bir etkisi yok mu peki? Hadi onu geçtim, insanın günde 22 saat çalışabilmesi mümkün mü?

Uyku uzmanı Maryanne Taylor, “Hayır. Bir kereye mahsus bu kadar uzun çalışabilseniz bile, bunu sürekli yapmak üretkenliği azaltır" diyor.

Başka bir uyku danışmanı Katie Fischer ise, “Birisinin bunu etkili bir şekilde yapabildiği fikri benim için inanılmaz bir şey” diyor.

Uyku iyileştirme programı Sleepstation'ın kurucusu Alison Gardiner'ın fikri de benzer: "Steele düzenli olarak 4 saat uyuyorsa, bu bütün gün sarhoş gezdiği anlamına gelir."

Steel muhtemelen abartıyor... "Uyumadan çalışıyorum" sözü, günümüzde ne kadar güçlü ve üretken olduğunuzu kanıtlamak isteyenlerin kullandığı bir laf haline geldi çünkü.

Uyku uzmanı Bostock, 22 saat çalışmanın bir 'disiplin meselesi' olarak sunulmasını, 'sorumsuzca' bulduğunu söylüyor 

Annesi Portekizli babası Alman olan Danielle Steel, diplomat bir ailenin kızı.

Bu inanılmaz disiplini de genlerinden geliyor.

Ebeveynleri o 7 yaşındayken boşanınca, babasının yanında Alman disipliniyle büyütüldü.

Dedesi de uzun yıllar Amerika'da diplomatlık yapmıştı. 

Amerika'da doğan Danielle Steel, çocukluğunun büyük kısmını Paris'te geçirdi.

Henüz 18 yaşındayken evlendi; bu sırada New York Üniversitesi'ndeki eğitimine de devam etti.

Steel ilk kitabını 19 yaşında yazdı. 

Çekingen biri olarak tanınan Steel 9 yıl sonra boşandı ve 1972 yılında ilk romanı Eve Gidiş'i (Going Home) yayımladı. Romanında aile sorunlarını anlatan konulara yer verdi.

1975 yılında tekrar evlenen Steelin eşi, çift boşandıktan sonra tecavüz suçlamasından hapse mahkûm oldu.

Steel ikinci eşinden resmi olarak boşanmadan önce, üçüncü eşi William Toth ile evlendi ve boşanma işlemlerine iki hafta sonra başladı.

Yine kısa süren evliliğinin ardından üçüncü eşinden de 1981 yılında boşandı.

Aynı yıl tekrar evlendi.

Steel'in evliliklerinden 9 çocuğu oldu.

Oğullarından Nick, bipolar bozukluk sonucu 1997 yılında intihar etti.

Steel, intihar eden oğlunun anısına 'His Bright Light' adlı kurgusal olmayan bir roman yazdı.

Kitabının ön sözünde şunlar yazar: "Bu kitabı, Nick'le birlikte yaşadığımız acıyı, cesareti, sevgiyi ve bunları yaşarken öğrendiklerimizi paylaşmak için yazıyorum. Nick'in hayatı yalnızca içimizi burkan bir anı olarak kalsın istemiyorum; başkalarının bu kısacık hayattan dersler çıkaracağını umuyorum. Dileğim, birilerinin bizim öğrendiklerimizden yararlanması ve bunların yardımıyla bir hayat kurtarması..."

New York Times gazetesinin en çok satanlar listesinde yer alan bu kitabın geliri, akıl hastalığı tedavisi için çalışan özel kuruluşlara verildi. 

Kaynak:http://www.milliyet.com.tr/danielle-steel-179-kitap-yazmayi-nasil-basardi--molatik-11854/?Sayfa=2